Gözden kaçmayanlar

Mevsim değiştirmek için olağanüstü bir çaba gösterdiğimiz iklim şaşkını şu günlerde; aman yazı kaçırmayalım telaşına düşmüş şöhretli, şöhretsiz onlarca ismin yeni albümü gündemimize düştü. Biz de Pop Virüs olarak, erkekseniz teker teker gelin dedik ve bu hafta gözümüzden kaçan, kaçmayan albümleri toplu gösteriye davet ettik.

KARGO: ATEŞ VE SU

2000 yılında; ayrı ayrı yeni işler, belki de biraz tatil yapmak için ayrılma kararı alan; ‘Bir miktar kafamıza göre takılalım’ sonra bakarız’ diyen Kargo, 2004 model albümleri ‘Ateş ve Su’ ile geri döndü.

Birbirlerini çok özlemişler, epeyce motive olmuşlar, hiç vakit kaybetmeden albüme girmişler. Öyle ki Kargo Projesi’nin beyin adamlarından Mehmet Şenol Şişli’nin iş yoğunluğu nedeniyle bu albümde yer almayışını da göze alarak...

Kaydı, miksi tertemiz; teknik standartı yüksek bir rock albümü.

İlk şarkıdan sonuncuya rahatlıkla dinlenen tutarlı bir sound, iyi düzenlemeler.

Albüm güzelce akıyor akmasına, lakin Kargo’nun geleneksel zafiyetlerinden kurtulamadığını da hemen fark ediyorsunuz.

Koray’ın vokali... Hemen her duyguyu aynı şekilde ifade eden, onca yıldır şarkı söylemesine karşın yerinde sayan bir vokal üslubu.

Şarkılara gelince; yine kötü şarkı yok. Dinledikçe bir miktar içine giriyorsunuz ama Kargo hayranları dışında birilerine ulaşabileceğine dair şüphelerim var.

‘Ateş ve Su’, ‘Senle Ya Da Sensiz’, ‘Son Kez’ dikkatimi çeken şarkılar.

İLHAN İREM: IŞIK VE SEVGİYLE 30 YIL

İlhan İrem tam otuz yıldır müzik yapıyor. Otuz yıla sığdırdığı yirmi küsur albümde onlarca önemli müzisyenle çalışan, bir dolu listebaşı şarkıya imza atan; bana sorarsanız Türk popüler müziğinin temel taşlarından olan İlhan İrem, bu kez de otuz yıllık müzik yaşamını özetleyen arşivlik bir çalışma ile karşımızda.

Kendi adıma, son dönemde yaptığı işlere tam anlamıyla ısınabilmiş değilim.

Basit ve etkili melodiler yazıp söyleyen eski İlhan İrem’i daha çok seviyorum.

Ancak öyle ya da böyle bu albümü edinmek için onlarca sebebiniz olmalı.

Birkaç tanesini de ben sayayım isterseniz: ‘Boşver Arkadaş’, ‘Sensiz de Yaşanıyor’, ‘Anlasana’, ‘Sen Bilirsin’, ‘Konuşamıyorum’...

SERHAT: NEFES ALMAK ZOR

Son aylarda bana en çok heyecan veren albüm oldu Serhat Bedük’ün bu ilk albümü. Önce yaz niyetine mantar misali türeyen kötü albümlerinden sandım. Dinledikçe işin içine girip, heyecanlandım.

Elimizde, piyasadaki büyük bir boşluğu dolduracağına inandığımız çok başarılı bir pop-rock albümü var. Belki daha da önemlisi Serhat gibi bir yetenekle tanışmış olmamız. Kendi şarkılarını yazıp düzenleyen, bir de üzerine iyi şarkı söyleyen bu genç adamın önünü açan, müziğini doğru okuyan prodüktörü Aykut Gürel’e teşekkür etmek de boynumuzun borcu.

‘Son Sigaram’, ‘Son Pişmanlık’, ‘Yağmur Öncesi’ ve orijinalinden daha iddialı olan Sibel Alaş şarkısı ‘Adam’a pür dikkat lütfen. Düşünmeden alın.

ÖZDEMİR ERDOĞAN: GİTARIMA TÜRKÜ ÖĞRETTİM

Kendine has vokali, müzisyen duruşuyla; son dönemde gereksiz bulduğum kimi sert çıkışlarını da saymazsak; memleketin yetiştirdiği önemli müzik değerlerindendir Özdemir Erdoğan. Tüm bunların dışında da gitar adamıdır.

