Tayyip Erdoğan planını değiştirmez. Önce planı özetleyelim. Başbakan referandumda yüzde 58 oy alarak ilk raundu kazandı. Planını gerçekleştirmek için önemli bir engeli aşmış oldu. Şimdi sırada 2011 seçimlerinde tek başına iktidar olmak var. Bunu da aşacağına inanıyor. Ondan sonra başkanlık sistemini içeren yeni anayasa hazırlanacak. Eğer anayasayı Meclis’ten 367 ile geçiremezse bir kez daha halka gidecek. Sonra 2012’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak ve başkan seçilecek. Durun, bitmedi. 5 yıl başkanlık yaptıktan sonra ikinci 5 yıl için bir kez daha aday olacak. Yine seçilecek ve bir beş yıl daha başkanlık yaptıktan sonra noktayı koyacak. Yıl 2022, Tayyip Bey’in yaşı da 68 olacak. Bu hesap tutar mı? Bugün baktığınızda tutacak gibi görünüyor. Ama unutmamak gerekir ki burası Türkiye, bu ülkede ne olacağı, konjonktürün nasıl değişeceği hiç belli olmaz. Peki, Erdoğan Çankaya’ya çıktıktan sonra AKP ne olur? Bugünkü gücünü Tayyip Bey’siz sürdürebilir mi? Bunu tahmin etmek zor. Sürdüremez de dağılma sürecine girerse bu Tayyip Bey’in ikinci beş yıllık başkanlığını da tehlikeye sokar. Bu plan nedeniyle Kemal Bey’in “Anayasa çalışmalarını hemen başlatalım” önerisi Tayyip Bey’in hiç hoşuna gitmedi. 2011 seçiminden önce hazırlanacak anayasaya başkanlık sisteminin sokulması zor. Tayyip Bey bunun halka anlatılmasının risk olduğunu biliyor. Onun için Kemal Bey’in anayasa önerisini “sululuk” olarak değerlendiriyor. Erdoğan eğer 2011 seçiminden güçlü çıkamazsa bütün plan yatar. Başbakan bunu çok iyi biliyor. Onun için varını yoğunu bu seçim için ortaya koyacak.
Sinirlerinize kuvvet
GÖRÜNEN şu: Tayyip Bey 2011 seçiminde kendisini destekleyenleri kemikleştirmek için ortamı gerebildiği kadar gerecek. Çünkü gerginlik kamuoyu araştırmalarının tam tersine Tayyip Bey’in işini çok kolaylaştırıyor. Liderler arasındaki tartışmalar atışmalar, suçlamalar Tayyip Bey’in oyunu yükseltmese bile aynı düzeyde tutuyor. Başbakan’ın elinde önümüzdeki süreçte kullanacağı pek çok malzeme var. Anayasa var, demokrasi var, Kürt sorunu var, türban var, 12 Eylül var, Menderes’in asılması var, Özal’a, Eşref Bitlis’e suikast iddiaları var. Dikkat ederseniz referandumdan sonra başlayan bahar havası çok kısa sürdü. Tayyip Bey havanın yumuşamasını “CHP anayasada sululuk, türbanda blöf yapıyor” diye tersine çeviriverdi. 2011 Haziran’ına kadar bu gerginlikten kurtulamayacağımız kesin. Tanrı hepimize sabırlar ve de sapasağlam sinirler versin.