Başbuğ’un açıklamaları...

İşin daha düşündürücü yanı ise bu medyayı savcılar ve polisler besliyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ dün sabah Trabzon’da yaptığı basın toplantısında Silahlı Kuvvetler’de biriken tepkileri dile getirdi.

Bu saldırıları, “yürütülen psikolojik bir harekât” olarak yorumladı.

Yürütülen psikolojik harekâtın Silahlı Kuvvetler’in moralini bozması doğaldır.

Bu harekât, Silahlı Kuvvetler’in üstlendiği görevin ülkenin varlığı ile doğrudan ilişkili olduğunu düşünmeyenler tarafından bir misyon olarak götürülmektedir.

Ülke yöneticilerinin gerekli duyarlılığı gösterip bu saldırılara, iftiralara karşı çıkmaması da ayrı bir garipliktir.

* * *

Geçenlerde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le konuşurken şu önemli değerlendirmeyi yaptı:

“Orduyu yıpratırsanız, yıpratanlara göz yumarsanız bir gün gelir kimse sokağa çıkamaz. Ülkeyi yönetenler, ülkenin çıkarı gereği bunlara izin vermemelidir.”

Bunu söyleyen deneyimli politikacı, darbelerden fazlasıyla nasibini almış, aylarca gözetim altında tutulmuş ve yıllarca yasaklı kalmış bir insandır.

Bugün Türkiye’yi yöneten politikacılar bu değerlendirmeden önemli sonuçlar çıkarmalıdır.

Kimse unutmasın ki, ordu 25 yıldır Türkiye’yi bölmek, parçalamak isteyen ayrılıkçı teröre karşı canını dişine takarak mücadele vermektedir.  �

Bakın ne diyor Orgeneral Başbuğ:

“Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan biri, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesi konusudur.”

Mantığını, vicdanını yitirmemiş herkes Orgeneral Başbuğ’un bu sözlerini dürüstçe değerlendirmelidir.

Orgeneral Başbuğ, terör olaylarının Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmesini siyasilerin, akademisyenlerin ve medya mensuplarının yapmaması gerektiğini de özellikle vurgulamak gereğini duyuyor.

Genelkurmay Başkanı’nın en önemli uyarısı da yargıya...

“Adli makamlar ihbar mektuplarına, özellikle itirafçıların ve gizli tanıkların ifadelerine karşı daha duyarlı ve dikkatli olmalıdır. Böyle durumlarda Türk Silahlı Kuvvetleri ile bilgi teatisi ve işbirliği içinde bulunmalıdırlar. Aksi durum, kurumlar arası çatışmalara neden olabilir.”

Herkes şunu iyi bilmeli ki Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizin güvencesidir.   

Yine bir şey açıklamadı

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay dün yaptığı basın toplantısında “Birileri halen açılımın içeriğinin bilinmediğinden falan söz ediyor. Ben hayretler ediyorum doğrusu” dedi.   �

Halbuki kendisi her şeyi açıklamış.

Konuyu iki kez TBMM’ye getirip bütün ayrıntılarıyla anlatmışlar.

Kısa, orta, ve uzun vadeli çalışmalarından, planlarından bahsetmişler. �

Ama birileri hâlâ anlamamış.

Bu birileri iyi niyetli olarak kabul edilmezmiş.

Şimdi ben Atalay’a bir öneride bulunuyorum.

Hem Meclis oturumlarını, hem de dünkü basın toplantısını bir kez daha baştan sona dinlesin.

Bakalım açılımın ne olduğunu, ne olacağını kendisi anlayabilecek mi?