Paylaş
İnsanlar günahlarından arınmak için Tanrı’ya daha çok sığınmak gereksinimi duyarlar.
Türkiye’de AKP iktidarının yönetim anlayışı, haktan, adaletten, hukuktan yoksun iktidar etme yöntemi toplumun kimyasını bozdu.
Bu nedenle kavgalar, iftiralar, şantajlar, ihanetler günahların tepe yapmasına neden oldu.
Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Ersin Kalaycıoğlu ile Prof. Ali Çarkoğlu’nun hazırladığı bilimsel araştırmanın sonuçları da bunu gösteriyor.
Bu iki bilim adamının “Türkiye’de Dindarlık Araştırması”na göre Türkiye dünyanın en dindar ülkesi çıkıyor.
Ama bu dindarlık bildiğimiz dindarlık değil.
Yükümlülükleri yerine getirilmeyen bir dindarlık.
Doğru dürüst ibadet etmeyen...
Kul hakkına saygı göstermeyen...
Başka inançlardaki insanlara hoşgörüyle bakmayan...
Riya, yalan, sahtekârlık ve iftiradan vazgeçmeyen bir dindarlık.
Yani dinen, Tanrı katında kabul görmeyen bir dindarlık.
* * *
Bizim yılların deneyimlerinden süzülüp gelen, defalarca imbikten geçirilmiş olan çok anlamlı bir halk deyimimiz vardır:
“Balık baştan kokar...”
Şimdi gelelim Türkiye’yi birbirine sokan Dersim tartışmasına...
Bu tartışma uzadıkça iftiralar, yalanlar da uzuyor.
Günahlar da arttıkça artıyor.
Bundan 70 yıl önce bugün adı Tunceli olan Dersim’de çıkan isyanlar zorlu savaşlardan çıkmış, ayakları üzerinde durmaya çalışan Cumhuriyet yönetimini köklü önlemler almak zorunda bırakmış.
Cumhuriyet’i yönetenler ne pahasına olursa olsun bu isyanları bastırmaya, bölgeye egemen olan aşiretlerin devlete başkaldırmasını ortadan kaldırmaya karar vermişler.
Nitekim bastırmışlar da...
Ama bu bastırılma operasyonlarını yürütenler ölçüyü kaçırmışlar ve acı olaylar yaşanmasına yol açmışlar.
Devlete başkaldıranların yanında masum, günahsız binlerce insan da öldürülmüş.
Dersim’de bir trajedi yaşanmış.
Üzücü ve kahredici...
* * *
Dersim olayları toplumda yıllarca seslendirilmemiş.
İnsanlar bu faciaların acılarını, çeşitli nedenlerle yüreklerine gömmüşler.
Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Onur Öymen Meclis’te yaptığı konuşmada Dersim faciasını örnek verince yıllardan beri pusuda bekleyenler tarafından kıyamet koparıldı.
Birkaç yıldan beri Dersim olaylarını bir soykırım olarak dünyaya satmaya fırsat kollayanlara da gün doğdu.
Atatürk ve CHP’ye akıl almaz saldırılar başlatıldı.
Zaten amaç da buydu.
Onur Öymen’in sözleri saptırıldı, “katliama övgü” olarak yorumlandı.
Ortamdan da alınan cesaretle Öymen ve CHP Alevi düşmanlığı ve faşistlikle suçlandı.
Yetmedi, aynı suçlamalar Atatürk’e kadar uzatıldı.
Şimdi bir sürü kötü niyetli insan akıl, mantık, sağduyuyu bir kenara bıraktı.
Hepsi Türkiye’nin boynuna yeni bir soykırım yaftası asmak için birbirleriyle yarışıyorlar.
Esas dertleri de bu.
Paylaş