Paylaş
Başbakan Erdoğan’ın ilk hesabı anayasayı değiştirip yargıyı denetimi altına almaktı.
Referandumla o başarıldı.
Şimdi sırada 2011 seçimlerinde tek başına iktidar olmak var.
Her şey bu seçimi kazanmaya bağlı.
2011 seçimini kazanmak Tayyip Bey için “Olmak ya da olmamak” gibi bir şey...
Eğer seçimden zaferle çıkılırsa yeni bir anayasa yapılacak.
Gerekirse referanduma gidilerek başkanlık sistemi getirilecek ve Tayyip Bey 2012’deki seçimde aday olup “Başkan” seçilecek.
Bundan sonraki hedef 2017 başkanlık seçimleri.
Bu da kazanılırsa Erdoğan Başkan olarak 2022 yılına kadar ülkenin başında kalacak.
Erdoğan referandum akşamı yaptığı zafer konuşmasında Burhan Kuzu’ya başkanlık sistemini getirecek olan yeni anayasa hazırlıklarına başlaması talimatını verdi.
Burhan Bey de Türkiye için tek çıkış yolunun başkanlık sistemi olduğunu söyledi.
Böylece Başkanlık sistemi için düğmeye basılmış oldu.
***
Referandum akşamı televizyonda Fetullah Gülen’in yakını olan Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce de benim gibi konuktu.
Gülerce referandum sonuçları hakkında bilgi verirken çok ilginç bir gerçeği açıkladı:
“Biz tarikat veya cemaat değiliz. Aynı idealler etrafından toplanmış ‘Gönüllüler hareketi’yiz. Evet’i destekliyoruz. Çünkü bu referandumun demokratik Türkiye için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Seçimde hiçbir partiye böyle bir destek vermeyiz çünkü biz siyasi bir hareket değiliz.”
Gülerce hareket olarak bu referandumda çok çalıştıklarını anlattı ve şu ilginç bilgiyi verdi:
“Bizim gönüllülerimiz için AKP’liler bize ‘Sizin adamlarınız bizden çok daha fazla çalıştılar’ dedi. Bu gerçektir.”
Benim duyduğuma göre Fetullah Gülen Cemaati ya da kendilerinin yeni tanımlamasına göre “Gönüllüler Hareketi” referandumda çalışmak için 50 bin kişiyi görevlendirmiş.
Bu gönüllüler görevlendirildikleri bölgede gece gündüz “Evet” çıkması için çalışmışlar.
O kadar büyük bir özveri ile çalışmışlar ki AKP örgütü bile bunlara parmak ısırmış.
***
Ayrıca anımsanacağı gibi okyanusun ötesinden Gönüllüler Hareketi’nin lideri de “Evet”e destek verdiğini açıkladı.
“Mezardakileri bile getirip evet oyu verdirin” dedi.
Onun için Başbakan zafer konuşmasında okyanusun ötesine anlamlı bir kutlama ve teşekkür gönderdi.
İlginç bir referandum yaşadık.
Sürdürülen kampanya partiler arasında eşit bir kampanya olmadı.
Panolar, sokaklar, caddeler, alanlar, binalar “Evet” afişleriyle donatıldı.
Gazetelerin sayfaları “Evet” ilanlarıyla doldu taştı.
AKP çok görkemli mitingler düzenledi.
Cami avlusunda bile miting düzenlendi ve başbakan konuşturuldu.
Erdoğan bütün kanallarda kendi seçtiği gazetecilerle uzun uzun söyleşiler yaptı. Türkiye’nin her yerinde seçmenlere çeşitli armağanlar, yiyecek paketleri dağıtıldı.
İşte böyle tek yanlı bir kampanya sonucunda da sandıktan “Evet” çıktı.
Neyse... Ülke için hayırlı olsun.
Paylaş