CHP’de bir iç çatışma çıkacağını umanlar, değişimin uyum içinde gerçekleştiğini görünce hüsrana uğradılar.
Bazı kesimlerde ise bu hüsran telaşa dönüştü. Bu telaşın göstergeleri az da olsa Başbakan’da da gözlendi. Yandaş medya ve yazarlardaki telaş ise inanılmaz boyutta. Kemal Kılıçdaroğlu daha genel başkanlık koltuğuna yeni oturdu. Evet halkın büyük ilgisi var. Üstelik bu ilgi tüm yurtta heyecan yarattı. Sanırım onları rahatsız eden de bu hava, esen bu rüzgâr. Bu heyecanın oyları etkileyebileceğinden korkuyor olabilirler. Çünkü bu konuda yurdun her yöresindeki seçmenlerden sesler yükselmeye başladı. * * * AKP halkın içinden gelen insanların kurduğu bir partiydi. O sırada siyasette büyük bir boşluk vardı. Kamuoyunda Erdoğan ve arkadaşlarına dönük bir rüzgâr esmeye başladı. Seçim yaklaştıkça bu rüzgâr daha da kuvvetlendi ve AKP henüz 6 aylık bir partiyken tek başına iktidar oldu. Erdoğan ve arkadaşları seçim gezilerinde yoksul halkı rahatlatacak, onların dertlerine derman olacak politikalar uygulayacağına dair sözler verdi. Büyük vaatlerde bulundu. Ancak iktidar olduktan sonra verilen sözler unutuldu. Bu yüzden zaman geçtikçe halkta büyük bir düş kırıklığı oluştu. AKP her geçen gün halktan biraz daha uzaklaşmaya başladı. Halkın içinden çıkıp gelen o AKP’liler burjuvalaştılar. Önce altlarına lüks otomobiller çektiler. Daha sonra yıllardan beri yaşadıkları mahalleleri terk edip havuzlu villalara, bakımlı sitelere taşındılar. Giyimleri kuşamları markalaştı. Bu değişimi ilk fark eden de kendilerine yakın bazı yazarlar oldu. Ağır eleştiriler yaptılar. Hatta bazıları AKP’lilerin benimsediği bu lüks yaşamı Müslümanlık’la bağdaştırmadıklarını bile yazdılar. * * * CHP’deki değişim hareketi ise geniş kitleler tarafından partinin yeniden halkla bütünleşmesi, kucaklaşması olarak algılandı. Halk Kılıçdaroğlu’nu kendine yakın görerek sevdi ve benimsedi. Kitleler onun CHP’nin başına geçmesinden umutlandı. Kılıçdaroğlu da kurultayda yaptığı konuşmada CHP’nin halkla kucaklaşacağını, onların sıkıntılarına derman olacağını açıkladı. Bütün Türkiye’yi karış karış gezeceğini, halka CHP’nin yeni politikalarını anlatacağını söyledi. Kurultaydaki heyecan bu konuşma ile ülkenin en uzak köşelerine kadar yayılıp, oralarda yaşayan insanları da etkiledi. CHP’deki değişimi öyle derin teorik analizlerle anlatmaya gerek yok. Zaten iki yıl önce başlayan halkla bütünleşme politikasının Kılıçdaroğlu ile daha büyük bir ivme kazanması bekleniyor. Kılıçdaroğlu dün ilk gezisini Zonguldak’a yaptı. Gerek yol boyundaki yerleşim merkezlerinde, gerek Zonguldak’ta büyük ilgi gördü. Önümüzdeki dönemde bu geziler kesintisiz sürecek. CHP’deki değişim halkla bütünleştikçe heyecan dalgası daha da hızlanabilir. Kılıçdaroğlu olayı “Manşetle gelen, manşetle gider”e indirgenecek kadar yüzeysel değil.