İş icabı her ay onlarca albüm dinleyince, bir noktada fenalaşma hissi oluyor; yalan söylememek lazım.
Lakin bu hissiyatın sebebi severek yaptığımız işimiz değil elbet. O kadar çok birbirinin tekrarı, kopyası iş geliyor ki önümüze; adaletli davranalım, sonuna kadar dinleyelim diye kendimizi kasmaktan helak oluyor; bir nevi mesleki deformasyona uğruyoruz. Sizin haberiniz bile olmadan piyasaya çıkıp kısa sürede tarihe karışan o kadar çok albüm var ki...
Geçtiğimiz ay Behçet’in, Zamanı Geldi adlı ilk albümü geldiğinde hayli önyargılıydım sizin anlayacağınız. Behçet kim? Neyin zamanı gelmiş? Pek idrak edemedim. Olumlu ya da olumsuz önyargı kötü bir şey. Orta yaşlı bir adam, bunca yıldır albümünü çıkartamamış. Sonunda nasıl olmuşsa bir prodüktörü ikna etmiş. Kendi adıma "zamanı geldi", "şimdi sıra bende", "tutmayın beni" tarzında albüm isimlerinden hazzetmeyen de biriyim. Tam bir önyargı yumağıydım yani o sıra. Sonra doğal olarak kimmiş bu prodüktör diye baktım; Seki Productions yazıyor. Deniz Seki prodüktörlüğe soyunmuştu, bu Behçet, o Behçet olmasın sakın?
TEBRİKLER...
Behçet Türkekul; doksanlı yılların İzmir menşeili eşlik orkestrası Metro’nun davulcu ve vokalistlerinden. Çok iyi bir grup olmasına ve Türk popunun neredeyse tüm büyük isimlerine eşlik etmesine karşın iki elemanını genç yaşlarında kaybedince dağılmak zorunda kaldı Metro. Metro’dan sonra birçok müzisyenle işin mutfağında çalışan Behçet de bir süredir Deniz Seki’nin prodüksiyon ekibinde çalışmaktaydı.
Netice itibariyle Deniz Seki prodüktörlüğe soyunduğu ve sektörün türlü zorluklar yaşadığı şu günlerde Behçet’in yaptığı işin arkasında durmaya karar vermiş; Zamanı Geldi, bu şekilde ortaya çıkmış.
Peki nedir Behçet’in yaptığı iş? Yaygın popüler sound’ların tümünün dışında bir sound’u var albümün. En genel tanımıyla Türkçe sözlü bir pop-caz albümü olduğunu söyleyebiliriz. İşinizi kolaylaştırmak için birkaç da referans verelim; Chicago, Toto, George Benson seviyorsanız Behçet’in albümüne ısınmanız çok kolay olacak.
Albümdeki on şarkı da vasatın üzerinde iyi şarkılar. Ben özellikle Her Neredeyse, Arabesk Gönlüm, Biraz Cool, Vıdı Vıdı, Paralarım ve Herhalde’yi beğendim.
Daha önceki yazılarımda da değinmiştim birkaç kez; Türkiye’de yetişkin kategorisinde doğru düzgün ürünler çıkmıyor. Çıktığındaysa o kategori adam gibi konumlanmadığı için çoğu zaman tüketicisiyle buluşamıyor. Behçet’in, Zamanı Geldi albümü bu anlamda uzun zamandır dinlediğim tüm albümlerden daha iyi bir albüm. Keşke radyolar daha çok çalsa, daha çok duyulsa sesi...
Bu arada Deniz Seki’ye de duruşu ve cesareti için teşekkür etmek lazım sanırım.
TAVERNAYA DÖNÜŞ
Seksenleri yaşayıp da Ferdi Özbeğen şarkılarını bilmeyen yoktur herhalde. Bunca yıldır yaptığı onlarca şarkının arasından en iyilerini Feyyaz Kuruş ve Aydın Sarman’ın yeni düzenlemeleriyle ve günümüzün kayıt teknolojilerini kullanarak bir araya getiren Can Suyum adlı bu albüm bugün otuzlarını kırklarını sürmekte olan seksenlerin çocukları için gerçekten bulunmaz Hint kumaşı. Sezen Aksu’nun Büklüm Büklüm ve Sarhoş Olunca’sı, Zeki Müren ve Selmi Andak ortak çalışması Kandil, Coşkun Sabah’ın İşte Bizim Hikayemiz’i, Avni Anıl’ın meşhur Kaderimde Hep Güzeli Aradım’ı, Ülkü Aker ve Fikret Şenes’in sözleriyle dönemin popüler aranjmanları ve diğerleri...
Yeniden seksenlerin taverna ortamına dönmek, anıları tazelemek için...