Paylaş
Hele sırtınızda bu kadar kamburla bu işe soyunmaya kalkarsanız işte böyle çok ciddi yolsuzluk iddialarının faturaları birbiri ardına önünüze konuverir.
Deniz Feneri adlı sözde bir hayır kurumunun insanlardan topladığı yardım paralarını Türkiye’ye kurye olarak taşımak.
Almanya’daki asrın dolandırıcılığı olarak kabul edilen bir davanın iddianamesine girmek...
Bu davanın Türkiye’deki esas faillerinden biri olarak Alman Mahkemesi tarafından gösterilmek...
Almanya’da yine insanların dolandırıldığı bir kooperatifin yöneticisi olmak...
Bu nedenle Almanya’ya girmesi sakıncalı durumuna düşmek...
Kendisine yöneltilen suçlamaları Türk kamuoyundan saklamak için Alman resmi makamlarının resmi evraklarında sahtecilik yapmak durumunda kalmak...
Akman hakkında medyanın zorlamasıyla Türkiye’de de kaplumbağa hızıyla yol alınsa da bir soruşturma açıldı.
Daha düşündürücü olanı ise Başbakan’ın Zahid Akman’ın arkasında durması...
* * *
Bu kadar yüz kızartıcı suç iddiası karşısında Akman’ın takındığı tutum ise şaşırtıcı.
Önceki gün RTÜK başkanlığını bırakmak zorunda kalması nedeniyle kameraların karşısına mutlu bir çehreyle geçmesi ve sürekli gülücükler dağıtması hazin ve utanç verici bir görüntüydü.
Bizim mahallede bir İsmet Abi vardı. Yakışıklı ve çok çapkındı.
İsmet Abi evliydi, çapkınlıklarını kimseye duyurmadan yapardı.
Evini, eşini, çoluğunu çocuğunu hiç ama hiç ihmal etmezdi.
“O iş başka, ailen başka... Bunları birbirine karıştırmayacaksın” derdi hep.
İsmet Abi’nin taktiği basit ve düzdü: İnkâr... Sonuna kadar inkâr...
“Karın seni bir başka kadınla yatakta bile bassa inkâr edeceksin. ‘Kim koydu bu kadını yanıma... Bu ne terbiyesizlik böyle... Çabuk çıkarın bunu buradan’ diye ortalığı birbirine katacaksın.”
Biz hiçbirimiz İsmet Abi’nin bir kez bile yakalandığını duymadık. Eşine ve çocuklarına hiçbir şey hissettirmezdi.
Sanırım Zahid Akman da aynı taktiği uyguluyor.
İnkâr... Sonuna kadar inkâr...
Ama İsmet Abi’nin yolsuzluklarla, alavere dalaverelerle hiç işi olmazdı.
O dürüst, efendi bir adamdı... Onun işi çapkınlıktı.
O nedenle İsmet Abi’nin taktiği Zahid Bey’in bulaştığı işlerde sökmez.
* * *
Zahid Bey’e toz kondurmayan Başbakan Erdoğan, geçen gün Konya’da yine önüne gelene saldırdı.
CHP’ye, Anayasa Mahkemesi’ne gittiği için çok kızdı.
Bu öfkenin nedeni Anayasa Mahkemesi’nin bu başvurulara dayanarak AKP’nin çıkardığı yasaları iptal etmesi.
Sen iktidar olarak kafana esen her konuda yasa çıkarırsan ve bunlar Anayasa’ya aykırı olursa, muhalefet de bunları iptal ettirmek için gereğini yapar.
Tayyip Bey demokrasiyle fazla ilgili olmadığı için şunu anlayamıyor; İktidarlar demokrasi ve hukuk kurallarının dışına çıkamazlar.
İktidarların öyle bir hakkı ve yetkisi yoktur.
Tayyip Bey öyle aklına geldiği zaman Atatürk’ten de örnekler vermeye kalkmasın.
Çünkü Atatürk olsaydı ne Tayyip Bey olurdu, ne de Türkiye’yi bir dinci parti yönetebilirdi.
Paylaş