BAYKAL’ın siyasi yaşamının böyle bir skandalla noktalanması çok üzücü.
Bir parti lideri 18 yıllık sekreteri ile ilişkiye girerse ve onu milletvekili yaparsa bunun ortaya çıkmasından sonra yapılacak bir tek davranış olabilir. İstifa edip politikadan çekilmek. Kuşkusuz iki insanın özel yaşamının gizli kamerayla belirlenip afişe edilmesi rezil bir davranıştır. İnsanlığa sığmayan bir alçaklıktır. Yapılan hiçbir şekilde kabul edilemez ve onaylanamaz. Ama bir parti lideri de böyle bir skandalın baş aktörü durumuna gelirse yapması gereken davranış bellidir. Deniz Bey uzun yıllar bu ülkede politika yapmış bir liderdir. Dönem dönem ülkenin kaderinde rol oynamıştır. Ülkesini seven, dürüst bir insandır. Aile bireylerine, etrafına hiçbir şekilde siyasi gücünü kullanarak bir çıkar sağlamamıştır. Hiçbir zaman yolsuzluklara bulaşmamıştır. Türk kamuoyu bırakın akrabalarını, dostlarını, eşinin ve çocuklarının bile isimlerini bilmez. Yaşamı son derece mütevazıdır. Bütün bunlar Baykal’ın Türk siyasetine getirdiği artılardır. Bugüne kadar bu konularda en ufak bir defosu bile olmamıştır. * * * Ancak vazgeçilmez bir gerçek de bu konuma gelmiş bir insanın özel yaşamına özen göstermek zorunda olmasıdır. Evet, insanların özel yaşamları kesinlikle sergilenemez. Bu alçakça bir davranıştır. Ayrıca hukuk açısından da ağır bir suçtur. Bütün bunlar tamam ama Baykal’ın sekreteri olan ve milletvekili yaptığı bir kadınla ilişki içine girmesi bir skandaldır. O nedenle ana muhalefet lideri konumundaki bir politikacının böyle bir durumla karşılaştıktan sonra gereğini yapmaktan başka çaresi yoktur. Biliyorum, şu anda CHP’liler, CHP’ye oy verenler büyük bir şaşkınlık ve üzüntü içindeler. Bu durumdan büyük mutluluk duyanlar da şu anda bayram yapıyorlar. Baykal’ın siyasi yaşamının bu şekilde sonlanmasına herkes üzülüyor ama gelinen noktada başka bir çıkış yolu görünmüyor. * * * Şimdi olaya gazetecilik açısından değinmek istiyorum. Bu olayda görsel ve yazılı medyaya ilkesel bir görev düşüyor. Hem televizyonlar, hem de gazeteler sorumlu davranmalıdır. Olayın görüntülerini, fotoğraflarını özel yaşamın gizliliği ilkesine bağlı kalarak yayınlamamalıdırlar. Meslek ilke ve kuralları bunu gerektirir. Ama olay çok büyük bir haberdir. O nedenle kullanılması doğaldır. Baykal’ın ise bir hukuk mücadelesi vermesi gerekir. Bu konuda herkes kendisine destek olmalıdır. Türk yargısı bu tuzağı kuran ve yayınlayan suçluları belirleyip cezalarını vermelidir. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu unutulmamalıdır. Rakip politikacılar bu olaydan yararlanmaya kalkarlarsa bu onları kesinlikle büyütmez. Baykal yaşamının en önemli kararını vererek bu yanlışının faturasını ödeyecek kadar onurlu davranmalıdır.