Şölen ayındayız

AĞUSTOS ayı tam bir spor şöleni şeklinde geçecek. İlk müjde futbol sezonunun başlangıcı.

Her ne kadar takımlarımızın tümü tam hazırlıklı görünmese de, ağustosun sonuna doğru forma girmelerini göreceğiz. Ancak, futbolu çok ağır tempoda oynuyoruz. Topu ayağımızda çok tutuyoruz. Çalım yerine bir ikiyi tercih etmiyoruz. 90 dakikalık oyuna göre kondisyonumuzu ayarlayamıyoruz. Ve de şut atmada isabet yüzdemiz bir felaket. Hakemlerimiz de şu anda formda değil. Biraz çekingenler. Adeta büyük ekiplere prim vermediklerini göstermek için gerçek faul ve penaltılara gözlerini kapıyorlar. Bir de kendilerine el ve kol hareketleriyle, bağırarak itiraz eden futbolculara karşı tepki göstermiyorlar. Acaba bunun nedeni ne olabilir? Bir tahminim var, ama bunu şimdilik söylemeyeceğim.

Futbol seyircimiz ise takımlarını profesyonelce desteklemiyor. Bilinen sözler ve şarkılar. Oysa takımın topu kontrol altına almasıyla destek vermeye başlamalı. Yoksa küfürle, bireysel girişimlerle destek olunmaz. Hele kulüp yönetimi ve başkanına karşı hakaretlerin yeri stat değildir. Demokrasilerde çözüm yolu bulunur. Ama statlarda değil, demokratik ortamlarda bu yapılır.

UNIVERSIADE başlıyor

Evet, ülkemizde ilk kez bu kadar büyük çapta bir organizasyon perşembe günü perdelerini açıyor. Yaklaşık 9000 sporcunun, 14 branşta yarışacağını ifade edersek, UNIVERSIADE’ın ne olduğunu açıkça anlarız.

Tabi, bu oyunların Helsinki’de yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası ile çatışması bir şanssızlık. Ancak, atletizm 15 Ağustos Pazartesi günü başlayacak, böylece Dünya Şampiyonası’na katılan yıldızların bir kısmı da İzmir’e gelecektir. UNIVERSIADE, hem ülkemiz ve hem de İzmir için çok önemli bir organizasyondur. Sadece İzmir’den değil, ülkemizin her köşesinden sporseverlerin stat, salon ve yüzme havuzlarını doldurmalarını beklemekteyiz.

Formula 1 de ağustosta

Türkiye ağustos ayında ilk kez Formula 1 ile tanışacak. Formula 1’in ülkemize gelmesinde çok az da olsa katkısı olan bir insan olarak onur duyuyorum. TMOK, Formula 1 için büyük manevi destekde bulundu.

Özellikle İstanbul, Formula 1 sayesinde yabancı meraklılarla dolup taşacak. Biz de Formula 1’in ne olduğunu öğreneceğiz. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye uluslararası spor podyumunda önemli bir yer almaya devam edecek, devam etmeli de... Çünkü sporun her türlüsü topluma barış, dostluk ve anlayış getirir. Ayrıca, Formula 1 gibi dev uluslararası organizasyonların gerek maddi katkı ve gerekse tanıtım açısından bize ne kadar faydalı olacağı ortada.

Öncelikle dikkatimizi çeken konu, Formula 1’in gerçekleştirilmesinde devlet, iş adamları, spor yönetimi, medya ve ülkenin insanlarının bir arada çok anlamlı ve ahenkli bir çalışma yapmalarıdır. Sadece bunun mimarlarını değil, ülkemizin insanlarını da bu özverili çalışmaya katkıları nedeniyle kutluyorum. Bu gibi büyük projeler, organizasyonlar ancak bu şekilde başarı ile sonuçlanabilir.

Öyleyse, hep birlikte ağustos ayının getirdiği spor güzelliklerine katılalım.
Yazarın Tüm Yazıları