Cartel’in büyük başarısı sonrası suskun kalan Türkçe rap’in Ceza ile yükselişi, hatta merkez popun, rock’un Ceza’ya, Ayben’e featuring (eşlik)’ler yaptırması, sonra rap felsefesi ile yaşayan bu güzel kardeşlerin “ben ne yapıyorum yahu” demesi, bunların yazdıkları sözlere yansıması hiç yadırganacak şeyler değil. Sagopa’nın sadık bir kitlesi var. Kolera’nın işleri heyecan verici. Birbirlerinden çok etkileniyorlar ama Kolera’da umut var. Ayben’in ağabeyi Ceza’ya duyduğu hayranlık sebebiyle kendi üslubunu henüz bulamamış olması da benzer bir örnek. Ama olacaktır. Bu arkadaşlar bu işe baş koymuş; eninde sonunda olacaktır. Aziza A. güzel bir kanal yakaladı. Çok sevmezler ama Ege Çubukçu bence gayet düzgün işler çıkartıyor. Mesele sokak çocuğu olduğunu unutmadan sistemle barışmak. Kendi renklerini de sisteme katma meselesi, dolduruşa gelmeden inandığın şeyleri yapma, kendini geliştirme meselesi? Lafa Fuat’tan girdik. Uzun zamandır Fuat’ın “Kalbüm” adlı son albümünü dinliyorum. Bir önceki “Her Ayın Elemanı”nı başucu albümü yapmıştım. Kendi üslubu olan, çok iyi söz yazan, ses rengi ziyadesiyle albenili, karizmatik bir adam Fuat. Televizyonda rapstar’la biraz keşfeder gibi oldular ama hâlâ ve ısrarla gizli kalmış cevher. Diyeceksiniz ki, cevherin anlaşılması için illa kitlelerce onaylanması mı gerek? Bilakis, o duruşu koruduğu için cevher Fuat. Ama daha da bilinecektir, anlaşılacaktır. Ceza kendini hiç bozmadan önemli şeyler başardı, Fuat da yapacaktır. “Kalbüm”, “Her Ayın Elemanı”na kıyasla sindirilmesi daha zor bir albüm. Daha çok beat’ler (tempo) üzerine kurulu, sample’dan (alıntı) yine uzak durmuş, sözleri ve atıfları ön plana çıkartmış. Müzikal olarak baktığında daha olgun. Ama Fuat’ın kitlelerle buluşabilmesi için, özenle koruduğu duruşunun başka mecralar aracılığıyla desteklenmesi lazım. Bu bir dizi müziği veya ortalıkta daha çok görünmek olabilir. Yani Fuat’ın artık geri planda olmasına gönlüm razı olmuyor.Albümde ön plana çıkacağına inandığım “Kalbüm”, “Habeş Maymunu”, Her Yer Bağdat”, “Tey Tey Tey” gibi şarkıların yanı sıra Arif Şentürk’ten bildiğimiz “Kırcaali’yle Arda Arası” adlı Rumeli türküsünün (aman bre deryalar olarak bilinir) Fuat yorumu var ki, özellikle tavsiye ediyorum.
CEZA FARK VAR DEYİNCE ANLAŞILDI MEVZU
Elitist müzik insanlarının rap’e karşı bir tavrı var. Müzikten saymazlar, geçici bir heves olarak görürler, küçümserler ama tarih itinayla her önemli şeyi yerli yerine koyar. Rap her şeyden önce sözdür, isyandır, ritimdir, üsluptur. Eğlenceli olduğu olur, kızgın olduğu olur, kavga ettiği olur, barıştığı olur. Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının, soydaşların çocukları, torunları vesilesiyle tanıştı Türk insanı rap’le. Ama bu ülkede türlü zorluğa direnmiş, söyleyecek sözü olan, ufku açık çok genç var daha rap yapacak. Bu nedenle Türkçe rap’in yolu aydınlık. Ceza “Adanalı”da “Fark Var” deyince anlıyorlar mevzuyu belki ama eninde sonunda o fark da anlaşılacak.