Ersen ve Dadaşlar Gitti Gidiyor

İnternet alemiyle haşır neşirseniz, Gittigidiyor.com adlı siteyi tanıyorsunuzdur. Gittigidiyor, aslında dünyanın en büyük elektronik şirketlerinden biri olan Ebay’in Türkiye iştiraki. Özetle, açık artırma yoluyla bir şeyler alıp sattığınız, otomobilden kırkbeşlik devirli plağa kadar türlü ürünün en nadide örneklerini bulabileceğiniz bir site.

EKİBİ TOPLUYORUZ GAZI

Ne oluyor yani; kim alıyor kim satıyor Ersen’i ve hatta Dadaşlar’ı? Olay şu; Gittigidiyor’cular "müziğe gereken desteği veriyoruz" halet-i ruhiyesi içinde, bir şekilde Ersen ve Dadaşlar’a "ekibi topluyoruz" gazı vermişler ve efsane gruba bir CD yapmışlar. CD’nin sektör açısından özelliği şu; sadece Gittigidiyor.com üzerinden satılıyor, yani müzik marketlere gidip boşa sormayın. Dilerseniz CD formatında, dilerseniz parça başı mp3 olarak (tabii bedelini ödeyerek) site üzerinden sahip olabiliyorsunuz Ersen ve Dadaşlar’ın bu yeni çalışmasına. Yeni dediğime bakmayın; aslında grubun en meşhur 5 listebaşı şarkısının yeni düzenlemelerini içeriyor: 70’lerde büyük sükse yapan "Kozan Dağı" ve "Kalbimdeki Acı" (orijinalinde Sezen Aksu vokali vardır); "Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm", "Dostlar Beni Hatırlasın" ve 80’lerde gruba yeni bir hayran kitlesi kazandıran "Aman Tertip Can Tertip"...

Bir Anadolu Pop dönemi hayranı olarak, Ersen ve Dadaşlar’ın hakkını sonuna kadar teslim ederim. Çok mu severim? Hayır. Ama o panorama içinde arz ettiği değeri bilirim. Lakin sor(un)um şu; bizim bu Gittigidiyor.com’cular böyle bir girişime başlangıç olarak neden Ersen ve Dadaşlar’ı seçtiler, onu tam oturtamadım kafamda. Nasıl bir bağlantıdır, ne olmuştur da olmuştur tam kestiremedim. Onu da geçtim; bu yeni çalışmayı bu yöntemle kaç tane satmayı düşünüyorlar, hadi sattılar diyelim, bunun gittigidiyor markasına ne tür bir katkısı olacak onu da anlamadım? Madem müzik işine yatırım yapıyorsun, bu mudur en yaratıcı fikrin diye sormak gerek.

Toparlayalım... Ben 30 Ekim’de Balans’taki konsere en azından Ersen ve Dadaşlar gibi bir efsaneyi canlı seyretme fırsatı yakaladığım için gideceğim. Oraya gitmemin bir sebebi daha var; o da Murat Meriç.

Bilmeyenleriniz vardır belki; Murat Meriç benim okumaktan büyük haz aldığım, ufkumu açan bir müzik yazarı ve araştırmacısı. Hem TRT dönemlerinde yaptığı programları, hem kitabını, hem de çeşitli müzik medyası mecralarında yazdığı yazıları dikkatle takip ettim bugüne kadar. Murat o gün, konser öncesinde kendi yarattığı "Türk-iş Funk" konseptinde müzik yapacak kitleyi hazırlamak için. Neymiş bu Türk-iş Funk?

BABAZULA’NIN KÖKLER’İ

Misket Şarapevi diye taze bir mekan var İstanbul Beşiktaş Balık Pazarı içinde. Ben Babazula’dan Murat Ertel’in mekánı olarak biliyorum, belki başka ortakları da vardır. İşte bu Misket’te belirli aralıklarla "Türk-iş Funk" konseptinde müthiş eğlenceli DJ performansları sergiliyor Murat Meriç. 1980 ve 90’lardan Türkçe funk ve psychedelic rock örnekleri, komik pop şarkıları, hatta oyun havaları ve tavernalara kadar giriyor. Çok merak ettiyseniz, Murat bu akşam Misket’te çalacak. Gitmeden önce arayın çünkü yer bulmak zor oluyor. Saat 20.15’te Yonca Evcimik’in "8.15 Vapuru" ile başlıyor. Ayrıntılı bilgi için www.myspace.com/popdedik

Misket’ten söz edip Murat Ertel’in mekánı deyince Babazula’nın son albümü "Kökler’den de iki satır söz edeyim isterim. Babazula (öncesini Zen’den de bilenler vardır) Türk rock tarihi içinde önemli bir gruptur. Öte yandan, özü bu topraklardan besleniyor olsa da psychedelic üslup herkesin kolayca buyur edeceği bir şey değildir. Babazula bu anlamda 11 yıldır, hiç ödün vermeden kendi müziğini yapıyor, bu bir. 11 yılın sonunda yaptıkları 6. albümleri (film müzikleri dáhil) "Kökler" gerçekten çok iyi bir albüm, bu da iki. İki sebepten... Birincisi Babazula’nın alamet-i farikası konserleridir. Bu albüm o konser hissine çok yaklaşmış bir albüm. İkincisi de hem eğlenceli hem de kayıt ve şarkılar açısından çok başarılı. "Ben anlamam Babazula falan" diyenler varsa aranızda; "Kökler" size kendini sevdirecektir derim de başka bir şey demem.

Bugün ne yapacağım diye düşünüyorsanız, bu arada ben Misket’e gitmeden önce Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda, "Trend Show"dayım. İstanbul Attack, Gökçe, Aylin Aslım, Ceza ve Nev konserleri var. Yarın da Buz, Gripin, Kargo ve Göksel. Hem güzel bir fuar gezmek hem de müzik dinlemek için iyi bir fırsat.