AKP’li okurlar Tayyip Bey’in Kılıçdaroğlu’na neden bu kadar kızdığını sanırım şimdi anlamışlardır.
Kılıçdaroğlu hafifçe dokundu, bakın neler oldu.
Kim bilir bundan sonra neler çıkacak?
Hep yazıyoruz, AKP iktidarı gırtlağına kadar yolsuzluk bataklığına gömülmüş.
AKP’li belediyeler, AKP’lilerin yönettiği kurumlar...
AKP’nin devletin kilit noktalarına getirdiği bürokratlar ve de politikacılar...
Nereyi eşeleseniz yolsuzluk ve talan fışkırıyor.
Bakın Tosun’un altından neler çıktı?
Tayyip Bey’in aile dostu işadamı Remzi Gür tarafından verilen binlerce dolarlık burslarla İngiltere’de, Amerika’da eğitim gören çocuklarının yaptığı ortaklıkları görüyoruz.
Son bomba Atagold’da patladı.
Tayyip Bey’in küçük oğlu ile büyük oğlunun eşi fre-shop’çuluk yapıyorlar.
Ama bugüne kadar bundan kimsenin haberi olmadı çünkü bu ortaklık herkesten gizlendi.
Türkiye bunu Kılıçdaroğlu’nun işaretiyle öğrendi.
Tayyip Bey Kılıçdaroğlu’na kızmakta haksız mı?
* * *
Bu Atasay Kuyumcuk’un sahibi, Tayyip Bey’in çocuklarına Atagold firmasında ortaklık vererek yardımcı olan Cihan Kamer ailenin çok eski bir dostu.
Tayyip Bey’in mal beyanında büyük oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın düğününde takılan kilo kilo altınları Cihan Bey’e bozdurduğunu ve oğlundan 120 bin dolar, 55 bin mark borç aldığını belirtti.
Mal varlığındaki artışı da böyle açıkladı.
Yani Cihan Kamer, Erdoğan’ın son derece güvendiği bir dostu.
Zaten Tayyip Bey’in çeşitli alanlarda yatırımları ve faaliyetleri olan Cihan Kamer’i yurtdışında da çeşitli makamlara takdim ettiği de yoğun olarak konuşuluyor.
Dostluğa, dostlukla yanıt vermek doğal değil mi?
Şimdi kamuoyu Kılıçdaroğlu’nun elindeki belgeleri ne zaman açıklayacağını ve altından neler neler çıkacağını büyük bir merakla bekliyor.
Ancak kimse fazla umutlanmasın.
Tayyip Bey’in dokunulmazlığı var. Kendisine kimse dokunamaz.
Onun için AKP’liler yüreklerini serin tutsunlar.
Bir hukuk skandalı
HURŞİT Tolon olayı hukuk devleti için yüz karası bir olay.Mahkeme, Savcı Zekeriya Öz’ün Tolon’a yönelttiği suçlamaları dayandırdığı delillerin yetersiz olduğuna karar verdi.
Yani Savcı Öz’e "Bu delillerle bu kişiye dava açamazsın" dedi mahkeme.
İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü Fatih Mahmutoğlu’nun şu değerlendirmesi Tolon olayının sorumluları için bir vicdan yarası olmalı:
"Bu karar, mevcut deliller çerçevesinde kişinin neredeyse suç işlemediğine ilişkin, beraat hükmüne yakın, suçsuz olduğuna yakın bir muhteva içermekte."
Durumun ne kadar vahim olduğu ortada.
Elinizde delil olmadan bir insanı alıp 7 ay cezaevinde yatırmak hangi hukuk anlayışına sığar?
Bu insanın hukuk tarafından paramparça edilen onuru, insan hakları nasıl onarılacak?
Ya beyin tahribatına uğrayarak en yakınlarını bile tanıyamaz hale getirilen Şener Eruygur’a karşı işlenen insanlık suçunun hesabını kim verecek?