FUTBOL Federasyonu Genel Kurulu’nda yeniden kaos devri başladı. Buna neden olanların, futbolun içinden gelen kulüp yöneticileri olması ise, insanı düşündürüyor.
Türk futbolu özerk federasyon kurulmasıyla devrim niteliği taşıyan başarılar elde etti. Ancak, bazı kişilerin anlaşılmaz ihtirasları nedeniyle uzun süre bir kongre kaosu yaşandı. Haluk Ulusoy’un federasyon başkanlığı sırasında uzun bir süre devam eden uyum, 2002 Dünya Fubol Şampiyonası’nda Türkiye’ye üçüncülük gibi büyük bir başarı getirdi. Şimdi anlaşılıyor ki, koltuk kavgası yeniden başlayacak.
Dinamitlediler
Genel kurulun dünkü toplantısını önleyenler, futbolumuzun altına dinamit fitilini yerleştirdiler. Üstelik, federasyonu mahkemelik yaparak kendi özerkliklerini tehlikeye soktular. Niçin genel kurulu önlüyorsunuz? Üstelik bunu yapan Abdülkadir Aksoy, bir kulübün delegesi. Yani Futbol Federasyonu’nun eski başkanları gibi kendilerini temsil etmiyor. Kulübünün yönetim kurulu kararıyla delege seçilmiş. Böyle bir mahkemeye başvuruda bulunması için kendi yönetim kurulunun ona yetki veren kararı olmalıydı. Hakimin davanın açılması için bu şartı araması gerekirdi diye düşünüyoruz. Aksoy, kulübün delegesidir. Öyleyse yetki belgesi olmalıdır.
Taktik hatası
Bütün bunları bir yana bırakalım. Eğer söylendiği gibi Haluk Ulusoy, başkan seçildiğinde yeni kanuna göre iki dönem başkanlık yaptığı için bir kez daha seçilemeyecekse, neden genel kurulu iptal ettiriyorsunuz? Ulusoy’a oy verecekleri daha güçlü olarak şartlandırdınız. Yaptığınız taktik hatası ile tüm kulüpleri, yayın hakkının ihalesi çıkmadığı için maddi güçlüklere ittiniz. Sizin tuzunuz kuru olabilir. Ama diğer kulüpler şimdi size karşı daha şartlı cephe alacaklar. Üstelik, Haluk Ulusoy 8 yıl başkanlık yapmadı. İstifalarla boşalan koltuğa iki yıl sonra oturdu. Uluslararası hukuk, değişen kanunun eski durumunu göze almaz. Şimdi dünyadaki uygulamayı siz mi değiştireceksiniz? Böyle bir şey olsa dahi Haluk Ulusoy, FIFA’ya başvurur ve hakkını alır.
Lütfen bu tip belden aşağılara vurmaları bırakalım. Verirsiniz genel kurula ve onun kararına saygı duyarsınız. Yapacağınız tek şey demokrasi kurallarını işletmektir. Yazık olur elinizden alınacak özerkliğe, daha doğrusu Türk futboluna.