Paylaş
Bu gürültünün ne anlama geldiğini doğru okumak istiyorum. Kim olduklarını buldum. Alfa erkeği önderliğinde sisteme saldıran bir kurt sürüsünden arı kümesine evrilen aşırı sol. Kimin tetiklediğini de. Kanada’dan telefonla konuştuğum, belgesel yönetmeni bir postanarşist. Ancak işin nereye varacağını bilene rastlamadım. Wall Street’in iki blok ötesinde bir parkta oluşan... Sonra Amerika’nın her yerine yayılan işgal eyleminin soru cevap hali. Büyük söz söylemeden... Kendimle konuşarak...
Bu iş ne zaman başladı?
Eylem fikrini ilk veren, Adbusters adında antiküreselleşmeci, tüketim karşıtı bir grup. Çıkardıkları Adbusters dergisinde temmuzda bir bildiri yayınlıyorlar. Wall Street’i işgal için çadırlarıyla 20 bin kişiyi Aşağı Manhattan’da kamp kurmaya davet ediyorlar.
Adbusters ne?
Kurucusu, 69 yaşında Estonyalı bir belgesel yönetmeni. Kalle Lasn. Vancouver’daki ofisinden arayıp konuştum. “New York’u bekliyordum ama bu kadar yayılacağını tahmin etmiyordum” dedi. Sırbistan’dan, Çin’den telefonlar alıyormuş. “Sizin rolünüz ne bu olaylarda” dedim. “Karşıt kültür networkümüz üzerinden brifingler verdik. Şimdi de New York’takilerle haberleşiyoruz” dedi.
Kimler katılıyor?
Başta bir düzine öğrenci geliyor. Sonra kalabalık zaman içinde büyüyor. Bugün yüzde 50’si 20-29 yaş arası. Yüzde 55’i, son seçimlerde oy kullanmamış sistem karşıtı bir grup. “Lider kim” dedim Lasn’a. “Yatay büyüyen bir hareket. Herkesin talepleri de farklı” dedi.
Taktikleri ne?
Tahrir Meydanı ve İspanya’daki ‘Los Indignados’ (öfkeli kalabalık) hareketinin bir füzyonu. Önce stratejik bir meydan belirle. Yerleş. Ve bir daha ayrılma. Lasn, “Amerika’da Mısır’daki gibi bir devrim olmaz. Ama biz yumuşak rejim değişikliği hedefliyoruz” dedi.
Amerikan Baharı mı?
Eğer Indignados kendini Tahrir’e bağladıysa, buna da mecburen ‘Bahar’ diyeceğiz. Tek tereddüt, bir siyah senatörü Amerikan başkanı seçtirebilecek kadar sihirbaz, politik stratejistler. Obama’nın muhteşem kampanyası. Başkan’ın adamları 2012 seçimleri öncesi bu kitleyi de arkalarına alırsa... Çay Partisi’nin Demokrat versiyonu oluverirler.
Neden?
Kitleselleşiyor çünkü. Bunun olmasını isteyen... Ve bilerek geride kalan aşırı solcuların kalabalık üstündeki kontrolleri de azalıyor. Çok zekiler. İnsan toplama, itiraz noktası yaratma, polisi kışkırtma... Her konuda çok becerikliler... Ama şimdi onlara katılan sendika ağaları da az değil... Topluluğu kim, nereye, nasıl çekecek göreceğiz.
Yayılıyor ama değil mi?
Evet çok hızlı yayılıyor. Daha doğrusu muhalefeti çok hızlı konsolide ediyor. Mesela Wall Street işgalinden aylar önce planlanan ama Washington’da eyleme perşembe günü geçen Özgürlük Meydanı kampı da artık New York’un uzantısı sayılıyor.
Kaç kişiden bahsediyoruz?
Sendikalar New York’a katılınca orası 10 binler oldu. Lasn’ın “Benim için hayalkırıklığı oldu” dediği Washington, daha 2-3 bin kişi. DC’nin organizatörlerden Lisa Simeone’ye “Siz kimsiniz” dedim. “Mayıs ayında 45 kişi Afganistan Savaşı’nı protesto için bir araya gelen aşırı solcularız” dedi.
Bu işi sürdürecek paraları var mı?
Yok. Şimdilik kendi aralarında topladıkları ve halktan bağışlar. “Biz de Wall Street bankerlerine karşıyız” deyince, Simeone’ye “Çay Partisi’nden ne farkınız var” dedim. “Çıkışımız aynı. Ama onların arkasında Koch Biraderler (Cumhuriyetçi zengin bir aile) var. Bizim arkamızda George Soros (liberal yatırımcı) yok” dedi.
Ne kadar devam edecek işgaller?
Washington’ın planlayıcılarından Kevin Zeese’e göre haftalar hatta aylar... İstedikleri şey, Afganistan’daki savaşa harcanan paralar Amerika’ya gelsin...
Kalabalığı bir arada tutmayı nasıl başaracaklar?
Bilmem. Sadece gidip bir eylemlerini gezdim. Ama sitelerini görünce... Bunun için de yaratıcı bir model oturtabileceklerine ikna oldum. “Antiküreselleşme eylemleri ilk adımdı” diyorlar. “Orada sisteme bir kurt sürüsü gibi saldırıyorduk. Sürüye liderlik eden bir alfa erkeğiyle. Şimdi evrildik. Şimdi insanlardan oluşan bir arı kümesiyiz!..”
Meydandakiler bunu biliyor mu?
Eski solun temsilcisi köhne sendikalar şaşkın. Marangozlar sendikasından biriyle karşılaştım meydanda. Ben soracağıma o bana soruyor. 60 yaşın üzerinde. “Ben ne bileyim” dedim, “Siz anlatın.” Yarı kıskanç. Yarı şüpheci. Adını bile söylemedi. “Jo Carpenter (marangoz) yazın” dedi. Gitti.
Ya gençler?
Soyadını söylemeyen başka bir gençle tanıştım. Adı Paul. O da McPherson Meydanı’nda, K Sokak üzerindeki lobicileri protesto için toplanan işgalcilerden. “Hükümet için çalışıyorum” dedi. “Patronun biliyor mu” dedim. “Bilse de fark etmez. Anarşist değilim. Sistemin düzelmesini istiyorum” dedi.
Obama biliyor mu?
Perşembe günkü basın toplantısında göstericilere destek verirken mi?.. Biliyordur tabii. Ara ara Beyaz Saray’a doğru slogan atıyorlar. Zeese de “Aramızda Obama’dan memnun olmayan çok kişi var” diyor. Ama bir yandan da... Tıpkı lobicilere kızgın Paul gibi... Obama’ya toz kondurmuyorlar. Büyük konuşmamalı derken onu kastettim. Dedim ya. 2012 seçimi öncesi. Bir bakarız. Ne bahar kalmış ne Tahrir...
Paylaş