Gezi olmasaydı “darbe” derlerdi

ABD’nin Mısır’da yaşanana neden “darbe” demediği tartışılırken benim tezim şu: Eğer Türkiye’de Gezi olayı olmasaydı, Mısır’dakine “darbe” derlerdi. Anlatayım...

Haberin Devamı

28 Şubat döneminde bir kere Süleyman Demirel’e sordular. Ne olacak bu asker-siyasetçi gerilimi, diye… Türkiye’nin yarım asırlık çok partili siyaset deneyiminin 1999’a kadarki faslını tek bir hikâyeyle özetleyiverdi: Bir profesör, aslanla kuzunun aynı kafeste barış içinde yaşayabileceklerini ileri sürerek bunu bir hayvanat bahçesinde denemek istemiş. Herkes itiraz etmiş. Ama bir hafta sonra gelenler gözlerine inanamamışlar. Çünkü gerçekten de aynı kafeste sakin sakin duruyorlarmış. ‘Nasıl başardınız bunu’ diye sormuş biri. Profesör de yanıtlamış: Kafese her gün yeni bir kuzu koyuyoruz.
O dönemki Beyefendi’nin tüm pişkinliğiyle işaret ettiği gibi… Eğer Türkiye’de yaşanan da bir demokrasi deneyine benzetilirse… Haklı, o deney ancak 1960, 1971, 1980 ve 1997’de kafese eklenen yeni kuzularla devam ettirilebilmiştir.
Peki 1999’dan sonra ne oldu? İşte tarihi Helsinki Zirvesi’yle o yıl Avrupa Birliği üyelik süreci başladı… Reformlara girişildi… AK Parti’yle istikrar oluştu… Reformlar hızlandı… Askerin nerede duracağı anlaşıldı… 2007’de aslan kıpırdanmaya kalkınca kuzu ‘höt’ dediğinde de deneyin aslında çoktaaan bittiği artık herkesçe anlaşıldı.

Haberin Devamı

TEHLİKELİ KAVRAM: ÇOĞUNLUKÇULUK

İyi miyiz? Aslan-kuzu dengesinde bence iyiyiz. Bundan sonrasını, varlığını devam ettirebilmek için paranoya ve komplo teorilerine ihtiyaç duyanlar düşünsün, sevgili ve canımdan çok sevdiğim okurlar. Ama açıkçası bazı münasebetsizlerin haklı oldukları kafa bulandıran bir nokta da var ki… Kuzum, bu Amerikalılar hakikaten de ne demeye bu işin darbe olduğunu kabul etmiyorlar?
Söyleyeyim: Çünkü resmi söylemin ötesinde… Yani “darbe” denilirse Mısır’a Amerikan yardımının kesileceği laflarının dışında… Ya da Mısır ordusuyla olan kadim dostluk ve İsrail-Mısır barış anlaşması faktörünün yanı sıra... Washington’dakiler tehlikeli bir kavramla tanıştılar da ondan: Çoğunlukçuluk!
Açın bakın, New York Times’ın editoryal yazılarından en dandik think tank’çinin tweet’lerine her yerde Mısır’ın yanında bu kavrama rastlıyorsunuz. Ankara için asıl üzücü olansa… Geçen seneden beri duyduğum, “Demokrasi çoğunlukçuluk değildir” cümlesini Washington’da herkesin beynine bir mıh gibi kazıyanlar da, Gezi’de insanları çökerten Türk hükümeti yetkilileri.
“Demokratik darbe” diye oksimoron bir kavram dolaşıyor şimdi etrafta. Mucidi ABD’deki Lewis&Clark Hukuk Fakültesi’nin genç Türk akademisyeni Ozan Varol. 1960 Türkiye, 1974 Portekiz ve 2011 Mısır darbelerini karşılaştırıp hepsinin demokratik darbe olduğunu savunduğu tezi geçen yıl Harvard tarafından yayınlandı. Amerika’daki anayasa hukuku çevrelerinde yıldızlaştı.
Uzun uzun hem yazıştık hem de konuştuk Varol’la. Tezin en zayıf yanı, “demokratik darbe” dediklerinden Türkiye’deki 1960 ve Mısır’daki 2011 müdahalelerinin demokrasi oturtmaya yetmemiş olması. Ama özetle dediği şu: “Askeri darbe geleneksel anlamıyla demokratik olamaz. Özgür ve adil seçim, demokrasinin sine qua non (olmazsa olmaz) koşuludur. Ancak benim argümanım, bütün darbelerin eşit derecede antidemokratik olmadığı. Otoriter ya da totaliter bir rejimi indirip iktidarı demokratik olarak seçilen liderlere teslim ettiklerinden bazı darbelerin diğerlerine göre daha demokrasi teşvik edici olması.”

Haberin Devamı

KARDEŞ MURSİ NEDEN YALNIZ?

Hayır, Mursi’ye yapılan demokratik bir darbe değil Varol’a göre. Neden? “Çünkü Mısır’da bundan sonraki seçimlerin özgür ve adil olmayacağı veya Mursi’nin seçimi kaybettiği takdirde iktidarı bırakmayacağına yönelik bir anlayış yoktu.”
Ama başa dönersek… Bugün Amerikalıların Mısır’da yaşananı darbe olarak nitelendirmemesine kadar uzanan durumu bazı açılardan Varol’un tezinde de görebiliyorsunuz ki… O da, bölge liderlerinin neden olduğu, demokratik darbe gerekçesi otoriterliğe çıkan yeni öcü, çoğunlukçuluk.
Kızın, bağırın, darbe demiyorlar diye ikiyüzlüler diye çağırın. Ama Gezi sonrası çoğunlukçuluk nasıl bu kadar yaygın tartışılmaya başlandı, Kardeş Mursi neden bir kuzu gibi teslim edildi, bir de işin bu tarafını düşünün.

Yazarın Tüm Yazıları