Paylaş
Sibel Can sakatlanınca özel kanallar, Dünya Kupası'nı yayımlayan TRT'nin karşısına İbo'yu çıkardılar...
Hangi kanalı açsan hava durumu hariç, haber, teber, talavole, malavole karşında İbo'yu buluyorsun...
Ekranlardaki İbo görüntüleri, İbo'nun durdurak demeden verdiği konserlerden oluşuyor...
Bir bakıyorsun, İbo Almanya'da, hemen sonra İzmir'de, Antalya'da, şurada burada Kuzey Kutbu'nda vs.. İnsan, ‘‘Yahu bir adam bu kadar çok yerde nasıl bulunur?.. Bu İbo'dan aslında herhalde üç beş tane var...’’ diye düşünüyor... Valla İbo'daki bu enerji inanılacak şey değil... Temel Reis enerjisini ıspanaktan alıyordu, İbo da herhalde lahmacundan alıyor...
Bu arada İbrahim Tatlıses'in Almanya konserini başarıyla ekrana getiren Atv'yi de kutlamak gerek, onu da belirtelim...
Uzun sözün kısası, şu ara milletçek kendimizi İbo'ya endekslemiş durumdayız...
Kupayı yayımlayamayan televizyon kanalları olarak, Dünya Kupası'nın karşısına bile İbo'yu koyuyoruz... Yani Ronalda'ya karşı İbo...
Ha bu arada şunu da söyleyeyim İbo'nun Almanya konseri reyting olarak o geceki Dünya Kupası yayımının önünde...
Ben size bir şey diyeyim mi? Bu İbo isterse bizi Avrupa Birliği'ne bile sokar...
Hatta ABD'nin adı, Aibo bile olur!..
YARIŞ YARIŞABİLDİĞİN KADAR
Yarışma programları o tek kanallı TRT günlerinde televizyonların en çok izlenen programlarıydı...
O zamanki yarışmalarda görsellik değil, daha çok konu ve soruların içeriği ön plandaydı...
Sonra zaman değişti, hem gelişen teknoloji hem de televizyonların çok daha fazla kişice izlenir olması, yarışma programlarının şeklini şemalini de değiştirdi... Hele de giderek çoğalan kanallar ve aralarındaki reyting savaşları, batıdan alınan, eğlenceli, araba, buzdolabı vs. gibi ödülleri ağız sulandıran yeni yarışma programlarını ekranlara getirdi...
Bilindiği gibi şu an içlerinde izlenme oranı en yüksek olanı ‘‘Kanal D’’deki Çarkıfelek... Tabii bunda feleğin çarkından geçmiş M.Ali Erbil'in de büyük rolü var...
Gene Kanal D'de yayınlanan Berna Laçin'in sunduğu Çocuktan Al Haberi de izlenen programlardan...
Atv'de hafta içi her gün yayımlanan ‘‘evendiim’’, ‘‘şimcik’’ vs. gibi yeni sözcüklerle Türkçe'yi zenginleştiren pop şarkıcısı Aydın'ın sunduğu ‘‘Gelin-Kaynana’’ programı ise tamgaz sürüyor... Sanırım bir kısmeti çıkıp Aydın gelin oluncaya dek de sürecek...
Şebnem Dönmez'in o kumaşı yetmemiş elbiseleriyle sunuculuğunu yaptığı ‘‘Top Sende’’ programı ise Atv'nin bir diğer yarışma programı... Programda verdiği ödüllerle hem Atv cömert, sağolsun hem de olabildiğince Şebnem cömert... İki cömert bir olunca, program da seyran oluyor tabii...
Daha bir alay yarışma programı var ama, benim burada sizlere asıl sözünü etmek istediğim, geçen pazar günü ilk kez izlediğim Seray Sever ve Kayra Şenocak adlı arkadaşların sunduğu Show'daki ‘‘Şans Kapıyı Çalınca’’ adlı program...
Ben şimdiye kadar böylesini ne gördüm ne de işittim...
Bu programda yarışmacı ailelere ev ödevi verir gibi bir haftada hazırlamaları için Çin çubuklarıyla tabaktan tabağa kurufasulye aktarmak, Anayasa maddelerini kelimesi kelimesine ezberlemek gibi ödevler veriliyor... Yani hem yarışmaya hazırlanma, hem de rehabilitasyonla tedavi gibi bir şey... Bu arada bu hazırlanma safhalarını aile bireylerinden birine kameraya aldırıyor, program esnasında bunu da dizi film gibi gösteriyorlar...
Geçtiğimiz ‘‘Şans Kapıyı Çalınca’’ programında, bir hafta çalışarak ezberlediği Anayasa'nın o hayli uzun 19. maddesini okuyan bir vatandaş otomobil kazandı... Anasının ak sütü gibi helal olsun...
Zira bu memlekette değil bir haftada, beş yılda Anayasa'nın ‘‘A’’sını bile öğrenemeyip arabanın, katın, yatın hasosunu götüren, üstelik Meclis'in içinde ne tipler varken, Anayasa'nın 19. maddesini sular seller gibi okuyan o vatandaşa o araba az bile valla...
Ayrıca yarışma sırasında başarılı olamayınca, yarışmacı karı kocaların hicranlı bir musiki eşliğinde bir gözgöze gelişleri var, yarışmanın yanı sıra aynı anda yerli film seyreden gibi de oluyorsunuz...
Kısacası, ‘‘Şans Kapıyı Çalınca’’da yarışmak öyle her babayiğidin harcı değil...
Yakında Üniversite'ye Hazırlık Kursları gibi Şans Kapıyı Çalınca'ya hazırlık kursları da açılırsa hiç şaşırmayın...
Yaşasın Basketbol
NBA finallerinin bitişi, Basketbol severler için adeta Ramazan'ın bitişi gibi oldu...
Zira maçlar süresince alayımız, sahura kalkar gibi sabahlara karşı üçlerde dörtlerde ayaklara dikildik...
Sonunda biletimi ünlü basketbol sihirbazı Jordan kesti... Takımı Chicago'yu şampiyon yaptı...
Bizlere bu müthiş keyfi yaşatan ‘‘Kanal D’’ye teşekkür ediyoruz...
Paylaş