LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
MESLEK yaşamım boyunca Zahid Akman olayı gibi bir garipliğe hiç tanık olmadım.
Hem Başbakan Yardımcısı, hem de Devlet Bakanı olan politikacı, kendisine bağlı olan RTÜK’ün başkanına "İstifa et" diyor.
Adam aldırmıyor.
Başbakan yardımcısı bakan ısrar ediyor: "Sana yakışan istifa etmektir. Hükümeti de rahatlatırsın."
Adam yine takmıyor.
Hatta orda burda, Başbakan’ın arkasında olduğunu söylüyor.
Sonra meslektaşlar bu garip durumu Başbakan’a soruyorlar.
Başbakan "Evet istifa etmelidir" demiyor.
"Ben karışmam. İstifa isteği Bülent Bey’in şahsi kanaati" diyor.
Akman ise müdanasız: "14 Temmuz’da başkanlığım bitiyor, bir daha aday olmayacağım."
Lütfedip başkanlığa aday olmamayı kabul ediyor.
Ama 2013’e kadar RTÜK üyeliğinde kalıyor.
Peki bu durumda Başbakan Yardımcısı’nın saygınlığı ne olacak?
Kendisine bağlı bir kurumun başkanı tarafından iplenmeyen bir bakan olarak nasıl görev yapacak?
Sayesinde devletin saygınlığına Zahid Akman tarafından vurulan darbe nasıl giderilecek?
* * *
Bülent Arınç acemi bir politikacı değil.
Kaç yıldır siyaset yapıyor.
Çeşitli görevlerde bulundu.
Kurtuluş Savaşı’nı yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlığını bile yaptı.
Kürsülerde devletin bazı kurumlarına karşı kükrediği zamanlar oldu.
Rejime dönük sert eleştirilerde bulundu.
Hatta kendi kafasına uygun laiklik için anayasa değişikliği istedi.
Ama bakanlığına bağlı bir kurumun başkanına söz geçiremedi.
Burada bir gariplik yok mu sizce.
Yoksa bir danışıklı dövüş ile mi uyutuluyoruz?
Yoksa işin içinde bilmediğimiz bazı pazarlıklar mı var?
Başbakan, yardımcısı Bülent Abisi’nin arkasında niye durmuyor?
Oysa bu zat hakkında Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili ağır suçlamalar var.
Önemli bir kurumun başkanı olarak yargılama süresinde görevinden ayrılması vazgeçilmez bir koşul değil mi?
Ama Zahid Akman "İstifa etmem arkadaş" diyor.
Merak ettiğim şu; Zahid Akman neye ve kime güvenerek bu yiğitliği yapıyor?
Meclis Onur Ödülü tahmini
BU yıl verilecek Meclis Onur Ödülü’ne 6 aday önerildi.
Adaylar şunlar: Türkan Saylan, Orhan Pamuk, Fazıl Say, Ekmeleddin İhsanoğlu, İlber Ortaylı ve Kemal Karpat.
Gurur duyulacak ama aynı zamanda da ilginç bir liste.
Bence bu listede en az şansı olanlar Türkan Saylan ile Fazıl Say.
Malum sebeplerden.
En şanslı ise Ekmeleddin İhsanoğlu.
Yine malum sebeplerden.
Orhan Pamuk, İlber Ortaylı, Kemal Karpat ise ortada.
Olurlar da, olmazlar da.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları