Paylaş
Birincisi, nasıl engelleyecek Avrupalılar para toplanmasını?.. Nasıl yakalayacaklar?.. ıkincisi de... Kimse Türkiye’nin içeride uyguladığı yöntemleri PKK konusunda Avrupa devletlerinden ummasın... Bırakın bir profesörü... Avrupa’da sıradan bir insanı bile ortada somut kanıt olmadan kolay kolay hapse atamazlar!.. Çok somut bir örnek anlatacağım. Uzaklara gitmeden... Türkiye’nin PKK’nın teröre akıttığı paraların büyük kısmını engelleyebilecek... Emsali de olan çok basit bir iş. Üstelik bunu ilk keşfeden de kim biliyor musunuz? PKK’nın terör boyutunu işine geldiğinde ortaya çıkarmasını bilen Avrupalılar!
10 Avrupa ülkesi bir araya geliyor. Almanya’dan Fransa’ya... Belçika’dan Hollanda’ya... Ve vergi kayıpları yüzünden kaçakçılığa karşı sigara üreticilerine savaş açıyorlar. 90’ların sonu 2000’lerin başı... Amerika’ya gelip davalar açmaya başlıyorlar.
Ancak sorun... Amerikan mahkemeleri, konunun yabancı bir ülkenin vergi rejimini ilgilendirdiği için yetki alanı dışında olduğuna hükmediyor. Avukatlar, araştırma şirketleri derken... 2002’de formülü buluyorlar. Ve kaçakçılıktan elde edilen paranın terörün finansmanında kullanıldığını... Bu açıdan sigara şirketlerinin terörizme destek olduğunu iddia ediyorlar. Biraz kafalarını kaldırdıklarında da... Bu konudaki en belirgin örnek olarak PKK’yı buluyorlar.
şirketler sapır sapır dökülmeye başlıyor. Üst üste... Milyarlarca dolarlık tazminat anlaşmaları imzalanıyor. Ve RJ Reynolds, Philip Morris, kim varsa... ış sulh yoluyla kapanıyor...
Organize suç ve terörizm arasındaki bağ ile ilgili üç yıl önce yazılmış çok kapsamlı bir makale var. George Mason Üniversitesi’nden Prof. Dr. Louise Shelley ve Sharon Melzer hazırlamış. Makale özetle, sigara üreticilerinin kaçakçılığı nasıl pazar paylarını artırmak için bilerek desteklediklerine... Ve PKK’nın da bu işten nasıl para kazandığına odaklanmış.
Örneğin şimdi JTI olan RJ Reynolds, Porto Riko’daki fabrikasında ürettiği 5.7 milyar sigarayı önce Valencia’ya indiriyor. Oradan Güney Kıbrıs’a geçiriyor. Orada etiketlerini değiştiriyor. Rusya’ya gidecekmiş gibi gemilere yükleyip Lübnan’a sokuyor. Lübnan’dan Türkiye’ye naklediyor. Türkiye’den de Irak’a kaçırıyor. Ve operasyonun son ayağını Dohuk ve Zaho’daki kontrolünden yararlandığı PKK’ya devrediyor. Irak’a geçirilen her sigara için de PKK’ya para veriyor. Diyelim... Eşek başına 3 dolar!..
DEĞİŞİKLİK YOK
Hafta içi makaleyi yazan iki öğretim üyesiyle de görüştüm. “Üç yıl içinde ne değişti” dedim Shelley’ye. “Değişmesi için bir sebep yok, bu hâlâ çok kârlı bir iş ve PKK’nın faaliyetleri de sürdüğüne göre halen terörü fonlamaya devam ediyor” dedi.
Melzer de aynı görüşte... Ancak ona göre bölgedeki politik karışıklıklar bu konuda bir fark oluşturdu. Ve kaçakçılık siyasal istikrarsızlığın olduğu yere kaydı. “Yaklaşık bir yıl önce Türkiye’deydim” dedi Melzer ve yeni durumu anlatmaya başladı: “Adana-Konya hattında kaçak sigara trafiği devam ediyordu. Ancak anladığım kadarıyla, iş Irak’tan Suriye’ye kayıyor. Hem Çin’de üretilen sahte sigaralar hem gerçek ama badrolsüz olanlar önce Suriye’ye sokuluyor, oradan da Türkiye’ye giriyor.” “PKK” dedim. “Eskisi gibi halen operasyonun içinde” dedi.
DEDEKTİFLER TÜRKİYE’DE
Avrupa Komisyonu’nun haziranda yayınladığı rapora göre bugün sigara kaçakçılığının Avrupa’nın genelinde neden olduğu vergi kaybı, 10 milyar Euro civarında. Hizbullah gibi örgütlerin bile devrede olduğu, eyaletler arası vergilendirme farkından yararlanılarak yapılan ABD’deki sigara kaçakçılığının devlete maliyeti ise yıllık 5 milyar dolar. Maliye Bakanı Mehmet şimşek’in geçen haftaki basın toplantısının dökümünü okudum. Rakam vermemiş ama o da Türkiye’de yakalanan kaçak sigara miktarının geçen yıla göre ilk dokuz aylık rakam olmasına rağmen beş kat arttığını söylemiş.
Bir belge geçti elime. JTI’ın Philip Morris, BAT gibi diğer üreticilerle Avrupa ülkelerine verdiği kaçakçılığı önleme taahhüdü kapsamında yaptırdığı bir araştırma. Al Thuraya özel istihbarat şirketini tutmuşlar. Ve kendi ürünleri üzerinden kaçakçılık yapılıyorsa bunu Avrupalı devletlerden önce bulmak için rapor hazırlatmışlar. Habur’a kadar gidip fotoğraflar çekmiş şirketin dedektifleri... Ve Türkiye’nin Çin’den gelen sahte sigarada Dubai üzerinden nasıl destinasyon haline geldiği belgelenmiş. JTI müfettişlerinin hazırladığı başka bir iç denetim raporunda da Mersin’den Türkiye’ye giren JTI malı kaçak sigaralar teker teker sıralanmış.
? 23 şubat 2010’da 400 kutu Mersin’den Türkiye’ye kaçak sokulup Habur’dan Kuzey Irak’a geçirildi.
? 10 Nisan 2010’da 1000 kutu gitti vesaire...
Shelley’ye, “Büyük şirketler bunu yapmaya halen devam ediyor mu” dedim. “Önlem almaya çalışanlar var ama Japonya’da çok farklı bir şirket kültürü vardır. JTI, çıkan haberlerden görülen, bu işi desteklemeye devam ediyor” dedi.
Hepsini alt alta koyduğunuzda...
JTI’ın daha geçen yılın nisan ayında... 90’lardaki operasyonları için bile olsa Kanada’ya kaçakçılık tazminatı olarak 550 milyon dolar ödemeyi kabul ettiğini düşünürseniz...
Ayrıca Türkiye’deki sigara karaborsasında sahte sigaranın sadece yüzde 25 civarı olduğunu... Geri kalanın gerçek ama bandrolsüz sigaralardan olduğunu aklınıza getirirseniz...
Başbakan niye Avrupalılara bağırıyor!..
O Avrupalılar PKK bağlantısıyla Amerika’da sigara kaçakçılığı davası açıp şirketlerden nasıl çatır çatır tazminat aldıysa... Türkiye de yakaladığı her bandrolsüz sigaradan o üreticileri sorumlu tutup... Aynısını yapabilir. Üstelik PKK’nın terör eylemlerinden en fazla çeken ülke Türkiye.
Niye yapmıyor?..
Paylaş