Yasemin'in penceresi

Tekin ARAL
Haberin Devamı

Yasemin Bozkurt programını oturttu... Daha doğrusu işin ‘‘incesini’’ yakaladı...

Programında hem halkı gıdıklayacak, reytingi sağlayacak popülist öğeleri öne çıkarıyor, hem de programında belli bir kaliteyi koruyor...

Yasemin Bozkurt'un bu haftaki konuğu Cüneyt Arkın'dı...

Yasemin'in sorularına Cüneyt de ‘‘N'ayır n'olamaz’’ demeyip içtenlikli cevaplar verince, seyri keyif veren bir program oldu...

Tabii bu arada programda bir alay da gırgır şey vardı...

Örneğin Yasemin, 35 yıldır yaptığı sinema oyunculuğu sanki meslek değilmiş gibi, asıl mesleğinin ısrarla doktorluk olduğu vurgulanan Cüneyt'e beyaz önlük giydirip doktorluk yaptırdı... Cüneyt'e, programa müdahil konuk olarak katılan Hülya Koçyiğit'in tansiyonuna baktırdı...

Cüneyt, tansiyonuna bakarken Hülya'ya bir karate çekip kolunu kıracak diye ödüm koptu...

Zira Cüneyt program süresince Yasemin'e devamlı ‘‘Ya abla, n'olur bırak bir karate yapayım’’ deyip duruyordu...

Ben asıl, tüm programlarına katılanları sular seller gibi ağlatan Yasemin, Cüneyt Arkın'ı nasıl ağlatacak diye merak ettim...

Valla Yasemin Bozkurt, Cüneyt'in geçmişine ilişkin, moda deyimiyle öyle bir canlandırma sineması ekrana getirdi ki, yıllardır yalnız seyircilerinin değil, oynadığı filmlerde kafasını gözünü yararak rol arkadaşlarının da analarını ağlatan Cüneyt, makaraları koyverip ağladı...

Cüneyt Arkın'ın eşi Betül hanımın yanı sıra, programın diğer iki konuğu da Tamer Yiğit ve Murat Soydan'dılar...

Hem Tamer'in hem Murat Soydan'ın ses tonlarının güzelliği ve ne kadar düzgün konuştukları sanırım programı tüm izleyenlerin de dikkatlerini çekmiştir...

Ama çevirdikleri yüzlerce filmde kendilerini hiç konuşmadılar, herkesi hep bilinen iki üç aynı kişi konuştu...

Türk sinemasında yıllarca yapılan yanlışlıklardan biri de buydu...

Ve programın sonunda Yasemin, Cüneyt'i ata bindirerek uğurladı...

Valla iyi de etti... Zira artık İstanbul'da otomobile falan binmek iyice çılgınlık... At en iyisi...

SAÇ SAÇA

Kenan Erçetingöz, atv'de yaptığı ‘‘Yüz Yüze’’ programında Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş gibi oldu valla...

Karşısına oturttuğunun tozunu atıyor, adamı duman ediyor...

Kenan'ın bu hafta mahkemeye pardon programa çıkardığı konuğu ‘‘hisli şair çocuk’’ numarasıyla sinema ve sahne dünyasındaki bir alay hatunu tedrisinden geçirip hislendiren Kerem Alışık'tı...

Kenan, Kerem'i programda soru bombardımanına tuttu...

Bu duruma bozulan Kerem, ‘‘Benim soyadım her ne kadar Alışık'sa da, ben böyle sorulara alışık değilim arkadaş...’’ dedi.

Adı ‘‘Yüz Yüze’’ olan program neredeyse ‘‘Saç saça, baş başa’’ bir duruma geliyordu ki, celse sona erdi... Taraflar şimdilik öpüşerek ayrıldılar...

BU İŞİN KİTABINI YAZDI

Televizyon ustası, ünlü sunucu, gazeteci, yazar ve benim için en önemlisi eski Fırt'çı Halit Kıvanç anılarından derlediği, ‘‘Hadi Anlat Bakalım’’ adlı nefis bir kitap çıkardı...

Kitapla ilgili en çok merak edilen şey, Halit Abi'nin bu kitabı ne zaman, nasıl yazdığı...

Çünkü biliyorsunuz yazı yazmak sessiz bir ortam ister... Uyurken bile konuşan Halit Abi'nin bir kitap yazacak süre konuşmadan durması ise olanaksızdır...

‘‘Hadi Anlat Bakalım’’ı, mutlaka okuyun... Ama sakın ola ki bu cümleyi olur a bir yerde rastlarsanız Halit Abi'ye söylemeyin... Yoksa feleğinizi şaşırırsınız, hayatınız kayar...

SİZİ GİDİ TELEVOLE’CİLER

Futbolcularımızın ‘‘Televole’’lerdeki performansları maşallah başarıyla sürüyor, ama aynı arkadaşlar takımlarında dökülüyor, maçlarda yerlerde sürünüyorlar...

Başta Alpay olmak üzere Televole milli takımına hayli oyuncu veren Beşiktaş, biraz daha gayret etse kendini küme düşme mücadelesi içinde bulacak...

Türkiye Kupası'nı da alamazsa, vay haline...

Kadrosunun çoğu gene Televole müdavimi futbolculardan oluşan Fenerbahçe ise artık puanları neredeyse Padişah Deli İbrahim gibi balıklara atacak...

Aslında kulüp yöneticileri yapacakları şeyi bilmiyorlar...

Bunlara maça çıkarlarken, ‘‘Çocuklar bugün maç falan yok... Sahada Televole çekimi var, Televole'ye çıkıyorsunuz...’’ diyeceksin...

Bak o zaman ne biçim oynuyorlar, önlerinde kimse durabiliyor mu?..

Erbakan'ın ‘‘Sizi gidi Batı kulüpçüleri sizi!’’ diye bir sözü vardı...

Bunlara da ‘‘Sizi gidi Televole kulüpçüleri sizi!..’’ demek lazım.






 








Yazarın Tüm Yazıları