Paylaş
Daha bir dışarıya çıkar olduk sanki, yemeklerde buluşmaya devam eder olduk.
Yemek sektöründe bir ilerleme var, ama belli bölgeler hala zor zamanlar geçiriyor, en başta da Taksim civarındaki yerler. O da düzelecek eminim, eminim herkes İstanbul’a hakkını geri verecek, gene o çoktandır gitmediği yerlere, mahallelere gitmeye başlayacak.
Turizm ve yemek sektörü hakettiği yere geri dönecek, o kadar emek, aşılmış o kadar yol, o kadar uğraş değerini bulacak, ama zamanla, ama yavaş, sonuçta bulacak.
Maddi ve manevi kayıpların düze çıkması, ağzımızın tadının geri gelmesine belki daha var elbet ama o kadar da güzel şeyler oluyor ki aynı zamanda, bunları görebilmek için belki de başka bir ruh haline bürünmek gerekiyor, belki de bu haberlere daha sıkı sarılmak…
Belki sadece iyiyi yazsak ve iyiyi paylaşsak, daha da çoğalır mı bu haberler?
Hadi ben yazayım bir iki tane, haberiniz yok ise siz de sevinin, hem belki siz de paylaşırsınız iyiyi, yayılır gider!
Nicole Restaurant’ın şefi Aylin Yazıoğlu, yanına sous-chef’i Ogün Koca’yı alıp Marsilya’ya deplasmana gitti geçen hafta, Gerald Passédat’ın konuğu olarak. 2008’den bu yana 3 Michelin yıldızını koruyan Şef Passédat, yılda iki kere Akdeniz havzasındaki şefleri Marsilya’ya davet ediyor ve Türkiye’den de ilk defa Aylin davet edildi. Bu sene dördüncüsü düzenlenen Les Rencontres Gourmandes de la Mediterranée’de 3 akşam, 1 öğle yemeği ve bir de workshop vardı programlarında Ayli ve Ogün’ün. Yemekler ise MuCEM’deki (Avrupa ve Akdeniz Medeniyetleri Müzesi) Le Mole Passédat’ta gerçekleşti. Şahane değil mi!
Maksut Aşkar’ın başarılı restoranı Neolokal, The World’s 50 Best Restaurant listesinin Discovery Series’de, keşfedilmeye değer görülen restoranlar arasında yerini aldı. Gelecek vaadeden, gelecek nesil yemek rotalarının içinde olduğu bu listede Neolokal, Ortadoğu ve Afrika’daki seçilen 6 restorandan biri oldu! Yolunuz açık olsun, harikasınız!
Mehmet Gürs ise Londra’da Jamie’s Food Revolution ve UK Harvest birlikteliğiyle organize edilen, temeli Ronni Kahn’ın Avustralya’da kurduğu OZHarvest’a dayanan CEO Cookoff’da, Jamie Oliver, Angela Hartnett, Bill Granger, Sam - Sam Clark, Martin Morales, Brett Graham ve daha birçok şefle mutfakta CEO’lara yemek yaptırıyor. Bu organizasyonda toplanması hedeflenen 2 milyon İngiliz Pound’u, kötü beslenme, açlık, obeziteye karşı hem yemek, hem de eğitim olarak kullanılacak. 2012 yılından bu yana Avustralya CEO Cookoff’da yaklaşık 6 milyon Avustralya doları toplanmış… Sadece ülkelerindekiler düzgün beslensin diye kurulan hayır kurumları bunlar… Darısı başımıza!
Asia’s 50 Best Restaurant listesinde 36 numarada yerini alan The Dining Room At The House of Sathorn’un başında ise şef Fatih Tutak var, Bangkok, Tayland’da! Fatih’in çocukluğundan, Asya’daki seyahatlerine aldığı bütün ilhamı tabaklarında görmek mümkün, bir hikaye anlatıyor o tabaklar, bize de o hikayeyi dinlemek, duyumsamak, ve gururlanmak kalıyor…
Ne çok varmış iyilik etrafta değil mi! O zaman #iyiyipaylaş diyorum, Aslıhan kulaklarını çınlatarak.
Bir de artık şu Kıbrıs enginarı artık yerini yerli enginara, İzmir enginarına bıraksın İstanbul semalarında rica ediyorum! O baklalar da hep taratorlu pişsin, pazarlar tilkişenden geçilmesin istiyorum.
İLLA Kİ!
Biraz da ekran başına geçelim, ama mutfaktan uzak kalmayalım.
Son zamanlarda yemek dünyası ile ilgili birçok belgesel çekiliyor, ve son zamanlarda adından en çok bahsettiren, çekimleri, içerikleri en iyi dizileri aratmayan ise Chef’s Table! Bir de Chef’s Table France var, deriz ya, tadından yenmez!
Haute cuisine’in, Michelin Guide’ın doğduğu yer olarak bakarsanız Fransa’ya, dünya gastronomisini, tekniklerini bu kadar yönlendiren bir ülkede yeni ve aykırı birşey yapmanın da zor olabileceğini tahmin edersiniz. Tam da bu noktada Alain Passard, Alexandre Coullion, Michel Troisgrois, Adeline Grattard’ın restoranlarını ve mesleklerini yorumları, farklılıklarını görmek, tutkularından etkilenmek, ve bölümleri tekrar tekrar seyretmek gerek… Fazla anlatmayacağım, seyredin.
Aman ha, tokken!
Paylaş