Akdeniz’in en önemli açık deniz yarışı Hürriyet Cap İstanbul’da tekneler, geçen salı günü ilk etabı tamamladı.
Marsilya’dan Sicilya’nın Amerika Kupası tarafından meşhur edilen liman kasabası Trapani’ye ulaşan tekneler, İzmir Foça etabı için hafta içinde yeniden yelken bastı. Beklenenden kısa sürede tamamlanan ilk etapta, ekipler sert havada pupa seyirle hız rekorları kırdılar.
Trapani Limanı’na giren ilk tekne Kone Asansör şirketi adına yarışıyordu. Nicolas Berenger ve Thierry Chabagny tarafından kullanılan Figaro Beneteau sınıfı tekne, 490 deniz millik ilk etabı tamamladıktan 1 dakika 45 saniye sonra ikinci olan tekne bitiş çizgisini geçti: Yannick Bestaven ve Ronan Guerin tarafından kullanılan Aquarelle.com.
Üçüncü ise, Thierry Duprey du Vorsent ve Kito De Pavant ekibinin yönetimindeki Domaine du Mont d’Arbois teknesi oldu. Dünyanın en büyük yat üreticisi Beneteau şirketinin Türkiye temsilcisi Vedat Tezman ve Ergün Türker’in kullandıkları Ergo İsviçre ise bu etabı en sonda tamamlayan tekne oldu.
Yarış Direktörü Jean Marie Vidal, ilk etabın tahmin edilenden daha çabuk bittiğini belirtirken, zorlu geçen koşullarda, sporcuların dinlenme ihtiyacının yanısıra, teknelerin onarım gereklerini de göz önünde bulundurduklarını söyledi.
Brossard teknesi ile yarışan kadın yarışmacı Servane Escoffier, ilk etabı anlatırken, "İnanılmaz keyif aldık, güneşin altında hiç bitmeyen sörfler yaptık. Ekip arkadaşım Christophe ile teknemiz bir ara denizaltıya dönüştü. Tam kıçımızda kırılan bir dalga yüzünden kamaramız su ile doldu, hasar gören bilgisayar dışında tüm malzemeyi kurutmamız oldukça zaman aldı. Bu etapta unutulmaz anlar yaşadım. İnanıyorum ki, Marsilya-Trapani etabı, bundan 10 yıl sonra da hep konuşulacak" dedi.
Tekneleri ve ekipleri zorlayan bu şartlar yarışı hızlandırdı. Nispeten küçük ama çok hafif olan yarış tekneleri çok yüksek ortalama hızlara ulaştı. İlk 5 teknenin ortalama hızları 8.9 knotu buldu. Birinci tekne 8.93 knot, beşinci tekne 8.91 knot, 15. tekne ise 8.42 knot ortalama seyir hızı yakaladı.
Etabı dokuzuncu tamamlayan Groupe Celeos teknesinin reisi Ronan Treussart, "Bu aslında delilik. Sörflerde 21 knot hıza çıktığımız oldu. Korkmamak elde değildi. İlk balon yelkenimiz tam Sardunya önlerinde boydan boya yırtıldı. Diğer balonu basmamızla tekrar fırladık ve 5 tekneyi geride bıraktık" dedi.
Anlatılan ve daha uzun süre anlatılacağa benzeyen bu öykülere rağmen hasar raporu çok moral bozucu değil. Yelkencilerin kıçtan gelen sert rüzgar nedeniyle sık sık tekne kontrolünü yitirmeleri ve direklerin denize paralel hale geldiği düşününüldüğünde, yırtılan balonların, hasar gören ana yelkenlerin ve parçalanmış makaraların dışında ciddi denebilecek bir hasar yok.
Hürriyet Cap İstanbul yarışçılarını, şimdi çok zorlu olacak uzun Trapani - Foça etabı bekliyor. Bu etabın sonucu, Ege Denizi ile Akdeniz’in birleştiği, bu nedenle rüzgarın çok oynak olduğu bir bölgede belirlenecek. Verilecek anlık kararların daha sonra düzeltilmesi olanaksız; adalara yakın seyrederken rüzgarın cilveleri, kimbilir hangi ekibe hangi sürprizi yapacak.
Hürriyet bu yarışı neden destekliyor?
Yelkenin Türkiye’ye ve İstanbul’a yakışan bir yaşam biçimi ve spor olduğuna inandığı için destekliyor.
Türkiye ile ilgili olumsuz algılamaların büyük kampanyalarla değil, değerli kültürel ve sportif etkinliklerle değişeceğine inandığı için destekliyor.
İstanbul’u Akdeniz bölgesinin en önemli şehri olarak konumlandırmanın en önemli yolunun denizi, hem sportif olarak hem de yaşamın bir parçası olarak kullanmaktan geçtiğini düşündüğü için destekliyor.
Bu hatırlatmayı yapmamın nedeni, hafta içinde Fransa’nın en büyük ikinci şehri olan, Ermeni asıllı Fransa vatandaşlarının en yoğun yaşadığı ve kararları etkilediği Marsilya’dan başlayan bu yarışa zarar vermeyi hedefleyen yayınlar. Yarışın İstanbul’da değil, Atina’da bitmesi için mücadele eden ve bunun için broşürler hazırlayıp dağıtarak Fransa’da lobi yapan ama bir yandan da Türkiye’nin Fransa’daki tanıtım faaliyetleri için ayrılan fonlardan kendilerine ciddi paylar çıkartanlar, Hürriyet Cap İstanbul’u kendilerine hedef seçtiler; aynı geçen yıl olduğu gibi.
Oysa hedefte, Hürriyet Cap İstanbul da olsa, vurulacak olan Türkiye ve İstanbul, çünkü bu yarışın en büyük etkisi, Türkiye - Fransa ilişkilerinin çok da parlak olmadığı bir dönemde, Türkiye’yi denizle değil, Ermeni soykırımı iddiaları ile anımsayan ortalama Fransızlar üzerinde olacak.
O nedenle, yapılan iyi şeyleri, küçücük çıkarlara zarar gelmesin diye yok etmemek gerek. Tabii bu dediklerim anlayanlar için.