Hiçbir şey satmıyor. Müzik şirketlerinin büyük umut bağladıkları albümler yirmi, otuz binlerde kalıyor. Artık hiçbir şey eskisi kadar kolay değil.
Bana göre geçen her yıl daha da sarpa saran bu kısırdöngüden çıkmak için yapılması gereken birkaç önemli şey var.
Daha önceki yazılarımda bahsettiğim; dijital müzik şirketi olma yolunda atılması gereken adımları bir an önce atmak lazım. Öncelikle tüketicinin cebinden alınacak paranınmiktarını ve o paranın alınış şeklini doğru belirlemek gerekiyor. Biraz daha basitleştirelim konuyu. Diyelim ki dijital satış yapmaya karar verdiniz. Web sitenizin teknik altyapı yatırımını yaptınız. Henüz sanal bir müzik marketten söz etmiyorum. Amacınız sadece şirketinizin sanatçılarının şarkılarını web ortamı üzerinden belirli bir ücret karşılığı satmak olsun. Şimdi tamamen atıyorum; farz edelim ki 10 şarkılık bir albümü 2 YTL’ye satıyorsunuz. Yani bir şarkı 20 YKR gibi bir ücrete denk geliyor. İnternet ortamından bedava indirilen şarkıların arz ettiği iki temel problem var. Birincisi güvenlik problemi. Yani şarkıları indirirken uğrayabileceğiniz muhtemel virüs ve casus saldırıları. Bunu kendi dijital müzik şirketimizde bertaraf edebiliyoruz. 1-0 galip miyiz? Galibiz.
İkinci problem de yine p2p (bilgisayardan bilgisayara) bağlantıyla bedava indirdiğiniz şarkıların ses kalitesi. Kendi sitenizde bu kaliteyi de yüksek tutma şansına sahipsiniz. Oldu mu skor 2-0...
Buraya kadar iyi geldik. İnternet ortamında, söz konusu meblağ düşük bir meblağ da olsa, bizim tüketicinin kredi kartı kullanmakta tereddüt ettiği bir gerçek. Ancak ülkemizde de her yıl internette kredi kartı ve taksit kart kullanım oranı artıyor. Demek ki tüketicinin alışkanlıkları değişiyor. Ayrıca daha güvenli alternatifler de olabilir; EFT’si var, havalesi var. Bunları bir yere yazalım.
ENDİŞELİ TÜKETİCİYE UYGUN ÇÖZÜMLER
Öte yandan daha ‘kullanıcı dostu’ yöntemler de geliştirilebilir mi diye düşünelim. Mesela müzik marketlerde, gazete bayilerinde satılmak üzere, içinde kişiye özel bir şifre olan kartlar üretilemez mi? Dünyada örnekleri var. Diyelim ki özel ambalajında bir kart, Yalın’ın son albümü olsun. Kartın görsel tasarımı aynen bir albümün kapak tasarımı gibi. 2 YTL ödeyip alıyorsunuz; içinden çıkan şifreyi internet sitesine giriyorsunuz ve tüm şarkıları yüksek kaliteyle bilgisayarınıza indiriyorsunuz.
Daha bitmedi; mesela bir servis sağlayıcıyla anlaşarak söz konusu şarkıların bedelinin SMS olarak tahsil edilmesi sağlanamaz mı? Siteye giriyor, cep telefon numaranızı giriyorsunuz hepsi bu. Bir şarkının bedeli 20 YKR’yi, ay sonunda cep telefonu faturanızda fark etmiyorsunuz bile. Geçtiğimiz yıllarda cep telefonları için logo ve melodi satışı yapan şirketlerin ciroları nasıl bu kadar büyüdü sanıyorsunuz?..
Kaç sıfır öndeyiz? Epey gol attık değil mi? Yediğimiz önemli tek gol var. Onlar bedavaya veriyor, biz paralıyız. Ama unutmayın, bedavadan birazcık daha pahalıyız. Tüketici de ucuz mal alacak kadar zengin değil. Kullanıcı, kolaylığı yaratırsanız 20 YKR veririm, başım ağrımaz diye düşünecektir; işte buraya yazıyorum.