LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
NİHAYET! Merkez sağda ciddi bir hareket başlatıldı.
Bu, beklenen ve daha fazla geciktirilmemesi gereken bir hareket.
Eğer bazı iç ve dış dinamikler engellemezse hareket bir yıl içinde merkez sağda güçlü bir siyasi parti yaratır.
Bu güç işi, deneyimli politikacı Hüsamettin Cindoruk üzerine aldı.
Yıllarını siyaset arenasında mücadele ile geçiren deneyimli politikacılara göre Cindoruk’un bu güç görevi yüklenmesi çok büyük bir özveri.
Cindoruk’un 16 Mayıs’taki kongrede aday olacağını açıklamasından sonra dinci basından anında eleştiri bombardımanı başladı.
Bu salvolar doğaldı.
Ama daha ilginç olanı beklenmeyen kişilerden ve kesimlerden gelen tepkilerdi.
Bu tepkilerin hemen hepsinin dayandığı gerekçe Cindoruk’un yaşı oldu.
Oysa Cindoruk siyasi lider olma isteği ile bu işe girmiyor ki.
Onun hedefi, merkez sağdaki dağınık tabanı toparlamak ve DP’yi güçlü bir parti haline getirmek.
Ondan sonra yerini genç bir lidere bırakıp çekilmek.
Cindoruk’a nezaket sınırlarını aşan eleştiriler yapanlar da bunu biliyorlar.
Amaçları hareketi baltalamak.
* * *
Peki lider kim olacak? Herkes bunu merak ediyor.
Hareket tabanda büyüyüp geliştikçe, yeni yeni lider adayları ortaya çıkar.
Siyasi hareket kendi liderini yaratır.
Hiçbirimizin aklına gelmeyen bir isim bakarsınız bir gün birdenbire ortaya çıkıverir.
Türk siyasetindeki tüm liderler hep oluşum süreçlerinde çıkmıştır.
Kimi başarılı olmuş kalmış, kimi tutunamayıp gitmiştir.
Cumartesi günkü kongreden sonra hareket dalga dalga yayılacaktır.
Bir yıl içinde beklenti içinde olan seçmenin karşısına güçlü bir alternatif konacaktır.
Güçlü bir merkez sağ parti Türk siyasetindeki bugünkü dengeleri değiştirebilir.
Lider konusunda bazı isimler konuşulmaktadır.
Bu isimlerin üçü çok güçlü görülüyor.
Bu adayların ikisi içerden, biri dışardan...
Ama bu isimleri açıklamanın henüz zamanı değil.
Döne döne kafamız döndü
KÜLTÜR Bakanı Ertuğrul Günay 12 Eylül’de toplumun aklının karıştırıldığını söyledi ve o dönemle ilgili olarak şu örneği verdi:
"En iyi erkek sanatçı Zeki Müren, en iyi kadın sanatçı da Bülent Ersoy seçildi."
Bu örnek kamuoyunda tepki ile karşılanınca Kültür Bakanı sözlerini düzeltme gereği duydu.
Aslında dedikleri doğruydu. Toplumun kafası karıştırılmıştı.
Ama bu yalnız 12 Eylül’de mi oldu?
AKP iktidarında ise kafalar mikserlendi.
Solcular dinci oldu, dinciler demokrat...
Marksistler liberal, liberaller muhafazakár...
Maocular da ulusalcı...
Ya dönekler ne oldu derseniz.
Onlar fırdöndü oldu.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları