Dünyada ilk kez yapılan kadınlar yarışı ve artık gelenekselleşmiş olan ahşap teknelerin katıldığı yarış ile Bodrum’da yelken sezonu büyük ölçüde sona erdi.
Peş peşe tamamlanan bu iki yarışa gösterilen ilginin büyüklüğü ve özellikle Uluslararası Kadınlar Yelken Kupası’nın daha ilk yılında gerçekten uluslararası bir nitelik kazanması, Bodrum’un Avrupa’nın önemli yelken merkezlerinden biri olduğunu bir kez daha vurguladı.
Turgutreis Bodrum Yat Kulübü Başkanı Meltem Özer, geçtiğimiz ilkbaharda, dünyanın ilk kadınlar kupasını düzenleyeceklerini anlattığında gerçekten çok heyecanlanmıştım.
Hürriyet’in medya sponsoru olduğu yarışın planlamasına katılmasam da, gelişmeleri yakından izledim ve sonuçta yelkene gönül vermiş, farklı ülke kadınları Bodrum’da 9-13 Ekim’de buluştular. Anladığım kadarıyla da çok keyifli günler geçirdiler. Yabancı ekipler ülkelerine geri dönerlerken, önümüzdeki yıl yeniden gelme sözü verdiler. Kimileri de imkansızı isteyip, bu yarışın yılda iki kere düzenlenmesini önerdi.
Ben ne yazık ki Bodrum’da onlara katılamadım; anlatanların ve okuduklarımın yalancısıyım. Meltem Özer, ilk başta kiralık tekne bulmakta zorlandıklarını, bunun nedeninin yarışın yapılacağı konusundaki yaygın güvensizlik olduğunu ama iş kesinleştikten sonra tekne sorununun fazlasıyla çözüldüğünü anlattı. Sonuçta, Türkiye dışından İsrail, Hollanda ve Rusya’dan ekipler Bodrum açıklarında dört gün boyunca yarıştı. Ve en önemlisi, eğlenerek yarıştı.
Turgutreis Belediyesi’nin Bodrum’un gölgesinden kurtulmaya karar verdiğini ise, bu projeye sağladığı destek ortaya koydu. Belediye, yarışın düzenlenmesinde etkin bir rol oynayarak, yerel yönetimlerin asli görevleri arasında yönettikleri bölgelerin güzelliklerini uluslararası platforma taşımanın da bulunduğunu örnekleyerek gösterdi.
Kadınlar yarışı düzenlemenin temel amacı kadınların denize gösterdiği ilgiyi artırmaktı. Yarış ardından tüm katılımcılara teşekkür eden Meltem Özer, "Sizlerin, sponsorumuzun ve tüm destekçilerimizin sayenizde, kız kardeşlerimizi denize çekme ve cesaretlendirme konusunda amacımıza ulaşmayı başardık" dedi. Önümüzdeki yıl, yalnız Bodrum’dan 10 ekibin katılmasını bekleyen Özer, bu yıl 17 olan katılımın önümüzdeki sene daha da artacağından emin görünüyor.
Uluslararası Kadınlar Yelken Kupası’nın bu yılki şampiyonu kendilerini "Women of Kahve Dünyası" diye adlandıran Kahve Dünyası ekibinin oldu. Bu yaz başından itibaren yelkene destek veren Kahve Dünyası şirketi tarafından oluşturulan ve Mihri Ereş, Selma Uca, Gül Aybers, Aylin Suntay, Sema Suntay, Eda Tozer ve Ece Ermeç’den oluşan ekip, rüzgarsızlık nedeniyle yapılamayan ikinci gün yarışı hariç, tüm yarışları birinci bitirerek, şampiyonluğu hakkıyla kazandı. Deneyimli bir ekip olan Women of Kahve Dünyası’nın başarısında, Türkiye’nin en iyi yelkencileri arasında gösterilen Mihri Ereş’in payı çoktu.
Yarışa yelken bilgi ve beceri düzeyleri birbirinden farklı ekipler katıldı; yani çok iyi bilenler de vardı, az bilenler de. Buna rağmen yarışlarda karşılıklı hoşgörü düzeyi yüksekti.
YANGIN KEYİF KAÇIRDI
Bodrum’daki bir diğer yarış ise bu yıl 18. kez yapılan Bodrum Kupası’ydı. 14-18 Ekim tarihlerindeki yarışa yüzün üzerinde tekne katıldı. İlk gece, Milta Bodrum Marina’da kalan tekneler yarışı, Turgutreis’teki D-Marin’de noktaladılar. Birbirinden çok farklı ahşap teknelerin katıldığı yarışın genel klasman galibi, İlios teknesiydi, Bodrum Kupası’nı kazanan ise Randa teknesi oldu ve kupayı üçüncü kez kazandığı için Regatta bayrağını ömür boyu saklamayı hak etti.
Yarışın ikinci gününde, Nilüfer, Çökertme-İngiliz Limanı etabı ardından yatların oluşturduğu Sevgi Çemberi’nin ortasında, deniz üzerine kurulan platformda konser verirken çıkan bir orman yangını gecenin erken bitmesine yol açtı. Yangının konseri izlemek için açıkta demirleyen bir tekneden atılan işaret fişeğinin ormana düşmesi sonucu çıkması, fişek kullanımı konusundaki gevşekliği ortaya koydu. Nilüfer, yangının kısa sürede söndürülememesi üzerine konseri tamamlamadan ayrıldı.
Bu iki yarış ile Bodrum’da yaz sezonu kapandı. Her iki yarışa da uluslararası katılımın yüksek olması, bir yelken merkezi olarak Bodrum’un artan önemini bir kez daha göstermiş oldu.
Magandalar denize açıldı!
Yalancı çoban hikayesini bilirsiniz. Kurt, kurt deyip kandıran, kurt gerçekten geldiğinde de yutulan çobanın hikayesini... İşaret fişeğini gerekli gereksiz kullanmak denizci kültürün yaygın olduğu yerlerde hem yasaktır hem de denizci adabına uymadığı için ayıptır. Yasak olmasının nedeni basit: İşaret fişeği, bir teknede tehlike olduğunu bildirmek için kullanılır. Gerekli gereksiz fişek atılan yerde gökyüzünün aydınlanması yalancı çoban muamelesi görür. O nedenle İngiltere’de zamanı geçmiş işaret fişekleri bile atılmaz; deniz kuvvetleri tarafından belirlenmiş merkezlere imhaları için teslim edilir.
Ama görüyoruz ki, Türk yelkenciliğinin merkezi olan Gökova’da orman yangını çıkmasına yol açan işaret fişeğini atmakta en küçük bir sakınca görmeyenler var. Kutlama amacıyla havaya ateş eden ve emniyet şeridinden giderek üç-beş otomobilin önüne geçmekten büyük zevk alan magandaların mutasyona uğrayarak denizlere de açıldığını öğrenmiş olduk bu vesileyle... Ki, bu son derece can sıkıcı.
ULUSLARARASI KADINLAR KUPASI SONUÇLARI
IRC 1
Şah Mat - Mihri Ereş - Türkiye
Odienne - Sabine Dedeoğlu - Türkiye
Cognac - Sonja Slijper - Hollanda
IRC 2
Elan One - Sharon Spinat - İsrail
Auriga - Victoria Veselova - Rusya
Meki - İdil Yaşar, Türkiye
Kız kardeşler neler dediler?
Eser İnce: Unutamayacağım anılarla dolu bir hafta geçirdim. İlk yarışım olmasına rağmen deneyimli skipper Sabine Dedeoğlu’nun ekibinde yarışıp ikinci olmak son derece keyifliydi. Tüm ekip arkadaşlarımı sevgiyle kucaklıyorum.
Selma Uca: Teknede çok duyulanlardan birinin de "ver coşkuyu" olduğunu hatırladık bugün. Ne anlamda mı? Genoayı oluğa vermek anlamında! Bu yarış haftasının nasıl keyifli geçtiğini siz düşünün artık.