Paylaş
APOLİTİK POLİTİKA Doğrudur. Politik sinema bir janr. Ve Oliver Stone’un ‘JFK’sinden Spike Lee’nin ‘Malcolm X’ine Amerika’da da her zaman öne çıkmış bir damar. Ancak mesele... Politik sinema 1990’ların başındaki çizgisinden sıyrılıp bugün söz söyleme iddiası olmayan bir şekle dönüşüyor. Filmleri çekenler Stone ve Lee’den farklı, steril tiplere... “Gazeteci gibi sadece olayların objektif anlatımını yapıyorum” yalanına sığınıyor... Politik sinema apolitikleşiyor... Aksiyona indirgeniyor...
FANUSTAKİ PRÖMİYER ‘ZDT’nin Washington’daki prömiyerindeyim. Gazetecilik müzesi Newseum’da. İçeride 200 kişiyiz. Ve Başbakan’ın Wall Street Journal’daki ‘en sevdiği’ gazeteciler dahil, kentin bütün ulusal güvenlik muhabirleri, ulusal güvenlikçi Kongre danışmanları orada. Dışarıda kıyamet kopuyor. ‘İşkenceciler’ diye pankart açan savaş karşıtı göstericiler gelmiş. Ama içeride herkes, Newseum’un cam giydirme binasında bir şey hissetmeden sohbet edip şarap içiyor. İçişleri Bakanlığı’ndan bir analistle tanıştım. “Resepsiyondan sonra gideceğim, filmi izlemeyeceğim bile” dedi. Sanki yakın tarihin en büyük olaylarından Bin Ladin’in öldürülmesine değil de... Aslan Kral’ın öyküsüne gelmiştim.
SANKİ ÇOCUK FİLMİ Aynı şeyi Ben Affleck’in ‘Argo’sunda da hissediyorsunuz. Taraf olmuyorlar. ‘Argo’da Affleck hiç değilse Batı’nın İran’da ne işler çevirdiğini başta söylüyor. Ama Oscar tarihinin ilk ödüllü kadın yönetmeni Kathryn Bigelow ne anlatıyor belli değil. Aslında bana kalırsa çok belli. Tıpkı filmin başına koyduğu “Olaylar birinci ağızdan anlatılanlara dayanır” notundaki gibi… Ama filmin işkenceyi meşrulaştırdığı tartışması kızışınca “Yaptığımın bir belgesel özelliği yok” deyip sıyrılması… Neredeyse sıradan bir çocuk filmiymiş muamelesi yaptığı işini sahiplenmemesi… Bahsettiğim yeni politik sinemanın bir vasfı…
FİKİRSİZ FİKİR YAZISI Neredeyse bir saat işkence seyrediyorsunuz filmin başında. Hikâyenin Bin Ladin’i bulmakla görevlendirilen ‘aseksüel’ kadın kahramanının ara ara izlediği işkenceler yüzünden üzüntülere gark olması dışında da... Sonunda işkenceyle edinilen bilgilerle Bin Ladin’in öldürüldüğünü görüyorsunuz. Ama sorunca... Bu filmin, işkencenin işe yaradığı iddiasında olduğunu duyamıyorsunuz. Söylediklerine göre sadece bulduklarını anlatan tarafsız gazeteci gibiler. Ancak bir gazetecinin sadece gördüğünü anlatsa dahi öyküsünü bir fikre dayandırmak zorunda olduğunun farkında değiller. Fikirsiz fikir yazısı gibi…
PİÇ GİBİ BIRAKTI Bigelow’un, filmini bir piç gibi ortada bıraktığından kimse emin olamaz. Amerikalıların o bıkkınlık veren yapıp yapıp nedamet getirme töreni mi? Özür mü? Hepsi tartışılır. Ama kesin olan... Filmin en can alıcı sahnelerinden birinde, filmin kahramanı iki arkadaşıyla televizyonda “Amerikalılar işkence yapmaz” diyen Obama’yı seyrederken mesajı alıyorsunuz. “Çok şükür CIA artık düzeldi”... Tabii bu arada işkence işe yaramış... “Herkes çözülür, bu biyolojidir” diyen başişkenceci erkek ajan bütün kritik bilgileri almış...
RİYAKÂRLIK SORUNU Sonu belli olan tarihi filmlerden söz söyleme iddiasını da alırsanız geriye ne kalır gerçekten bilmiyorum. Ancak sorun aslında sadece Bigelow’un tavrı değil. Örneğin ‘Argo’yu Georgetown’da izledim. Sonunda Amerikalılar İran’dan çıkınca alkış koptu. Ama ‘ZDT’ gösteriminde… Newseum’daki yönetici sınıftan çıt çıkmadı. Tavrını asıl bilmemiz gerekenler, 157 dakika suspustu.
KADINLIK MESELESİ Bir de son olarak… Bundan üç yıl önce savaş karşıtı ‘Avatar’ değil de ‘Hurt Locker’ Oscar alınca… “Dünyanın en politik jürisi kadına değil askere oy verdi” diye yazmıştım. Üç yıl sonra ‘ZDT’ etrafındaki tartışmanın bir yandan da Bigelow’un kadın olmasına değdiğini görünce hâlâ aynı düşündüğümü söylemek istedim. Bigelow, Newseum’da filmin gösteriminden önce sahneye çıktığında elbisesinden sivri burunlu pabuçlarına, salondaki herkesten daha ‘kadın’dı. Ama filmde cinsiyetsizleştirdiği soluk benizli baş oyuncusuna, CIA Direktörü’yle konuşurken “Ben yeri bulan s…ciyim (motherfucker)” dedirtecek kadar kadınlığı tahliye etmişti. Filmi izleyin, göreceksiniz. Bigelow kadınsa, Kadir İnanır yanında revü kızı...
Paylaş