Paylaş
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Çin artık dünyaya kafa tutacak çizgiyi yakalamış.
Gelişim ve değişimin hızı bundan sonra baş döndürücü olacak.
Kafama kazınan bazı verilerin satırbaşları şöyle:
Çin şu anda Japonya’dan sonra dünyada en fazla otomobil üreten ikinci ülke.
1000’den fazla yolcu uçağı var. Yılda 406 milyon kişi uçakla uçuyor.
Her gün 55 kişi dolar milyarderi oluyor.
Çin milyarder sayısı bakımından Amerika, Japonya, Almanya’dan sonra dünyanın dördüncü ülkesi. İngiltere 2008’e kadar dördüncüydü. Yerini Çin’e bıraktı.
Nüfusu 1 milyar 306 milyon, yüzölçümü 9 milyon 572 bin kilometrekare olan Çin’in gayri safi milli hasılası 1.6 trilyon dolar.
Kişi başına düşen milli gelir 1304 dolar.
Enflasyon 4.3, büyüme oranı 9.2...
* * *
Ülkenin resmi adı Çin Halk Cumhuriyeti. Yönetim biçimi sosyalist cumhuriyet.
Çin anayasası hükümet şeklini şöyle tanımlıyor: “İşçi sınıfının önderliğindeki halkın demokratik diktatörlüğü altında yönetilen ve işçiler ile köylülerin ittifakına dayalı bir sosyalist devlet.”
İdari yapı: Merkezi hükümetin yönetimi altında bulunan 23 eyalete, 5 özerk bölgeye ve 4 belediyeye bölünmüş.
Resmi dil Çince, resmi din yok, ancak nüfusun büyük çoğunluğu Budist, Taoist ve Konfüçyüs felsefesini benimsiyor.
Ülkeyi komünist parti yönetiyor. Partinin 65 bin üyesi var. Parti üyelerine büyük ayrıcalıklar tanınıyor. Parti üyesi olmak çok zor.
Gelir dağılımı ülke zenginleştikçe hızlanarak bozuluyor.
Halkın beklentileri sosyal ve ekonomik gelişmelere uygun şekilde yükseliyor. Ücretler bu beklentileri karşılamıyor.
Özellikle çiftçiler çok yoksul.
Ülkenin batısında yaşayan halkın ekonomik durumu doğudakilere oranla çok kötü.
* * *
Halkın sıkıntılarını sıralarsak bunlar sosyalist bir cumhuriyet için pek iç açıcı değil.
Eğitim parayla. Üniversitelerin yıllık ücreti 2000 dolar.
Sağlık paralı.
Ortalama ömür hem kadınlar hem erkeklerde 80’in üzerinde.
Bir aile tek çocuk yapabiliyor. İkinci çocuk isteyenler devlete 35 bin dolar ödemek zorunda. Kırsal kesimlerde gelir durumuna göre daha az para ödeniyor.
Gençler önce annelerine babalarına bakmak için, çocukları olunca da onları okutmak için devamlı para biriktirmek zorundalar.
Özellikle kentlerde emlak çok pahalı. 300 dolarla 2000 dolar arasında para kazanan çalışan kesimin ev sahibi olması olanaksız.
Ülkedeki taşınmaz malların hepsi hükümetin. Kentlerdeki taksilerin tümü, arsalar, apartmanlar, topraklar, enerji kaynakları ve önemli kuruluşlar...
Buna karşın ülkede kontrollü bir liberal ekonomi uygulanıyor.
Devlet sahip olduğu toprakları ve evleri insanlara 70 yıllığına kiralıyor. Kiralanan mal babadan çocuğa geçmiyor.
Çin’de çarşı pazarda her türlü marka mal ve taklitleri var.
Alışveriş yapmak büyük bir sabır ve beceri istiyor. Pazarlık 100 yuan istenen mala 10 yuan vererek başlıyor ve bitmek bilmiyor. Sonunda 100 yuanlık malı 10-15 yuana alabiliyorsunuz.
Satır başlarıyla izlenimler böyle.
Çin anlatmakla bitmeyecek bir büyük ve karmakarışık bir ülke.
Paylaş