ECEVİT 2002’nin ocak ayında Washington’u ziyaret etti.Başkan Bush tarafından ağırlanan Ecevit’e büyük ilgi gösterildi.
Irak’a saldırmaya ve Saddam’ı ne pahasına olursa olsun devirmeye kararlı olan Bush, Ecevit’le yapacağı görüşmeye büyük önem veriyordu.
Oval Ofis’teki görüşmede "Saddam Hüseyin kötü bir adamdır" diyen Bush Ecevit’e Irak’a karşı bir harekát yapmaya kararlı olduklarını açıkladı ve şöyle dedi:
"Saddam’ın kitlesel imha silahları geliştirmesi bölge için büyük bir tehdittir. Saddam Hüseyin bu davranışlarıyla bölgede istikrarsızlığın, tehlikelerin sürmesinin en önemli kaynağıdır."
Ecevit, Amerika’nın Irak’a saldırmasından büyük kaygı duyuyordu. Bunu bilen Bush Türk başbakanını "Kaygılarınızı, duyarlılıklarınızı çok iyi biliyorum" diye rahatlatmaya çalıştı.
Arkasından da Türkiye’den bu harekát için yardım istedi.
Amerika, İncirlik ile Mersin Limanı’nı kullanmak, Güneydoğu’da Irak sınırına yakın bir bölgede de üs kurmak istiyordu.
Ecevit kararlılıkla bu önerilere karşı çıktı ve bu istekleri yerine getiremeyeceklerini kesin bir dille söyledi.
Başkan Bush bundan hiç memnun olmadı.
* * *
O gece Ecevit, heyetindeki üst düzey görevlilerle küçük bir toplantı yaptı ve görüşmeyi değerlendirdi.
Görevliler Başbakan’a biraz daha esnek davranması tavsiyesinde bulundular.
Ecevit bunu kabul etmedi, Amerika’nın istediklerini ne pahasına olursa olsun yerine getiremeyeceklerini söyledi.
Başbakan’ın bu kesin tavrı üzerine kimse ısrarını sürdürmedi.
Başbakan döndükten sonra heyette bulunan üst düzey görevlilerden biri bir arkadaşına Washington gezisiyle ilgili şu ilginç değerlendirmeyi yaptı:
"Ecevit’in işi bitti.Kuzey Irak konusunda Ecevit Başkan Bush’a en ufak bir umut dahi vermedi. Bizim daha esnek olunması konusundaki önerilerimizi de kesin bir dille geri çevirdi."
* * *
Bu ziyaretten sonra Türkiye’nin siyasal yazgısı baştan aşağı değişti.
O tarihten sonra baş döndürücü siyasi gelişmeler oldu.
Washington Türkiye için çizdiği stratejiyi devreye soktu.
2001 krizinin ağır faturalarını ödeyen iktidardaki koalisyon hükümeti sallanmaya başladı.
MHP bazı siyasi gelişmeleri, kendisine dönük komplo olarak değerlendirdi ve Ecevit’in "Yapmayın, bu bir siyasi intihar olur" uyarılarına rağmen erken seçime gitme kararı aldı.
Kurmaylarını toplayan Bahçeli, seçim tarihini 3 Kasım 2002 olarak açıkladı.
Ağır bir ekonomik krizin altından kalkmak için çabalayan koalisyon hükümeti ekonominin düzelmesi tamamlanmadan ve alınan önlemlerin meyveleri toplanmadan seçime gitmek zorunda kaldı.
Her şey Washington’un senaryosuna göre yürüdü ve bir yıl önce kurulan Recep Tayyip Erdoğan’ın lideri olduğu AKP tek başına iktidara getirildi.
AKP, Ecevit’in kabul etmediği Amerika’nın her isteğine "peki" dedi.
Ancak iktidar Amerika’nın Türkiye’de asker bulundurmasına, hava ve kara üslerini kullanmasına izin veren tezkereyi Milli Görüşçü milletvekillerinin muhalefetle birlikte oy kullanması üzerine Meclis’ten geçiremedi.
Amerika buna çok kızdı ve Erdoğan’la ilişkilerini soğuttu.
Telaşlanan AKP hemen ABD kuvvetlerinin Türk hava sahasını kullanmasına izin veren ikinci tezkereyi Meclis’ten geçirerek Washington’la ilişkileri yumuşattı.