KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar bizim Babıáli’den arkadaşımızdır.
Gazeteci değildir, usta bir finansçıdır. Uzun yıllar gazete gruplarının mali işlerini yönetmiştir.
Bir süre önce doğup büyüdüğü Kıbrıs’a yerleşti.
Politikaya atıldı ve maliye bakanı oldu.
Tatar, bakanlık koltuğuna oturduğunda hazinenin tam takır olduğunu gördü.
Sonra devletin mali durumunu inceledi. Baktı ki durum içler acısı.
Türkiye’nin gönderdiği yıllık yardım 4 ayda bitmiş.
Ama memur maaşları inanılmaz boyutta. 10 bin, 15 bin lira alanlar var.
Göreve yeni başlayan memurun maaşı 2 bin liranın üzerinde.
Bazıları bir maaş, bazıları 3-4 maaş ikramiye alıyor.
Daha vahimi memurların çoğuna maaşları kadar mesai veriliyor.
Tatar, hemen fazla mesailere kısıtlama getiriyor.
Her 2 ayda bir uygulanan eşel mobil sistemiyle enflasyon oranında maaşlarda yapılan otomatik artışın 6 ayda bir yapılmasına karar veriyor.
* * *
Vay sen misin bunları yapan!
Bu çiftliğin düzenini bozan.
Sendikalar hemen ayaklanıyorlar.
Sağlık sektöründe alınan süresiz eylem kararı hastaneleri felç ediyor.
Ercan Havaalanı ve gümrüklerde memurlar, fazla mesai yapmıyor.
Kamuda örgütlü 25 sendika da Maliye Bakanı’nın tedbirleri geri almaması halinde süresiz grev tehdidinde bulundu.
Ama bizim Ersin Tatar bu tehditlere kulak asmıyor.
Benim tanıdığım Tatar asla geri adım atmaz, yolundan dönmez.
Çünkü o yürekten bağlı olduğu ülkesini korumaya kararlı.
"Teslim olmayacağız ve hükümet olarak ülke ekonomisini düzlüğe çıkartacağız.Daha atılacak çok adım var" diyor.
"Bizim yardım alabileceğimiz tek yer Türkiye.Türkiye bizim IMF’miz.Bu yüzden de ilk adım olarak devlette tasarruf tedbiri aldım.Bundan sonra yeni istihdam yapmayacağız.Gereksiz yurtdışı geziler ve harcamalar olmayacak.Türkiye’den iste, al, sonra da dağıt dönemi bitti" diyor.
"Vergi adaleti getireceğiz ve ülke ekonomisinin kayıt dışılığına son vereceğiz.KKTC’de kayıtdışı ekonomi en az yüzde 30" diyor.
KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu da geçenlerde İstanbul’da yaptığı bir konuşmada aynı sıkıntıları dile getirdi.
Kıbrıs’ta gençlerden bugün sahip olduklarının kıymetini bilmelerini, ülkelerine sahip çıkmalarını istemiş, onları şöyle uyarmış:
"Bakın eğer anavatanımız olmasaydı Filistin olurduk."
Başbakan Eroğlu Kuzey Kıbrıs’ın Filistin olmaması için zorlu bir mücadeleye giren Maliye Bakanı Tatar’ı sonuna kadar desteklemeli.
* * *
Bizde de yıllardır aynı savurganlık, aynı popülist anlayış yürütülüyor.
İki gün önce televizyonda izledim ve inanın yüreğim sızladı.
Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Bakanlar tek tek Başbakanlığa geliyordu.
Hepsinin makam araçları çil çil siyah Mercedes’ler.
Bu kadar lükse ne gerek var? Biz zengin bir ülke değiliz ki.
500 milyar dolardan fazla borcumuz var. Bütçemiz yıl sonunda 50 milyar açık verecek.
Piyasa kan ağlıyor, işçi, memur, dul, yetim, küçük esnaf perişan.
Büyük tüccar, sanayici sıkıntılı. İflaslar birbirini kovalıyor.
Milyonlarca insan işsiz güçsüz.
Aç ve yoksul sayısı artıyor.
Bunları düşününce televizyondaki sıra sıra Mercedes’lerin görüntüsü gerçekten insanın yüreğini sızlatıyor.