Paylaş
Spora başlayacağım, zayıflayacağım, yoga yapacağım, çok seyahat edeceğim, o istediğim İtalyan dersine başlayacağım, az yiyeceğim, yok bilmem ne gibi aslında her güne yayabileceğimiz ama nedense hep yeni yılın boynuna yüklediğimiz hayallar ve istekler olur içimizde. Aklımızda.
Yeni yıl ilerleyip normal yıl sıfatına düşünce de bu şevkimiz ya çoktan kaçmıştır ya da kendimize inanamayarak bir kısmını gerçekleştirmişizdir bu isteklerin. Süreç, uzun mu sürer, kısa mı, yoksa devamlı mı… İşte esas sorular bunlar.
Ocak ayı ile beraber benim de hürriyet.com.tr'deki yazılarım bir senesini dolduruyor, bana da mutlu yıllar o zaman. Yıllar önce Taraf, takiben Radikal ile devam ettiğim yazılarıma burada devam etmek benim için büyük keyif. Sizlerden gelen yorumlar ve e-postalar, arada karşılaştığımızda ettiğiniz iki çift laf ise inanın benim için çok kıymetli. Devamlı olsun dilerim.
Şehrimin, İstanbulum’un, evimin kalbi olan esnaflara olan düşkünlüğümü, onlara olan gönül borcumu, onlara olan saygımı, yaptıkları işe olan sevgimi bilmeyen yok, yıllardır yazarım, çizerim, yabancı basında bile. Bu dilek de onlara, dükkanlarının daim olmasını diliyorum. Müşterilerinin, güzel sohbetlerinin.
Çiftçimiz, yerli, ataerkil tohumları ekmeye devam edebilsin diliyorum. Çiftçiler bildikleri işi yapmaya devam etsinler, tohum saklayabilsinler, hayvanlarını besleyebilsinler, ev halkını da. Hem çiftçilerin hem de o tohumların değerinin, bizim geleceğimiz olduğunu herkesin idrak etmesini, üretmeyenlerin ise onlara sahip çıkmasını diliyorum.
Acaba yerli ürün mü diye çevirip baktığımda etiketlerde ülkemin şehirleri yazsın istiyorum ben. İnatla. Nohut pilavımızın nohudu yerli olsun, leblemiz de. Kara şimşeğin hem ana yurdu değil mi burası, et alamadığımız zamanlarda kamu spotları yayınlanmıyor muydu yeşil mercimek yiyin diye… Yerli malı, yerli ırk, yerli herşey. Eskilerde olduğu gibi.
Kooperatifler kurulsun, küçük üreticiler müşteri bulsun da istiyorum, dilek değil mi hepsi benim.
Tüm çocuklar okula gidebilsin diliyorum.
Bir de dünya barışı diliyorum. Ama ne zaman dünya barışı diliyorum desem içimden, o güzellik kraliçe adaylarının birbirleri ile yarışması aklıma geliyor. Herkes dünya barışının peşinde, peki niye gelmiyor bu barış! Stefan Zweig diyor ki “Birisi barışı başlatmalı. Tıpkı savaşı başlattığı gibi.” Belki o birisi bu sene gelir. Belki sizsinizdir o.
Bir yıla sığmaz bu dilekler, her gün çalışmak gerekiyor, bizim olana sahip çıkmak da…
Ağız tadı, hoş sohbet diliyorum. Bolluk, bereket, sağlık. Mutluluk ve huzur. Bol kitaplı, müzikli, kendimize gerçek zaman ayırabileceğimiz. İkiye, üçe beşe bölünmeden anın keyfini çıkarabileceğimiz…
Barışla gel 2018.
Paylaş