Yelkende İstanbul dükalığı kırıldı

Türkiye Yelken Federasyonu Başkanlığı’na, 12 Ekim’de yeni bir isim geldi.

Daha önce de Federasyon Başkanlığı yapan, Milli Olimpiyat Komitesi üyesi Nazlı İmre, Ankara’da yapılan seçimi büyük farkla kazandı. Seçim sonucunun belli olması ile İstanbul dükalığı kırıldı, Anadolu’daki yelken kulüpleri ağırlıklı olarak Nazlı İmre’ye oy verip, seçimi kazanmasını sağladı. "Modern, katılımcı, paylaşımcı ve şeffaf bir federasyon" hedefi ile delegelerin karşısına çıkan İmre ile bayram öncesinde görüştük.

Türkiye’de yelken kritik bir eşikte... Son dönemde yükselen milli gelir ve düşen faizler, tekne satışlarını artırırken, ülkenin etrafının denizlerle çevrili olduğunu sonunda keşfeden vatandaşların yelkene yöneldiğini gösteren işaretler yelken eğitimi talebi, özel yelken kursları ve benzeri gibi- bir yaşam tarzı olarak yelkenin sonunda gündemimize girdiğini gösteriyor.

12 Ekim’deki Türkiye Yelken Federasyonu seçimi işte bu nedenlerle büyük önem taşıyordu. Doğru bir ekibin doğru program ile göreve gelmesi, kritik bir eşikte olan yelkenin, dünyada bir üst lige çıkıp çıkmayacağı konusunda çok etkili olacaktı.

SPORCULAR DA, KEYİFÇİLER DE FEDERASYON ÇATISI ALTINDA

Nazlı İmre ile Ataköy Marina’da görüşürken kuşkusuz halinden memnundu. Devamlılığın altını vurgularken, "Önceki federasyonun programını gözden geçireceğiz. Ve o programın bizim katkılarımızla uygulanmasını sağlayacağız" dedi.

"Ailece bir yaşam tarzı olarak benimsenebilecek tek olimpik spor yelken. Rekabete girmeden kendi teknelerinde yelken yapan aileler var ve yelkende sportif başarıya sahip ülkelerde bu ailelerin çocukları sporcu altyapısını oluşturur. Türkiye’de ise garip bir ayrım yapılıyor; gezici-sporcu diye. Bu konuda ne yapacaksınız?" diye sorduğumda, "Yelkeni spor için yapan da, eğlenmek için yapan da, bir yaşam tarzı olarak seçen de artık federasyonun kapsama alanı içinde. Hedefimiz tüm yelkenciler adına hareket edecek bir sivil toplum kuruluşu olmak" dedi.

İmre’nin sözünü ettiği türden bir sivil toplum kuruluşu, İngiltere’de "Kraliyet Yat Derneği" olarak faaliyet gösteriyor; hem federasyon işlevi görüyor hem de onbinlerce deniz tutkunu adına hareket ediyor. Yani işleyen bir modelin örnek alınabileceği izlenimi ediniyorum.

TASLAĞA SİNİRLENDİ ADAY OLDU

Hedeflere ulaşmak için neler gerektiğini sorduğumda, İmre, özerk yelken federasyonunun yapısının değişeceğini, profesyonelleşmeye gidileceğini belirterek, eskiye damgasını vuran "sen - ben - bizim oğlan" diye adlandırabileceğimiz arkaik yapının kırılacağının işaretlerini veriyor. Oluşacak kurulların faal, işi bilen ve iş yapacak kişiler tarafından yönlendirileceğini anlatan İmre, bu noktada profesyonelleşmenin önemini özellikle vurguluyor.

Nazlı İmre’nin seçime çok az süre kala başkan adaylığını açıklamasına yol açan gelişme, önceki federasyon tarafından hazırlanan Ana Statü Taslağı’nın yarattığı büyük tepkiydi. Özerk federasyonun ilk özerk adımının tepeden inmeci bir yönetim olacağı anlaşıldığında, özellikle İstanbul dışındaki yelken kulüpleri kazan kaldırdı, internet üzerindeki tartışma gruplarından Yelkenciler Lokali’nde zaman zaman hakaretleşmeye varan ağır tartışmalar yaşandı.

İmre’ye, tartışmalı Ana Statü konusundaki planlarını sorduğumda, "Değişecek tabii ki. Altı ay içinde Ana Statü’yü özerk federasyona yakışır bir hale getireceğiz. Paylaşımcı, şeffaf, tüm yelkencilerin, belki de su üzerine amatör olarak çıkan herkesin temsilcisi olabilecek bir federasyon oluşturma yönünde ne gerekiyorsa, Ana Statü’de onlar yer alacak" dedi.

ANADOLU KULÜPLERİ ARKASINDAYDI

Önümüzdeki altı ayın birçok açıdan kritik olduğu anlaşılıyor. Hedeflere ulaşmak için gerekli yol haritası altı ay içinde belirlenecek, ondan sonraki altı ayda ise çizilen planın ayrıntıları üzerinde çalışılacak.

2007 programının kesinleştirilmesi, kulüplerle yapılacak çalışmalar ardından yelkende bulunulan noktanın kesinleştirilmesi, yönetmeliklerin hazırlanması ve profesyonel kurulların oluşturulması, Nazlı İmre federasyonunun altı ay içinde ivedilikle gerçekleştirecekleri arasında yer alıyor.

Bu seçimin en ilginç yönlerinden biri de, devrilen Azat Baykal yönetimini ağırlıklı olarak Kalamış Koyu etrafındaki kulüplerin desteklemesi, Nazlı İmre’yi ise ağırlıklı olarak Anadolu kulüplerinin yönetimde görmek istemesiydi. Anadolu kulüplerinin bu tavrında, tartışmalı Ana Statü’nün diğer kulüplere danışılmadan İstanbul’da hazırlanması ve bu konudaki uyarıların, Nazlı İmre adaylığını açıklayıncaya kadar hiç dikkate alınmaması çok etkili oldu.

Son yıllarda sessiz sedasız işlerine bakıp, genç ve uluslararası anlamda başarılı sporcular yetiştiren Anadolu kulüpleri, böylelikle federasyon yönetiminde hak ettikleri ağırlığı da kazanmış oldular.

BU SEÇİMİN İLKLERİ

Özerklikten sonra seçime giden bir federasyon ilk kez kaybediyor. Bu durum, yelken camiasının emir-komuta zinciri içinde hareket etmediğini, düşünerek hareket ettiğini gösterdi.

Federasyon başkanının görev süresi kısıtlandı. Nazlı İmre, görev süresinin iki dönem ile sınırlı olacağını Genel Kurul’a onaylatarak ömür boyu başkanlık -önceki federasyonun niyeti buydu- olasılığını ortadan kaldırdı.

Federasyon Yönetim Kurulu’nda yüzde 20 kadın sayısına ulaşıldı. Türkiye Yelken Federasyonu’nun 15 kişilik Yönetim Kurulu’ndaki üç kişi kadın.

Potansiyel gerginliğe rağmen çatışma çıkmadı. İlk kez bir seçimde iktidar ile muhalefetin benzer önerileri değiştirilip oylandı.
Yazarın Tüm Yazıları