Kadın Şarkıları

Levent Yüksel’in parladığı ilk yılları dün gibi hatırlıyorum.

Elinde gitarıyla bağırarak şarkı söyleyen bu yeni şöhret adayının şarkılarına ve vokal üslubuna alışmam epey zaman almıştı. Ancak şarkıları dinledikçe Yüksel’in müzisyenliğine, duygusallığına inandım. Türkiye’nin en iyi üç-beş bas gitaristinden biri olduğunu gördüm.

Geçirdiği ağır rahatsızlık sonrası da bildiğim kadarıyla müziğe sarılarak kendini toparladı. Duygusal bir adam; gülerken bile yüzünde hüzünlü bir ifade varmış gibi geliyor insana.

Yeni albümü "Kadın Şarkıları" geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı.

Adından da anlaşıldığı üzere albümde Türkiye’nin önemli kadın vokallerinin ünlü hitlerini yorumluyor Yüksel. Diğer bir deyişle Ajda Pekkan’dan Sezen Aksu’ya Şebnem Ferah’tan Esmeray’a, Zuhal Olcay’a herkes var bu albümde.

Aslında buna yeni bir Levent Yüksel albümü demek de çok doğru gelmiyor. Konsept bir çalışma, bir proje. Kadınlar tarafından meşhur edilmiş ve yine kadınlar tarafından sevilen 12 şarkıya bir erkek vokalistin yaptığı yorum da diyebiliriz sanırım.

Cover projeler söz konusu olduğunda şöyle yaygın bir kanı oluşuyor. Orijinali varken kim niye dinlermiş cover’ını? Bir cover’ın başarılı olması için ille de orijinalinden daha iyisini yapmak gerekirmiş; falan filan...

Kazın ayağı öyle değil. Bir cover’ı iyi yapan unsur, yorumcunun ve aranjörün işe ne kattığıdır aslında. Tutup da yapılanın aynısını yapmaya kalkarsanız, asıl o zaman suret durumuna düşersiniz.

Levent Yüksel ne yapmış? Elinden geldiğince kendi yorumunu katarak bu şarkıları söylemiş. Şarkılar da iyi şarkı malumunuz. Elbette alıcısı olacaktır. Elbette Levent Yüksel’e yazı kaçırmamama fırsatı verecektir. Lakin öte taraftan yeni Levent Yüksel şarkıları bekleyen insanları da tatmin etmeyecektir diye düşünmekteyim. Gönlümden geçen de şu aslında Levent Yüksel oturup ilk albümü "Med Cezir" tadında bir albüm yapsa çok iyi olacak. O elbise kendisine çok yakışıyor çünkü.

POP DEDİK

Eski kırkbeşlikler dünyasının mühim simalarından olan Murat Meriç’in adı, çeşitli vesilelerle zikredilmiştir bu köşede. Geçtiğimiz haftalarda Murat Meriç tarafından yazılmış, İletişim Yayınları kaynaklı bir kitap: "Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği: Pop Dedik" geçti elime. İşi ta en başından, Türkçe sözlü hafif batı müziği hallerinden alıp bugünlere kadar getiriyor Meriç. Bir yandan da olayın sosyal yönünü de arka plana yerleştirmeyi ihmal etmiyor. Keyifle, bir çırpıda okuyacağınıza eminim.

Yeni Türkü’den serinin üçüncüsü

Yeni Türkü benim kuşağımı derinden etkilemiş; bir dönem aşk, meşk, ayrılık bunalımlarımıza derman olmuş; sahillerde gitar eşliğinde hep bir ağızdan söylenmiş, dilimize marş olmuş şarkıları yaratan gruptur.

Açık söylemek gerekirse günümüzde o sound pek itibar görmüyor gençler arasında. Bilenler de, Yeni Türkü şarkılarını ağabeylerinden, ablalarından biliyor. Bilmiyorum bu Yeni Türkü Koleksiyon serisinin ilk iki CD’sini almış mıydınız? Alsanız da almasanız da koleksiyonun üçüncü ürünü de sizi tek başına tatmin edebilecek zengin bir içeriğe sahip. Set; grubun Rumeli Konseri, Külhani Şarkılar ve Süper Baba Film Müzikleri albümlerinden oluşuyor.

Toplam 54 şarkı içeren çalışmada neler yok ki; Açelya, Rüzgar, Sorma Bana, Göç Yolları, Yeşilmişik, Maskeli Balo, Telli Telli, Süper Baba; say say bitmiyor. Yeni, eski Yeni Türkü severlere; grupla yıllar sonra yeniden tanışmak isteyenlere öneriyorum.
Yazarın Tüm Yazıları