Erdoğan’ın Washington hasar raporu

Konuştuğum kişi, Obama yönetimi üzerinde etkili düşünce kuruluşu Amerikan İlerlemesi Merkezi’nden (CAP) Michael Werz.

Haberin Devamı

Konu; Gezi, Mısır ve başdanışmandan sonra Başbakan Erdoğan’ın Washington’daki hasar raporu...


Gezi, Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkiledi?
- Türk hükümetinin protestoları ele alış şekli, Washington’da negatif etki yarattı. Aynı şey Başbakan Erdoğan konusunda da geçerli. Bu olay, Washignton’da hem kendisi hem ailesine en üst düzeyde ilgi gösterilen bir ziyaretten birkaç hafta sonra, ABD yönetimini korkunç bir pozisyonda bıraktı.

Erdoğan’ın Washington hasar raporu

Gezi Parkı organizatörlerine yönelik soruşturmadan üniversitelere polisin yerleştirilmesine Türkiye’de durumun doğru bir istikamette ilerlemediği yönünde bir endişe var.
Nedir beklenti?
- Başbakan, Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’nın Türk toplumunu birleştirmek için her şeyi yapmaları ve muhalif görüşlere ifade özgürlüğü sağlamaları.
Yaşananların sonuçları neler olacak?
- Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde şimdiden bazı baskılar görüyoruz. Obama yönetimi, en önemli müttefiklerinden biri, bir iç politika meselesini Türk hükümeti gibi ele alırken başka tarafa bakamaz. Birbirine bağlı bir dünyada iç politika konuları ikili ilişkilerden soyutlanamaz. ABD Kongresi’nde gündeme gelen Ermeni soykırımı tasarıları örneğindeki gibi Türk hükümetinin de ABD içişlerinde oyuncu olduğu durumlar var.
Obama ve Erdoğan arasındaki dostluk ne olacak?
- Bunu ancak Başkan ve Başbakan bilir. Ama Başkan Obama, ABD-Türkiye ilişkilerine büyük bir politik yatırım yaptı. Başkan şimdi Türkiye’deki durum kötüleştikçe politik bir saldırıyla karşılaşabilir. İnsanlar, halkın kendini özgürce ifade edemediği bir ülkeye neden bu kadar yatırım yaptığını Başkan’a sormaya başlayacaklar. Suriye ve Doğu Akdeniz’le ilgili konular da kompartımanlara ayrılacaktır.
Türkiye ve Erdoğan’ı da kompartımanlara ayırırlar mı?
- Sanmıyorum, AK Parti içinde protestoların ele alınış şekli konusunda belirgin bir görüş ayrılığı olmaması da not edildi. O yüzden bu bir kişiyle ilgili değil, bir Amerikan müttefikinin politik lider kadrosuyla ilgili.
Ya Türkiye’de üretilen komplo teorileri?
- Bazen şaşırıyorum. Türkiye’ye karşı yürütülen komplo teorileri konusuna harcanan enerji, beni endişelendiriyor.
Yine de Başbakan komplo teorileri konusuda AB’yi suçlarken çok rahat ama ABD’ye gelince bunu dile getirmekten kaçınıyor...
- Bu iyi bir şey. ABD’ye yönelik haksız suçlamalara göz yumulmayacağından emin olması Türkiye’nin de menfaatine. Ancak aynı zamanda AK Parti hükümetinin komploların dolaşıma sokulmasına olanak sağlayan bir atmosfere izin verdiği de çok net. Faiz lobisi, Yahudi diyasporası, Lufthansa gibi uluslararası şirketlerin üstlendiği fesat rol… Bu Türk hükümetine olan güvenin altını oyuyor.
Yeni başdanışmanı duydunuz mu?
- Sadece haberlerde okudum, tanımıyorum ama Washington’daki insanların ona son derece şüpheyle yaklaştıklarını biliyorum.
Ya Mısır? Gezi sonrası Türk hükümetinin Mısır’daki duruşu nasıl algılandı?
- Türkiye’nin geçmişi dikkate alındığında, Washington, Başbakan ve diğerlerinin Mısır darbesini neden çok eleştirdiğini anlıyor. Ama kendini Müslüman Kardeşler ile çok yakın konumlandırması konusunda bazı endişeler var. Seçilmiş de olsa, Müslüman Kardeşler bağnaz ve antidemokratik adımlar atmıştı.

Yazarın Tüm Yazıları