Çağdaş Türkiye’nin çağdaş gençleri...

İSTANBUL Lisesi’nin 125. Kuruluş Yıldönümü haziranın ilk haftasında bir dizi kültür etkinliğiyle kutlandı.

İstanbul’un en eski ve en köklü liselerinden biri olan İstanbul Erkek Lisesi bugün Osmanlı İmparatorluğu’nun iliğini kemiğini sömüren eski Duyun-u Umumiye (Devlet Borçları) binasında eğitimi sürdürüyor.

İstanbul Lisesi, bu görkemli binaya, 1932 yılında Atatürk’ün emriyle taşındı.

Atatürk bu emri verirken şunları söyledi:

"Bu binayı İstanbul Erkek Lisesi’ne verin. Türk gençleri Duyun-u Umumiye yıllarını unutmadan ve ondan dersler alarak yetişsinler. Ülkelerinin bir daha o günleri yaşamaması için iyi eğitim alsınlar."

Atatürk’
ün o dönemdeki adı İstanbul Erkek Lisesi olan İstanbul Lisesi’ne sonsuz bir güven duymasının nedenleri vardı.

İstanbul Liseliler Çanakkale Savaşı’na gönüllü olarak katıldılar.

Kahramanca ülkelerini savundular ve tümü şehit oldu.

Kurtuluş Savaşı’nın en önemli meydan savaşlarından biri olan Sakarya Savaşı’nda da İstanbul Liseliler gönüllü olarak Atatürk’ün emrinde savaştılar.

Atatürk onlara "Sakarya’nın evlatları" diye seslendi.

* * *

İstanbul Lisesi etkinliklerinin son gecesinde aynı okuldan mezun olan sanatçı Erol Evgin unutulmaz bir konser verdi.

Aslında bu bildiğimiz, her zaman izlediğimiz gibi bir konser değildi.

Duygularla, güzel anılarla, fıkralarla ve Erol Evgin’in artık klasikleşerek belleklere kazınmış unutulmaz şarkılarıyla dopdolu bir şovdu.

İstanbul Erkek Liseli olmamama rağmen ben de bu güzel şovu en az onlar kadar duygulanarak izledim.

Erol Evgin sadece şarkı söyleyen bir sanatçı değil, izleyenleri zaman zaman duygulandıran, düşündüren, coşturan ve güldüren usta bir şovmen.

Şovunu, güzel şarkılarının yanında 40 yıllık meslek yaşamının renkli anılarını anlatarak, birlikte olduğu ünlü sanatçıların dönemlerine damga vuran şarkılarını söyleyerek ve yöresel şiveleri kullanarak seslendirdiği fıkralarla süslüyor.

Tam iki buçuk saat süren bu şovu izlerken zaman su gibi akıp geçiyor.

Erol Evgin hálá tığ gibi, hálá yakışıklı ve sempatik, hálá sesi gür ve güzel.

* * *

O gece bazı İstanbul Liseli dostlardan öğrendiğim olayı da sizlere duyurmam gerek.

İstanbul Lisesi öğrencileri ve mezunları nisan ayında, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde yaklaşık 1000 kişinin katılımıyla bağlılıklarını bildirmek için Anıtkabir’e, Atatürk’ün huzuruna çıktılar.

Dinci gazetelerden biri bunu "İstanbul Lisesi öğrencileri Anıtkabir’e Okul Müdürü Adnan Ersan tarafından zorla götürüldü" diye vermiş.

Gazetenin yazdığına göre öğrenci velileri gazeteye başvurarak bu durumundan şikáyetçi olmuşlar.

Bu şikáyet, gazetenin uydurduğu bir masal.

Dinci gazetelerin devamlı yaptıkları iftira ve yalan haberlerinden biri.

Bir öğrenci dinci gazeteye şu yanıtı vermiş:

"Bizi kimse Atamızın huzuruna zorla götürmedi ama müdürümüz onun huzurundan alıp zorla İstanbul’a getirdi."

O gece İş Kuleleri salonunu dolduran gençlerin çağdaş, laik Türkiye’ye bağlılıkları, Atatürk’e duydukları sevgi görülmeye değerdi.

O geceki tabloyu yaşadıktan sonra Türkiye’yi karanlığa götürmek isteyenlerin boşuna akıntıya kürek çektiklerine bir kez daha tanık oldum.
Yazarın Tüm Yazıları