Ergenekon sonunda bumeranga dönüşecek

HİÇ kuşkunuz olmasın, bu Ergenekon soruşturması sonunda tıpkı bir bumerang gibi bu çirkin tezgáhları kuranları vuracak.

Kendilerine karşı olan herkesi (muhalefet, TSK, yargı, medya), devletin içine çöreklenmiş çetelerle ilişkilendirip karalamak, sonra cezalandırmak hevesleri başlarına büyük işler açacak.

İlk fatura Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın önüne kondu.

Yazıcı’nın, Ergenekon iddianamesine konan bir telefon dökümünde, Tayyip Bey’in avukatı olarak şiir davasında iki hákim ile bir savcıya rüşvet verdiği yolunda bir iddia yer alıyor.

İddia üzerine Hayati Yazıcı bakın nasıl isyan ediyor:

"Bu alçakça bir iddia. Hiçbir mesnedi yok... Absürd..."

Evet Sayın Yazıcı, gördünüz mü bu alçakça iddia sizi nasıl isyan ettiriyor.

Oysa gözaltına alınmadınız, cezaevine atılmadınız.

Peki aylardan beri cezaevinde neyle suçlandıklarını bile bilmeden yatan insanlar ne yapsın?

Türk ordusunun yaşamları terörle savaşarak geçen iki paşası, haklarını hukuklarını nerede arasın?

Ordular yönetmiş, kuvvet komutanlığı yapmış bu insanlar 40-50 kişiyle ihtilal hazırlamakla suçlanıyorlar.

Sayın Yazıcı, sizce bu "absürd" değil mi?

Ama onların sizin gibi dokunulmazlık kalkanı yok.

Onun için cezaevindeler.

* * *

Peki Emin Şirin ne yapsın?

Milli Gazete’nin bir muhabiri arıyor kendisini ve ileri geri konuşuyor.

Emin Şirin hükümete muhalif ya, telefonu 2007’den itibaren takibe alınmış.

Hayati Yazıcı’yla ilgili konuşmalar bu takipte saptanmış ve Emin Şirin’i işin içine sokma gayretleriyle ek iddianameye sokulmuş.

Sanık hatta şüpheli olamayan bu iki insanı, özellikle de Emin Şirin’i karalayalım derken Devlet Bakanı’na sürmüşler kara boyayı.

Yani kaş yapayım derken göz çıkarmışlar.

Emin Şirin diyor ki: "Bu özel hayata saldırıdır. Savcı beyin bu konudaki duyarsızlığını da hayretle karşılıyorum. Dava açacağım."

Açsın. Bu hukuksuzlukla birilerinin korkusuzca boğuşması lazım.

Biliyorsunuz, Erdoğan da Ergenekon iddianamesine bulaştırıldı.

Erdoğan’ın Mehmet Ağar’a 60 milyon dolar verdiği iddia edildi.

Durun bekleyin daha ne şenlikler çıkacak.

* * *

Bilemiyorum, soruşturmayı yürüten savcılar yüklendikleri sorumluluğun bilincindeler mi?

Bu konuda ciddi kuşkularım var.

Hukukçular da benim gibi değerlendiriyorlar olayları.

Sanık olmayanların telefon dinlemelerinde saptanan konuşmaların iddianameye sokulmasının yasalara aykırı olduğunu söylüyorlar.

Hakkında dava açılmayan şüphelilerin dinleme kayıtlarının imha edilmemesinin yasal olmadığını vurguluyorlar.

Bunların iddianameye konmasının tazminata neden olacağını belirtiyorlar.

Bu iddianame kuşkulu hale gelmiş, içerdiği iddialar güvensizlik uyandırmıştır. Davanın ciddiyeti ciddi şekilde zedelenmiştir.

Bu nedenle hukukçular, savcı hakkında disiplin soruşturması açılması gerektiği görüşündeler.

Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun harekete geçmesi gerektiği noktasında birleşiyorlar.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, hukuk devletinin sorumlu bakanı olmanın yükümlülüğüyle zor ama kaçınılmaz bir görevle karşı karşıya.
Yazarın Tüm Yazıları