İŞLER kötüye gitmeye başlayınca ülkeyi yönetenler gazete okumazlar.
Irak’ta batağa saplanan ABD Başkanı Bush, geçenlerde gazete okumadığını açıkladı.
Belli ki insanlık dışı işkence haberleri, cenazeler Başkan Bush’un sinirlerini bozuyor.
Duyduğum doğruysa Tayyip Bey de son zamanlarda gazete okumuyormuş.
Ben hak veriyorum.
İnsan sabah sabah önüne konan eleştirileri, karşıt yazıları, yorumları görmek istemez.
Ama aslında doğru olan bunları okumak, bunlardan yararlanmaktır. Nedense insanlar eleştiriden hoşlanmazlar.
Liderlerin çevreleri çok etkilidir. Onları hataya sürükleyen de bu çevredir.
Örneğin, Bush’un Irak bataklığına saplanmasına ‘Rumsfeld çetesi’nin neden olduğunda hemen herkes birleşiyor.
Tayyip Bey’i de üniversitelerle kavgaya iten, çevresindeki aşırılar değil mi?
Oysa akıllı bir iktidar, üniversitelerle kavgaya girmez. Bunu bilmiyorsa, geçmişte yaşananlara bakıp onlardan ders alır.
Bir lider, zaman zaman kendisiyle hesaplaşabilme olgunluğu içinde olursa hem çevresinde kendisine zarar verenleri değiştirme becerisini gösterir, hem de hatalarının çoğunu düzeltebilir.
* * *
Yazar Recep Bilginer’in ‘Zenginler Hükümeti’ adlı kitabından iki anekdotu okuyalım:
‘... Atatürk döneminin genç Milli Eğitim Bakanı Necati Bey, bir gün Atatürk’e dert yanar: Paşam, çevreniz, arkadaşlar arasında hoşnutsuzluk yaratıyor.
Atatürk’ün yanıtı anlamlıdır:Onlar benim sadece sofra arkadaşlarımdır. Onlarla içiyorum, söyleşiyorum, ama sizleri bakan yapıyorum.
Biliyoruz ki,Mustafa Kemal’in, içki sofrasındaki arkadaşlarını devlet hizmetine getirmemesi, onun devlet işlerini çok ciddi tutmasının sonucudur...’
‘... Siyaset yaşamında lider denilen insan bir baba gibidir. Duygularıyla değil aklıyla, mantığı ve gözlemleriyle yolunu bulur.
Mevlana, Konya’da Tebrizli Şems’le karşılaştığında, Şems’in ona söylediği ilk sözlerden biri şudur: Önce kendine bir ayna edin. Ve o aynaya bakmasını öğren...’
* * *
Oysa günümüz liderleri aynaya bakmayı sevmiyorlar. İktidara geldikten bir süre sonra gerçekleri görmemek için aynalardan kaçıyorlar.
Gazeteleri okumamak, TV haberlerini izlememek de aynalardan kaçmaktır aslında.
Pazartesi günü Marmara bölgesindeki üniversitelerin rektör ve öğretim üyeleri, YÖK Yasası’nı protesto etmek için yürüdüler.
500 metrelik bu yürüyüş bile iktidarı rahatsız etmiş olacak ki İstanbul polisi akıl almaz bir haşinlik içinde oldu.
Acaba neden?
Türkiye’nin en büyük kentinin polisi, bilim adamlarına saygılı davranacağına onların yürümelerini engellemek için üzerlerine otobüsleri sürdürdü.
Bilmiyorum Başbakan’ın, İçişleri Bakanı’nın bu kaba davranıştan haberleri var mı?
Gazetelerde okudular mı, TV’de izlediler mi?
Okumuşlarsa ya da izlemişlerse eminim İstanbul Emniyet Müdürü’nü, polislerin bir daha böyle demokrasi karşıtı bir tutum sergilemelerine izin vermemesi için uyarırlar.