Makedonya maçında hatalı iki gol yiyen 39 yaşındaki Seaman sahayı seyircilerin protestolarıyla terk etti. Ada basını, Arsenal kalecisini ağır bir şekilde eleştirirken, Şakiri'yi de maçın yıldızı seçti.
2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinde grubumuzdaki en önemli rakibimiz İngiltere, Makedonya karşısında aldığı şok beraberlik sonucu bunalıma girdi. Büyük bir matem yaşanıyor. İngiliz medyası kan ağlarken, oynadıkları futbolun ilkelliğinden söz etmeden geçemeyeceğiz. Önce Slovakya maçında sık sık duyulan alarm seslerinin Eriksson'a radikal değişiklikler yapmakta etkili olamadığını söyleyebiliriz. Beckham dışında yaratıcı futbolcunun bulunmaması, orta sahanın ve savunmanın dökülmesi İngilizler’in kötü futbolunun en büyük nedenleriydi.
ŞAKİRİ... ŞAKİRİ
Makedonya ise tempolu, müthiş süratli bir kontratak futbolu oynadı. Maçın en büyük yıldızı Şakiri ile, 2 gol yemesine rağmen yaptığı kurtarışlarla bu sonucu sağlayan Milosevski idi. Hele Şakiri'nin kornerden direkt attığı ilk gol, ünlü Arsenal'li kaleci Seaman'ın kariyerine büyük darbe vurdu. İngiliz basını, Arsenal kalecisini ağır bir şekilde eleştirirken, Şakiri'yi de maçın yıldızı seçtiler. Trajanov'un 20 metreden attığı şutla gelen ikinci gol ise müthişti. 39 yaşındaki Seaman, aynı Dünya Kupası'nda Ronaldinho'nun attığı frikik golünü izler gibi bunu da seyretti. Ve maçtan sonra sahayı İngiliz seyircilerinin protestoları içinde terk etti. Evet, 39 yaş bir kaleci için de olsa önemli bir sınır. Şimdi İngilizler Seaman'a, ‘‘Bırak yaşlı çocuk. Yeter artık, senin bu kalede işin ne?’’ diyorlar.
SMİTH KIRMIZILAŞTI
İngiliz liginin haşarı futbolcularından Leeds United'lı Alan Smith, uzatmada yaptığı ikinci faul ile kırmızı kart gördü. Smith'e ilk kez takımda yer veren İsveç'li antrenör Eriksson da bu nedenle gene ağır tepki aldı. Ama işin komik yanı, Smith’in sahadan çıkarken, seyirciler tarafından alkışlanması idi. Medya, buna büyük eleştiri getirdi. İngiltere'de Campbell,Scholes,Bridge,Woodgate gibi yıldızlar da İngiliz medyasının ağır eleştirilerine hedef oldular.
HEDEF TÜRKİYE
İngilizler, kaybedilen puanlara rağmen grubun birinciliğinde iddialarını büyük bir iyimserlikle devam ettiriyor. Hedefleri Türkiye. 2 Nisan'da İngiltere'de ve 11 Ekim'de deplasmanda Türkiye'yi yenmek istiyorlar. Böylece Portekiz'e gideceklerini ümit ediyorlar. İngiliz medyası Türkiye'nin tüm maçlarını yakın takibe alırken, Liechtenstein'la önceki gün oynadığımız karşılaşmayı bile yayınladılar. Diğer tarafta İsveç'li antrenör Eriksson için de İngiliz basınında eleştiri yazıları artık sıkça yer almaya başladı. ‘‘Maç içinde oyuncu değiştirmeyi bilmiyor’’ diyorlar Eriksson için. ‘‘Oyunu okuyamıyor’’ diyorlar. ‘‘Futbolcuları motive edemiyor’’ diyorlar. ‘‘Bu kadar İngiliz futbolcusu arasından doğru dürüst bir takım seçemiyor’’ diyorlar. Yani artık Eriksson için İngiltere balayı bitti gibi. Hele hele sevgilisi olan bir İsveç'li kadının Eriksson hakkında yazdığı kitaptaki rezaletler, bu munis ve sempatik görünümlü İsveç'liyi adeta bir canavar haline getirdi. Hep kitap ve Eriksson tartışılıyor bugünlerde İngiltere'de. Ama, İngiltere'nin Portekiz rüyası devam ediyor.
BAŞARABİLECEKLER Mİ?
İngilizler bu rüyalarını gerçekleştirebilecekler mi? Bence hayır... Artık Türkiye, çağdaş futbol oynuyor. Hele bir de savunmamızı daha organize edebilirsek, İngilizler artık bizi o eski yıllardaki gibi utandığımız yenilgilerle baş başa bırakamaz. Türk futbolunun orta sahada ve hücumda büyük yıldızları var. Ortada Tugay, Yıldıray ve Emre gibi futbolcuların oyunu okuma ve yönlendirme gibi becerileri, hele Yıldıray, Emre ve Okan'ın pres ve rakipten top çalma yetenekleri kimde var? İleride Arif, İlhan Mansız, Serhat, Nihat, hatta Hakan Şükür gibi gol adamlarımızın tekniği ve fırsatçılığına kim söz söyleyebilir.
YABANCI YASAĞI...
İngiltere ise Beckham hariç düz top oynayan bir ekip. İngiliz liglerinde yıldız futbolcuların birçoğu yabancı. Bu da milli takımları için büyük sorun yaratıyor. Bugün İngiltere'de gündemdeki konu bu. Geçtiğimiz salı günü Londra'da beş ünlü İngiliz gazeteci ile yediğimiz yemekte konuşulan konu buydu. ‘‘Kulüp takımlarımız başarı kazanıyor. Ama, Milli Takımımız elden gidiyor’’ diyordu İngiliz gazetecileri. Bana, ‘‘Türkiye'de yabancı futbolcu yasağı var mı?’’ diye sordular. Ben de olduğunu söyledim. ‘‘Bakın, görüyor musunuz, bizde bu yok’’ şeklinde cevap vererek, ‘‘Bunun olması için çalışmaya başlamamız lazım. Gazetelerimizde bunu yazalım’’ dediler. Evet, İngiltere ile olan maçlarımız çok önemli. Çok dikkatli ama iyi futbol oynamalıyız. Ancak, Slovakya ve Liechtenstein ile dışarıda, Makedonya ile içeride yapacağımız eleme maçlarında da puan kaybetmemek artık en büyük hedefimiz olmalı. Bunun artık başka yolu yok. Bu şampiyonaya gitmeliyiz ve de gideceğiz.