2 NİSAN'da İngiltere ile deplasmanda oynayacağımız milli maç öncesi, Ada'nın 2 büyük futbol adamı birbirlerine girdi.
Manchester United'ın ünlü menajeri Sir Alex Ferguson'un Arsenal yenilgisi sonrası, soyunma odasında kızgınlıkla tekmelediği kramponun Milli Takım'ın kaptanı David Beckham'ın kaşını yarması sonucu yapılan yorumlar, Ericsson ve Ferguson'u birbirlerine düşürdü.
Sir Ferguson, bu kızgınlıkla verdiği demeçte İngiliz Milli Takımı'nın oynadığı futboldan memnun olmadığını ifade ederek, ‘‘Ericsson'un taktiğini anlayamıyorum. Hep insifiyatifi rakibe bırakıyor. Oysa bana göre bu yanlış. Benim Sitemimde hücum futbolu var. Her bölgede pres yapıp, tempolu bir şekilde rakibin üzerine gitmekten hiçbir şekilde ödün vermiyoruz. İngiltere Ericsson'un bu oyun tarzı ile başarılı olamaz.’’ diye konuştu. Basındaki bu demeç bomba gibi patladı. Ericsson ise soyunma odasındaki sinirli hareketi nedeniyle Sir Ferguson'u yanlış hareket etmekle suçladı. Bu anlaşmazlığın iç yüzünde başka bir sebep olduğu sonunda anlaşıldı. Geçtiğimiz yıl Sir Ferguson'un Manchester United'ı bırakacağını açıklamasından sonra, yöneticilerin Ericsson ile görüştüklerini öğrenince kararını değiştirip tekrar menajerliğe döndüğü ifade edilmekte. İki teknik adamın aralarındaki husumetin ise buradan doğduğu gazetelerin yorumunda yer aldı.
İngiltere’ye yenilmemeliyiz
İngiltere ile oynayacağımız Avrupa Kupası grup maçına, yaklaşık 1 ay gibi kısa bir zaman kaldı. İngilizler karşısında deplasmanda aldığımız dramatik yenilgilere, artık bir son verme zamanı geldi. Türk futbolu iç çekişmeler, ekrankolik kişilerin akıl dışı tartışmaları, federasyonun kulüplerle anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp, 2 Nisan'daki maça kilitlenmesi gerekir. Vıdı vıdı ile Dünya 3. sü olan Milli Takımımızı yemeyelim. Teknik Direktör Şenol Güneş'e federasyon ve tüm kulüpler destek olmalı. Güneş, bu desteği bulamazsa, Ada'dan yine büyük hüsranla döneriz. Oysa hedefimiz, İngiltere'den en az bir beraberlik ile dönmek olmalı. Makedonya bile bunu başardı. Geçmişte büyüttüğümüz İngiliz yıldızlarının Dünya Kupası'ndan nasıl bir fiyasko ile döndüklerini hepimiz izledik. Sırf medyatik olup para kazanmak isteyen zavallıların, haris eleştirilerine artık Şenol Güneş ve Milli Takım futbolcuları, konu olmamalı. Bu bir milli maçtır. Hem Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmamız için çok önemli ve kritik bir konum işgal etmektedir. Ayrıca da Dünya futbolundaki yerimizin sarsılmaması için daha da zirveye çıkmamız gerekir. Ülke olarak futbolumuza, hocamıza ve futbolcularımıza sahip çıkalım.