Paylaş
2007’de alınan bandrol sayısı 20 milyonken, 2008’de 15 milyon seviyesine gerilemiş. Bu rakamın 2004’te 44 milyon olduğunu ve o yıldan beri kademeli olarak düştüğünü de belirtmek lazım.
En yüksek satış rakamlarına ulaşılan 2004’te yaklaşık 15 milyon CD, 29 milyon da kaset için bandrol talep edilmiş. 2007’ye geldiğimizde CD için talep edilen yaklaşık 15 milyon bandrol adedinde bir değişiklik olmazken kaset için sadece 4,5 milyon bandrol verilmiş.
Evet kasetin format olarak hızla yok olduğunu biliyoruz. Peki 4 yıl önce kaset satın alan 24,5 milyon insan nereye gitti? Belki bir bölümü CD satın almaya başladılar. 2004’te CD satın alanların da bir bölümü müziğe para vermekten vazgeçip illegal yolları seçtiler ya da iyimser bir bakışla dijital olarak satın aldılar diyelim. Nasıl bir matematik kurarsak kuralım; sektörün 4 yıl içindeki kaybı yüzde 60’ları geçmiş durumda.
Dijital alandaki gelişmeler de bir hayli ilginç. ADSL aboneliği sayısının artışıyla birlikte bandrol sayısı düşmeye başlıyor. Örneğin 44 milyon bandrol verilen 2004’te ADSL abone sayısı 450 bin civarındayken, 15 milyon bandrol verilen 2008 yılında ADSL abone sayısı yaklaşık 5,5 milyon.
Dijital pazarda yaşanan gelişmeler umut verici ancak kaybın yarattığı boşluğu henüz dolduramıyor. 2008’in bu anlamda başarılı bir yıl olduğunu söylüyor MÜYAP Başkanı Bülent Forta. Hem TTNET müzik havuzunun yarattığı gelir, hem de Turkcell, Avea, Vodafone ve Power Club’la yapılan uygulamalar sektöre taze kan getirdi elbet. Ancak dijital satışlar Türkiye’de tüm satışın yüzde 20’si seviyesinde olmasına karşın fiziki satış çok düştüğü için sektörün karnının doymasına henüz yetmiyor. Aslında internet üzerinden illegal müzik paylaşımının aldığı pay çok büyük. TTnet verilerine göre Türkiye’deki iki büyük dosya paylaşım sitesinin yarattığı trafik, bir günlük internet trafiğinin yüzde 85’ini oluşturuyor. Varın gerisini siz düşünün.
MÜYAP, bu tip illegal paylaşım siteleriyle mücadele etmek için var gücüyle çalışıyor uzun zamandır. Aslına bakarsanız, IP (Internet Protokol) numaraları üzerinden isim ve adres bilgilerine ulaşmak çok kolay. Ancak yasalar bu mücadelenin daha hızlı ve etkin biçimde yapılmasını kolaylaştıracak kadar yeterli değil henüz.
Bülent Forta, şirketlerin sanatçılarına konser desteği vermesi ve büyük markaları cezp edecek organizasyonlar tasarlayarak, hem kendine hem de sanatçısına gelir yaratacak bir yapıya dönüşmesi gerektiğini vurguluyor. Esen Elektronik’ten Oktay Bakırcıoğlu’na göre besteciler ve yorumcular da taşın altına elini sokmalı. Örneğin, besteciler ön kullanım adı altında aldıkları paraları unutmalı. Sanatçılar, okuma parası ya da avans istemekten vazgeçmeli.
Önümüzde uzun bir yol var. Eğer değişim ve dönüşüm konusunda esneklik gösterir, ortak çıkarlar etrafında bir araya gelebilirsek bizim müzik sektörü için hala umut var.
Paylaş