Son albüm konseptinde gitarcılığından yola çıkan ve ‘Gitarıma Türkü Öğrettim O Söyledi Ben Dinledim’ diyen Erdoğan; gitarıyla ‘Leylim Ley’, ‘Sarı Gelin’, ‘Odam Kireç Tutmuyor’dan tutun da; ‘Çökertme’ye, ‘Yemen Türküsü’ne, ‘Fidayda’ya kadar birçok eseri yorumluyor.

Gitarına türkü öğreten ilk gitarcı olmasa da nasıl öğrettiğine dair merakımızı uyandıran ustanın bu albümü de arşiv niteliğinde.

GRİPİN: HİKAYELER ANLATILDI

İstanbul gece hayatında dolaşanlar Gripin ismine yabancı değildirler. En kaliteli icra gruplarından biri olduklarını düşünüyordum ama kendi albümlerinde aynı başarıyı yakalamanın kolay olmayacağını da biliyordum.

Şimdi haklı çıkamadığım için çok mutluyum, gayet de kolay olmuş. Birbiri ardına gelen sıkı Türkçe rock albümlerinin içimizi ferahlatması bir yana Gripin’in aslında ne kadar iyi bir ‘grup’ olduğunu da anlamış olduk.

Ben arşivinizi genişletmenizi şiddetle öneriyorum; Duman’dı, Mor ve Ötesi’ydi, Athena’ydı; bu adamlarla yeni tanışıyorsanız tereddütsüz gidip Gripin albümünü de alın. Kayıt iyi, vokal tecrübeli, düzenlemeler tutarlı; ‘Boşver’, ‘Elalem’, ‘Üç’, ‘Rüzgar’, ‘Hayat Mars Etti’... Yok boşuna uğraşmayalım, albüm tadından yenmiyor.

BETÜL ÇAĞLAR: BETÜL ÇAĞLAR

Betül Çağlar, son günlerde ‘On Basar’ adlı şarkısıyla hem televole memleketinde hem de eller havaya güzergahında dikkat çekiyor. Serdar Ortaç’ın programında çıplak sesini de dinledim, iyi bir vokal. Elmayı armutla kıyaslamak eleştiri etiğine sığmaz.

Yani Betül Hanımefendi’nin bu ilk albümünü değerlendireceksek aynı kulvarda koşan rakipleri arasında değerlendirmemiz gerekir. Öyle yapalım ve diyelim ki formülün uygulanışı doğru, ortaya çıkan iş başarılı.

Bu kulvarda düzenlemeler ve sözler çok önemlidir biliyorsunuz. Öncelikle daha önce bir milyon örneğini gördüğümüz bu sound’u bir kez daha başarıyla uyguladığı ve formüle uygun şarkı seçimleri için Suat Aydoğan’ı bir tebrik edelim. Ve diyelim ki ‘Benimki seninkine on basar, on değil hem de seni yüze katlar’

Bizce de bu albüm satar.

NAZAN ÖNCEL: YAN YANA FOTOĞRAF ÇEKTİRELİM

Bir süre önce, bilgisayar kayıtları silindiği için baştan kaydedilen; netice itibarıyla beklendikçe beklenen son albümünün prodüktörlüğünü Tarkan’la birlikte yapan Nazan Öncel’in sektör içinde kendine has bir duruşu var.

Ümit Sayın’ın, Ozan Çolakoğlu’nun ne kadar payı varsa; başarısında bir o kadar pay sahibi olan Nazan Öncel’e Tarkan, gönül borcunu bu albümde ödüyor. Hem yapımcı olarak, hem iki düet ve geri vokalleriyle.

Albümü dinler dinlemez aklıma, Tarkan’ın şarkıları kıskanma ihtimali geldi. Aynı şarkıları Tarkan’ın seslendirdiğini hayal ettim, sesine cuk oturuyordu.

Nazan Öncel her şeyden önce dokunduğunu altın eden, hem iyi hem de ticari şarkılar yazabilen üç beş şarkı yazarımızdan biri. Açıkçası son albüm de bu anlamda tam bir ustalık ürünü. Konsept, ritim programlama ve düzenlemeler anlamında da öyle.

Tarkan’la düet yaptığı ‘Hay Hay’’ı ve ‘Nereye Böyle’yi iyi biliyorsunuz.

Onlar dışında ‘Atıyosun’, daha önce Ayşegül Aldinç’in seslendirdiği ‘Beni Hatırla’, ‘Gül Pansiyon’, ‘Otomobil’; hepsi birer klip adayı.
Yazarın Tüm Yazıları