Paylaş
Çok uzun zaman önce bir muhabbetimiz sırasında; “Artık albüme inanmıyorum; şarkıları belirli aralıklarla internetten paylaşmak istiyorum” demişti. O zamanlar bugünkü anlamda dijital müzik platformları yoktu.
Sanal dünyada bir müzisyenin gerçek manada var olabilmesi için kendine ait bir ‘alt dünya’ kurması gerekiyor. Nil Karaibrahimgil tanıdığım en orijinal kadınlardan biri olduğu gibi ‘dünya kuruculukta’ da pek az insan onun eline su dökebilir.
Kendisini üniversiteden beri tanıyan biri olarak şunu söyleyebilirim: Aşkla, müzikle, dostlukla, kısaca hayatla ilgili bugün ne söylüyorsa; o yıllardan itibaren büyük bir samimiyetle yapmaya uğraştı Nil. Aklına, fikrine güvendiği herkesi dinledi ama hayallerini de çocuğunu koruduğu gibi korudu. İşte arka planında; içten hikâyeler anlatan sözlerle güçlü nakarat melodileri olan ‘Nil Dünyası’ aynen böyle kuruldu. Onun gibi biri için bu dünyayı sanaldan anlatmak hiç de zor olmayacaktı...
Film müziği olarak yaptığı ‘Hadi İnşallah’ ve ‘Bizi Anlatsam’ da, reklam müziği olarak yaptığı ‘Kız Gibi’ de güçlü parçalardı. Derken kitabını müziklerle birleştirerek kurguladığı video’lar yaptı geçen yıl. Önce ‘Gençliğe Sevgilerle’, arkasından Anneler Günü için ‘Meğer Ben Aziz Arif’mişim’ ve son olarak yılbaşı öncesi (‘Nil Duası’ adlı yazısından yola çıkarak) ‘Niltemenni’yi yayımladı YouTube’dan. Hepsi çok sevildi, çok paylaşıldı. Harbiye Açıkhava’da unutulmayacak bir konser verdi; ‘Nil’in gücü kadın gücü!’ dedi. Sırada diklemesine video çekimleriyle kalbimize dokunan iki parçası vardı: Çocuğu üzerinden çocuklara yazdığı ‘Benden Sana’ ve kendi üzerinden annelere yazdığı ‘Annelere Ninni’...
Altı gün önce yayımladığı ‘Vah ki Ne Vah’ daha önce bir arkadaşının kısa filmi için yazdığı şarkı; araya yıllar ve başka aşklar girse de birbirinden sökülemeyen eski aşkları anlatıyor. Nakaratıyla, sözleriyle yine ‘Nil gibi’ ve güçlü bir şarkı. Ama en önemlisi Nil’in bana yıllar önce söylediği gibi belirli aralıklarla yapıp internetten paylaşacağı teklilerden biri olmasını temenni ediyorum.
Gerisinin gelmesi dedim de şarkının video’sunda geri geri geçmişe gidiyor; o unutamadığı aşkının yanına oturup başını da omzuna yaslıyor Nil. Bu işin kurgu kısmı. Gerçek Nil’e ait olan kısmıysa şu: Daha önce bunu hiç yapmamış olsa da; ıssız bir ormanda geri geri giderken dans etmekten korkmuyor. Denemekten, öğrenmekten ve sevdiği her neyse ya da kimse ona kavuşmaktan korkmadığı gibi...
Paylaş