Paylaş
Bugün Washington’daki Amerikan Kongresi’nde hem Senato hem Temsilciler Meclisi’nde toplam 535 üye var.
Alt pozisyonları, stajyerleri saymazsanız, her biri en az 5 üst düzey danışmanla (staffer) çalışıyor.
İşte toplam aşağı yukları 2 bin 500 kişilik bu Washington elitinin arasında da sadece dört Türk kökenli staffer bulunuyor.
Dört üst düzey Kongre danışmanı…
Girişteki konuşmamızı okuduğunuz Andrew Aydın da onlardan biri.
Atlantalı.
Anne Amerikalı, hiç görmediği küçükken evi terkeden baba Türk.Türkçe bilmiyor.
Yine de hayatı boyunca hiç karşılaşmadığı ve bundan sonra da görmek istemediği Türk baba hikâyesine rağmen, Türk kökenli bir staffer sıfatıyla bir Türk gazeteciyle buluşup konuşmayı kabul ediyor.
Ancak Aydın’ı asıl özel yapan, Kongre’de az rastlanan etnik kökeni değil…
Danışmanlık yaptığı Georgia’nın efsanevi milletvekili John Lewis ile yazdığı çizgi roman.
Bir gelenek var Amerikan siyasetinde…
Eğer yüksek yerlere oynuyorsanız, kendinizi, geçmişinizi, ailenizi, fikirlerinizi anlattığınız bir kitabınızın olması gerek.
Aydın ve John Lewis’in beraber hazırladığı, Amerikan Kongresi’nde bir ilk olacak bu çizgi roman da Lewis için biraz bu boşluğu dolduruyor.
Kitabın adı “Yürüyüş”.
Forrest Gump kurgusunda, Obama’nın 2009’daki başkanlık yemin töreninde başlıyor.
Lewis, danışmanı Andrew Aydın’a Amerika’nın ilk siyah başkana kavuştuğu gün hayatını anlatıyor.
Sonra flashback’ler eşliğinde…
Martin Luther King, Robert Kennedy gibi isimlerle arkadaş olan, hayatı hak kavgasıyla geçmiş Lewis’in gözünden Amerikan sivil haklar mücadelesinin öyküsüne geçiliyor.
Öyküde Aydın da var.
Hem bugüne gelindiğinde Lewis’in anlattıklarını dinleyen bir staffer olarak…
Hem de Atlanta’da büyüyen ve Lewis’in anlattığı olayların son dönemine şahit olan bir çocuk olarak…
Üç cilt halinde çıkacak ve toplam 500 sayfayı bulacak roman.
128 sayfalık ilk cildi ise Ağustos’ta piyasaya sürülecek.
“Peki neydi bu projeyi yaratırken kafanızdaki asıl amaç” dedim.
“Gençlere onların seveceği türden bir çizgi romanla ulaşmak ve bu ülkenin geçmişinde yaşanan hak kavgasını anlatmak. Şiddet dışı demokrasi tarihini öğretmek” dedi.
Nasıl adapte olmuş, Washington’ın insanı istese de istemese de politik bir hayvana dönüştüren o ağır iklimine…
Çocukluk merakını Blackberry bağımlısı bir yaşama nasıl yerleştirmiş…
Temsilciler Meclisi’nin ofis binalarından Cannon’ın zemin katında bir kafetaryada yaptığımız bir saatlik konuşmada elbette anlayamadım.
2008’den beri beraber olduğu, önce basın danışmanı şimdi de yasa danışmanı olduğu Lewis’i böyle bir projeye ikna edebilmiş olması elbette belirleyici.
Ama bir roman yazmaya nasıl zaman bulduğuna gelince…
“Çok basit. Çünkü ben bir ineğim” diyecek kadar açıksözlü.
Dediği gibi…
Sadece annenin desteğiyle ülkenin en iyi okullarından Trinity College ve Georgetown Üniveristesi’nde eğitim görmüş çok başarılı bir inek Andrew Aydın.
Ve çocukluk hayallerini bırakmayacak kadar da inatçı…
“Tamam. Gençlere ilham verici bir öykü anlatmak istiyorsunuz ama yine de bugün içinde olduğun Kongre’de yaşanan kavgalar, dünyadaki şiddet seni hiç umutsuzluğa sürüklemiyor mu” dedim.
“Ben umudumu koruyorum. Bu yaşta idealist olmayacaksam ne zaman olacağım” dedi.
*Türkiye’deki Amerikan operasyonları kritik müsadere etkilemeyecek
Kongre demişken…
Bugün Washington’ın en sıcak konusu da bütçe kesintileri.
Bütçe açığının rekor düzeye ulaşmasından sonra otomatik olarak kesintiler içeren müsadere rejimi.
Kesintilerin en çok vuracağı yerlerin başında Pentagon geliyor.
Bu yüzden Pentagon yetkilileri her gün basına “Buradan da kısacağız”, “Şuradaki operasyonlarımız da aksayacak” diye demeçler veriyorlar.
Biraz da müsaderenin revize edilmesi için kamuoyu baskısı oluşsun diye...
İşte ben de Amerika’nın Türkiye operasyonlarının bu işten nasıl etkileneceğini merak ettim.
Ve yazılı olarak sordum.
Türkiye’nin bağlı olduğu Amerika’nın Avrupa Ordusu (EUCOM) Sözcüsü Binbaşı Ryan Donald’dan geldi yanıt…
Şöyle denildi:
“EUCOM, müsaderenin sonuçlarını Savunma Bakanlığı ile yakından koordine ediyor. Müsaderenin bakanlık çapında çok geniş etkileri olsa da, Türkiye’deki mevcut konuşlanmamızı etkileyecek bir karar henüz verilmedi. Ve en kritik operasyonlarımızın bundan en az etkilenmesi için çabalıyoruz.”
Türkçesi…
İncirlik’teki üs, Kürecik’teki radar ve Gaziantep’teki Patriot’lar kritik…
Müsadereden etkilenmiyor.
Amerikalılar NATO’ya olan taahhütlerine bağlı kalmaya devam ediyor.
Paylaş