Paylaş
19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nı bugün kutluyoruz...
Bu güzel ve çok anlamlı bayram hepimize kutlu olsun...
Bu arada geleneksel 19 Mayıs gösterilerini her yıl olduğu gibi bu gün de televizyon ekranlarında izleyeceğiz...
Biz de yan tarafta kendi ekranlarımızda, bu gösterilerden bir görüntü sunuyoruz sizlere...
RÖTAR
Tüm kanallarda program saatleri müthiş sarkıyor... Bu iş artık iyice kabak tadı vermeye başladı...
Dışarda olduğum geceler programları daha sonra izlemek üzere güya banta kaydediyorum...
Bugüne dek daha bir tekini başından sonuna adam gibi kaydetmek mümkün olmadı...
Videoyu bir söyleşi programına ayarlıyorsunuz, oturup izlemeye kalktığınızda karşınıza bir şarkıcı çıkıyor...
Bir filme ayarlıyorsunuz... Bakıyorsunuz bantın yarıdan çoğunda bir eğlence programı var, video sizin filmi almaya başladıktan yarım saat sonra bu defa bant bitmiş...
Kimse sizlerden saniyesi saniyesine anında görüntü beklemiyor... Arada bir üçbeş dakikalık sarkmalar televizyonculukta tabi olacak... Ama bir filme yarım saat, bir programa yirmi dakika geç başlamanın da açıklanacak bir tarafı yok...
Biraz ciddiyet, biraz da insaf...
SESLER VE YORUMLAR
Özdemir Erdoğan tartışmasız çok usta, çok değerli bir müzikçi... Türk hafif müziğinin de duayenlerinden...
Erdoğan'ın müzik konusundaki ilkelerinden ödün vermezliği de en az usta müzikçiliği kadar bilinen bir yanı...
Özdemir Erdoğan bir süredir kafaya şu talk show'u sardırdı... TRT 1'de ‘‘Sesler ve Yorumlar’’ adlı bir talk show yapıyor... Bu programı yapması için herhalde kendince haklı bir nedeni vardır...
Ya da, ‘‘Yahu bu işi herkes yapıyor... Benim başım kel mi?..’’ diye düşünmüş olabilir... (Aslında Özdemir pek de saçlı sayılmaz ya neyse...)
Şimdi benim buradaki amacım Özdemir'in, daha çok yeni olan programını enine boyuna eleştirmek değil... Programın bana çok gırgır gelen bir yanı var ondan söz etmek istiyorum...
Ben sevgili Erdoğan'ın programını üçüncü kezdir izliyorum, belki biraz abartıyorum ama, daha konuklarından birinin bile tek kelimesini duymak nasip olmadı...
Programda Erdoğan önce sazı bir alıyor eline (ki o sazı hiç mi hiç bırakmasın) bir müzik ziyafeti çekiyor ekranda...
Ama sonra da sözü bir alıyor diline, program sonuna dek konukları da sessiz sedasız onu dinliyor, aman şimdi birşey söyleyip de programa maydonoz olmayalım diye öyle oturuyorlar.
İşi tabi abartıyorum ama, valla durumun vaziyeti de neredeyse böyle...
Sevgili Özdemir program bantlarını şöyle bir izlerse, belki bana hak bile verir...
SİNATRA
Dev şarkıcı ve oyuncu Frank Sinatra'nın ölümü nedeniyle bizim televizyon kanalları, herhalde reytingi olmaz diye adam gibi bir program yapmadılar...
Gazeteler bu konuda televizyonları iyice solladılar... N'apalım, herkesin bir ‘‘My Way’’i var...
POPOCİN
Ekranlarda bir bluejean reklamı var...
Önce bir teknede bir takım sözde yabancı hatunlar ülkemizi ve de erkeklerimizi övüyorlar...
Ama sonra anlaşılıyor ki asıl övdükleri ülkemizde üretilen bir ‘‘blucin’’dir... Buraya kadar diyecek birşey yok...
Ama işte tam bu ‘‘cin’’ reklamı sırasında o kızlardan biri ekrana çok affedersiniz dötünü dönüyor... Ve ‘‘Sanki böylesini gördünüz mü?..’’ der gibi dötüne şaplaklar atarak güya blucinin reklamını yapıyor...
Bu blucinin mi, içindekinin reklamı mı insan resmen şaşırıyor...
ZÜĞÜRDÜN ÇENESİ
Televizyonların spor programları transferler nedeniyle giderek ekonomi ve borsa programlarına döndü...
Ekranlara günde sekiz posta hangi topçunun kaç trilyon ettiği, falanca kulübün kimi kaç milyon dolara kaptığı geliyor, bizler de olanı biteni af buyurun ayran budalası gibi ağızlarımız açık seyrediyoruz...
Bu arada, üstelik vergi de alınmayan bu çılgın futbolcu rakamlarına tepkiler sürüyor... Herkes Devlet görevlilerinin bu transfer işine el koymasını bekliyor...
Oysa Devlet görevlileri bu işe çoktan elkoydular bile... Meclis Başkanı Çetin Beşiktaş'a, Başbakan Yılmaz da Galatasaray'a oyuncu transfer ediyor...
Geçen gün bir gazetede vardı... Baliç için ödenen para, Doğu Anadolu'da 39 sağlık yatırımı için ayrılmış paranın tam iki katıymış...
Ee, neylersiniz... Bizim tribünlerdeki futbol hastaları, Doğu'daki hastalardan her zaman daha önemlidir...
Paylaş