Paylaş
Bu karar, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin aldığı karardan sonra ikinci darbe oldu Türkiye için.
Korkarım bu kafada gidersek, soykırımı tanıyan ülke sayısı daha da artacak.
Biz de Don Kişot gibi tek başımıza dünya ile boğuşmak durumunda kalacağız.
Karar İsveç Parlamentosu’na gelinceye kadar hükümet olayla hiç ilgilenmedi.
Davutoğlu oylamadan birkaç gün önce CHP’ye telefon ederek yardım istedi.
Biliyorsunuz Davutoğlu “0” sorunlu dış politika stratejisinin mucididir.
Pek bir işe yaramadığı kısa zamanda ortaya çıkan bu politika sayesinde korkarım büyükelçilerimizi tek tek yurda istişareye çağırmak zorunda kalacağız.
AKP iktidarı hayallere bağlı bir dış politika yürütmekte ısrar ediyor.
Oysa bu tip dış politika stratejileri daima hüsranla son bulur.
İstediğiniz kadar kürsülerde Türkiye’nin artık bir dünya devleti olduğu ve uluslararası ağırlığının arttığı nutukları atın.
Bunların hiçbir yararı olmaz.
Yalnız Amerika gibi bir süper güç değil, İsveç gibi küçük bir ülke bile sizi fazla önemsemez.
* * *
Karardan sonra yıllarca dışişleri bakanlığı yapmış olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değerlendirmesi ise inanılmaz.
Gül’e göre gerek Washington’da alınan, gerekse İsveç Parlamentosu’ndan çıkan kararın hiçbir itibarı yokmuş.
Yoksa Türkiye neden hem Amerika’daki hem de İsveç’teki büyükelçilerini çekti?
Neden bu ülkelerin Ankara’daki büyükelçilerini Dışişleri’ne çağırarak uyarıda bulundu?
Bu kararların hiçbir itibarı yoksa bu panik neden?
Hükümet bir an önce ciddi bir dış politika stratejisi belirlemek zorunda.
Dış politikadaki dağınıklığın ülkemizi sürüklediği hüsranlar Don Kişotvari tepkiler göstermekle asla sona erdirilemez.
Fazıl Say’ın İstanbul Senfonisi
BU akşam Almanya’nın Dortmund kentinde çok önemli bir konser var.
Ünlü piyanist-bestecimiz Fazıl Say’ın İstanbul Senfonisi’nin dünya prömiyeri yapılacak.
Dünya müzik çevrelerinin de ilgiyle beklediği eserin ilk seslendirilişinde bulunacağım için büyük bir mutluluk duyuyorum.
Dortmund, Essen, Duisburg ve Bochum kentlerinin yer aldığı Ruhr bölgesi de İstanbul gibi 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçildi.
Almanlar 2010 yılı için Fazıl Say’a İstanbul’u anlatan bir senfoni bestelemesini 2007’de önerdiler. Say bu ilginç öneriyi kabul etti.
7 bölümden oluşan senfoni geçtiğimiz günlerde tamamlandı.
Yaklaşık bir saat süren senfoni, İstanbul’un tarihini, doğasını, renklerini, cümbüşünü, coşkusunu, Batı ve Türk müziği ritimleriyle seslendiriyor.
Senfoniyi, şef Howard Griffiths’in yöneteceği WDR Köln Senfoni Orkestrası seslendirecek.
Orkestrada ney, kudüm, kanun, bendir ve darbuka gibi geleneksel Türk çalgıları da yer alacak.
Senfoniyi ve konseri izledikten sonra sizlere anlatmaya çalışacağım.
2010 yılı içinde bu dev senfoni Türkiye’de birçok orkestra tarafından seslendirilecek.
Paylaş