DYP'den traji-komik öyküler ve Cavit Çağlar

Tufan TÜRENÇ

Ben DYP'ye hiç oy vermedim. Ama buna karşın DYP'nin siyasal yaşamımız için çok önemli bir parti olduğunu hep kabul ettim.

Bu yüzden de Çiller'li DYP'nin bugün düştüğü acıklı duruma üzülüyorum.

DYP, Tansu Hanım genel başkan olduğu zaman en büyük partiydi.

İktidarın büyük ortağıydı ve parlamentoda 180 milletvekiline sahipti.

Tarihsel misyonu ile ülkenin, demokrasinin çimentosuydu.

İşte bunun için DYP'nin bugünkü haline bakıp bazı insanların hâlâ Çiller'in peşinden gitmelerini anlamak olanaksız.

Nuri Yabuz... 49 yaşında... Afyon Milletvekili...

27 yıllık partici... Tırnaklarıyla ve seçmenin oyunu alnının teriyle alarak parlamentoya gelmiş.

Afyon'un köklü ailelerinden birinin çocuğu...

O da partisinden kopanlardan. Çok üzgün. Duygularını şöyle açıklıyor:

‘‘Seçim bölgemde herkes istifamdan sonra bana 'Geç bile galdın... Nori bu irezilliklere izin vemez deyyoduk... Neye hâlâ orada dureyyo deyyoduk...' dediler. İnanın bu sözler beni sevindirmedi. Daha da yıktı. Partimin ne hale geldiğini içim parçalanarak daha iyi anladım.''

Bazı yöneticiler tarafından söylenen ‘‘5 milyon dolara satıldılar'' lafları çıkınca da deliye dönmüş. Şöyle diyor:

‘‘Gittim Numan Tekinel'in yolunu kestim. Bana bak, dedim. Bir daha bu sözleri duyarsam senin ayaklarını kırarım. Haysiyetsizlik etmeyin. Üzerinde oturduğunuz pislikleri ona buna sıçratmayın, bunu size ağır ödetirim.''

***

DYP'nin mum gibi erimeye başladığı günlerde Çiller takkesini önüne koyup düşüneceğine sağa sola efelik yapıp şöyle demişti:

‘‘Hiç önemli değil. Giden gider, 105 kişiye kadar düşebiliriz.''

O günlerde başbakanlığı çantada keklik gibi görüyor, ‘‘Koltuğa tekrar oturduktan sonra nasıl olsa devletin olanaklarını dağıtır, grubu toparlarım'' diye düşünüyordu.

Ama parti yüzün altına inince bu kez ‘‘60 kişi kalsın bana yeter'' demeye başladı.

Bu gidişle ine ine sonunda sanırım Enişte ile baş başa kalacaklar.

Hasan Peker... Tekirdağlı çiftçi milletvekili... Yeni Kanlı Delikanlı lakabıyla maruf...

Tansu Hanım'ın en güvendiği kişilerden biriydi. O da koptu.

Hasan Ekinci'ye sorduk Yeni kanlı Delikanlı'yı. Hâlâ şaşkındı:

‘‘Yahu kardeşim ben de anlayamadım neden gittiğini. Vallahi hiç aklım ermedi bu işe.''

Ama Ekinci iddialı, şöyle diyor:

‘‘DYP erimez. Ayakta kalır. Onun için Çiller de ayakta kalır.''

Doğrusu Ekinci, Çiller'in en iyi, en sadık dostu.

***

Ayvaz Gökdemir... Gelip giden rüzgârların adamı.

Bir bakarsınız Çiller'i ve Enişte'yi yerden yere vurur, bir bakarsınız onların fedailiğini yapar.

Ama bir sabah Ayvaz Bey'in de DYP'den ayrıldığını duyarsanız sakın şaşırmayın.

Çünkü kuvvetli bir rüzgâr Ayvaz Bey'i önüne katarak sürükleyebilir.

Galiba en gerçekçi değerlendirme Cavit Çağlar'ın:

‘‘Ben olayları uzaktan gözlüyorum. Birkaç aya kalmaz bu kadın gider.''

Peki sonra?

Cavit Çağlar iddialı. Açık yüreklilikle konuşuyor:

‘‘Eğer ben genel başkan olursam 6 ayda DYP'yi Türkiye'nin birinci partisi yaparım. Seçimde ANAP'la ittifaka gideriz. Sonra da birleşme olur. Merkez sağı toparlarız.''

Çağlar, Türkiye için aklı başında olan her insanın önerdiği yolu gösteriyor. Değerlendirmeleri şöyle:

‘‘Biz birleşip bütünleşirsek Refah erir. Çünkü bu partide toplanan bütün ılımlı muhafazakâr oylar bize geri döner. Bizim bu hareketimiz solun da toparlanmasını sağlar. İşte o zaman Türkiye kurtulur. Merak etmeyin bunu gerçekleştireceğiz.''

Gördüğünüz gibi her şey Çiller'in DYP'nin başından indirilmesine bağlı.

Çünkü hiç kimse Çiller'in kendiliğinden gitmesini boşuna beklemesin.