UZAN Ailesi'nin Türkiye tarihinin en büyük banka soygununu gerçekleştirdiğini resmi ağızlar açıkladı.
Hortumun tutarı 6 milyar dolar (8.4 katrilyon lira).
Yurtdışına kaçırılan bu parayı yoksuluyla, varlıklısıyla bu toplum ödeyecek.
Bu aile, sahip olduğu halka açık şirketlerinde pay sahibi olanların da haklarını yedi.
Devlete karşı olan yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmedi.
Vergilerini ödemedi.
Yine devletin belirlemelerine göre her işleri yasalara aykırı.
Uluslararası büyük şirketler de bu aile tarafından dolandırıldıklarını iddia ederek uluslararası mahkemelere başvurdu.
Bu aile o davaların çoğunda suçlu bulundu ve milyarlarca dolar ödemeye mahkûm oldu.
Ama bu aile iç hukuku tanımadığı gibi, uluslararası hukuku da tanımıyor ve mahkeme kararlarını takmıyor.
Bu ailenin babası, onun kardeşi ve oğlu aranıyor. Baba ve kardeş hakkında tutuklama kararı var.
Üçü de kaçak. Nedense devlet bunları bulamıyor.
Bu ailenin bireylerinin yurtdışına çıkmaları yasak.
Interpol tarafından arandıkları için Amerika ile Avrupa ülkelerine gittikleri anda tutuklanacaklar.
Devlet bu ailenin bütün mallarına ve şirketlerinin gelirlerine el koydu.
Aile gırtlağına kadar batağa gömülmüş durumda.
* * *
Bu aile, bu felaketi tamamen kendi hazırladı.
Kazanma, daha çok kazanma hırsı onları hukuk ve yasa tanımazlığa ittiği için bu noktaya geldiler.
Ama gözleri o kadar dönmüş ki bunun bile farkında değiller.
Devleti suçluyorlar, hükümeti suçluyorlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nu suçluyorlar ve de Doğan Grubu ile Aydın Doğan'ı suçluyorlar.
Başlarına gelen bu felaketten onları sorumlu tutuyorlar.
Kendilerinin hiç suçu yok!
Kendileri pirüpak, tertemiz!
Devlet, hükümet, BDDK ve Aydın Doğan onları mahvetmek için işbirliği yapmışlar!
Onların mallarına, şirketlerine durup dururken el koymuşlar!
Masum UZAN Ailesi'ni batırmak için komplo düzenlemişler!
Böyle bir zırvanın akılla, mantıkla bir ilgisi var mı?
* * *
Bu aile aklını başına toplayıp, hortumladıkları paraları getirip borçlarını kapatacaklarına hálá zeytinyağı gibi üste çıkmaya uğraşıyor.
Uğraştıkça da daha çok batıyor.
Kemal Uzan bu kadar büyük servet sahibi olduktan sonra yetmiş küsur yaşında kaçak olarak yaşamak zorunda kalıyor.
Bütün bunlara değer mi? Bu ne delice ihtirastır?
Bunu anlamaya imkán yok.
Hálá ellerine almışlar fırçayı ona buna kara çalarak, iftiralar atarak bir şeyleri çözeceklerini, kamuoyunu kandıracaklarını sanıyorlar.
Siz hem her işinizde yasaları çiğneyeceksiniz, hem halkı, devleti, uluslararası kuruluşları dolandıracaksınız, hem de televizyonunuzu, gazetenizi yasa tanımayarak silah gibi kullanıp onu bunu karalayacaksınız.
Sizi bu yasadışı yola Aydın Doğan mı sürükledi? Aydın Doğan mı bankayı hortumlayın, halkı devleti, uluslararası kuruluşları dolandırın dedi.
Kimi ne hakla suçluyor bu aile?
Bu ailenin gazete ve televizyonlarında yaptıkları karalamalardan, attıkları iftiralardan sakın kimse etkilenmesin.
Çünkü Uzanlar eninde sonunda Türkiye'nin temizlenmesi için artık dürüst insanların da cesur olduğunu öğrenecekler.
Boşuna çırpınmasınlar. Çünkü çırpındıkça daha da batacaklar.