Çok çirkin ve çok yakışıksız protesto

Sonra da endişeyle “Ne yapacağız Tufan Bey? Buradan nasıl çıkacağız? Bu ülke ne olacak?” diye sordu.

Sakinleştirip, “Aman panik yapmayın. Güvenlik güçleri gereken önlemi alır, onları dağıtır. Hiçbir şey olmaz. Merak etmeyin” dedim.

Sonra kalkıp dış kapıya ilerledim. Kapı kapatılmıştı. Sloganlar duyulmuyordu.

İçerdeki izleyicilerin pek bir şeyden haberi yoktu. Rahatladım.�

Gazeteyi aradım ve arkadaşlara haber verdim.

Bir süre sonra gazeteden bilgi geldi. Alperen Ocakları’ndan 60-70 kişilik bir grup gelmiş içeri girmek istemişler. Güvenlik güçleri sokmamış ve kapıyı kapatmışlar.

Grubu Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Mustafa Kayatuzu yönlendiriyormuş.

Önce slogan atmışlar, sonra da namaz kılmışlar.

* * *

O sırada Cem Mansur’un kendi arşivinden derlediği müzik dinletisi devam ediyordu.

Mansur yeni bir parçaya başlamadan önce izleyicilere “Ezan ne zaman okunacak?” diye sordu.

Ön sıralardan birileri “5 dakika var” dedi.

Mansur, “O zaman kısa bir parça çalalım ve ezandan önce bitirelim” dedi. �

Ezandan bir iki dakika önce müzik kesildi.

Gerek içerdeki bu duyarlılık, gerek dışarıdaki ilkel protesto, AKP iktidarının yarattığı iklimin sonucuydu.

Türkiye’nin sosyal ve toplumsal yaşamında gözlenen değişimlerin toplumun her kesimini etkilemeye başladığı kesin.

Konserin başlamasına az bir zaman kalmıştı. Orkestra yerini aldı.

Gazeteden arkadaşlar aradı. Alperenler konserin afişlerini yakmışlar ve beklemeye başlamışlar. Polisler dağılmaları için grubu ikna etmeye çalışıyorlarmış.

Konserin orkestrası The Whitehall Orchestra İngiltere’nin önemli orkestralarından biri. Solist ise dünyaca ünlü piyanistimiz İdil Biret.

* * *

Konsere ilgi büyük. Topkapı Sarayı’nın büyüleyici giriş kapısının önündeki 1. Avlu’da yaklaşık 2 bin izleyici var.

İdil Biret, Çaykovski’nin 1. Piyano Konçertosu’nu olağanüstü çaldı.

Ünlü piyanistimize yalnız izleyiciler değil, kendisine eşlik eden ünlü orkestranın elemanları da hayran kaldı.

Onlar da izleyicilerle birlikte sanatçımızı uzun uzun alkışladılar.

Konser bittikten sonra, normal olarak dışarı çıktık.

Alperenler polis tarafından dağıtıldıkları için bir sorun çıkmadı.

Sadece sarayın önündeki çeşmeye yakın bir yerde Alperenler’in yaktıkları konser afişlerinin külleri bir yığın halinde duruyordu.

Alperenler’e bir şeyi anımsatmak istiyorum. Saraylar kutsal mekânlar değildir. Padişahın ve hanedanının yaşadığı büyük, çok büyük evlerdir.

Topkapı’da da yüzyıllar boyu hem dış avluda, hem iç avluda, hem de mekânlarında sayısız eğlenceler düzenlenmiş, rakkaseler danslar etmişler, dünyanın en güzel şarapları içilmiştir.

Alperenler şunu da bilsinler; müziğin amacı ve işlevi insanları birleştirmektir.

İdil Biret dünya çapında bir Türk virtüözüdür. Ona eşlik eden orkestra da dünyaca ünlü bir orkestradır.

Bu protesto çok çirkin ve çok yakışıksız olmuştur. Ve bu protestoyu provoke eden de yine Vakit Gazetesi’dir. �