Paylaş
Evlerimizde ailemizin bir bireyi olarak yaşayan köpek dostlarımız da maalesef kansere yakalanabilirler. Kanser kabaca kontrolsüz ve hızla büyüyen hücre çoğalmasıdır. Belli organ ya da beden bölgelerine yerleşebildiği gibi kan ve lenf yoluyla metastaz yaparak vücudun heryerine yayılma özelliği gösterebilir. Bu kontrolsüz çoğalma önüne geçilmezse organ yada sistemlerin fonksiyonlarını bozarak canlının ölümüne sebep olabilir. Son yıllarda köpeklerde de kanser vakalarında istatistiksel olarak ciddi bir çoğalma olduğu dikkat çekicidir. Yapılan araştırmalar köpeklerde kanser olgusundaki artışı şöyle sıralamaktadır:
Genetik aktarımlar: Bazı kanser türleri kalıtımla yeni soylara aktarılabilmektedir. Köpeklerde de tıpkı insanlarda olduğu gibi soy ile kanser aktarımı gözlemlenmektedir.
Kontrolsüz üretim ve seleksiyon: İnsan eliyle yapılan çiftleştirme ve üretim, artan talep ile kontrol dışına çıkmıştır. Özellikle ‘merdivenaltı’ olarak tabir edilen ruhsatsız ve denetime tabi olmayan merkezler rastgele yapılan çiftleştirmeler ile genetik geçişli kanser olgularını tetiklemektedir. Ayrıca denetimli ya da denetimsiz yapılan yakın akraba eşleştirmeler de köpeklerde kanser artışlarına olumsuz yönde katkı sağlamaktadır.
Endüstriyel ürünler ve beslenme: Tıpkı bizlerde olduğu gibi köpeklerimizde de beslenme biçim ve alışkanlıkları değişmektedir. Köpek maması endüstrisi tüm dünyada oldukça büyük bir pazardır. Kalitesiz, ucuz, besin kaynakları niteliksiz ve yüksek oranda koruyucu ve renklendirici ihtiva eden köpek mamaları, ödül ve takviye edici gıdalar köpeklerde kanser riskini yüksek oranda arttırmaktadır.
Sağlıksız çiftleştirmeler: Özellikle kısırlaştırılmamış sokak hayvanları başta olmak üzere, sahipli köpeklerde de görülen ve çiftleşme esnasında cinsel yolla bulaşabilen kanser türleri de dostlarımız için büyük tehdit oluşturmaktadır.
Hormonal sebepler: İnsanlarda olduğu gibi köpeklerde de erkeklerde testesteron, dişilerde östrojen hormonu birtakım kanser türlerinin ortaya çıkışını aktive edebilmektedir. Bu köpeklerde kısırlaştırmanın önemini bize en çok işaret eden nedenlerden biridir.
Çevresel faktörler ve insan hayatına entegrasyon: Bizlerle evlerimizde yaşayan sevimli dostlarımız sigara dumanı başta olmak üzere birçok kimyasala ve şehir hayatının getirisi olan hava kirliliği, egzoz gibi olumsuz etkilere maruz kalmaktadır. Tüm bu kötü koşullar onlarda da bizlerde olduğu gibi kanser riskini arttırabilmektedir. Ayrıca evde yaşayan köpeklerde maruz kalınan radyasyon bu durumu hızlandıran faktörlerden biridir.
Yüksek stres: Yapılan çalışmalar hayatı boyunca az egzersiz ve yüksek strese maruz kalmış köpeklerin kansere yakalanma olasılığının diğer bireylere göre çok daha yüksek olduğu yönündedir.
ERKEN TANI HAYAT KURTARIR
Erken tanı, köpeklerde de kanser kökenli kayıpların ciddi anlamda önüne geçebilmektedir. Bu hedefle dostumuzda hangi değişimleri takip altına almamız gerektiğini şöyle sıralayabiliriz:
- Tüm vücut genelinde şekillenen şişlikler.
- Vücut deliklerinden (burun, anüs , kulak, genital) gelen kan ya da kanlı akıntılar.
- Vücut genelinde ya da bölgesel iyileşmeyen inatçı deri yaraları.
- Ani ve yoğun kilo kaybı.
- Yemek yemede ve yutmada zorlanma, iştahsızlık, dışkılama bozuklukları.
- Hareketlerde azalma ve genel mutsuzluk.
- Ağrılı topallamalar.
-Ani şekillenen görme duyma kayıpları nöbetler ve nörolojik değişimler.
Tüm bu işaretler köpeklerimizin kansere ilişkin bir sıkıntısının olabileceğini anlatabilmektedir. Dostlarımızın ilk doktoru olan bizlerin onları günlük olarak gözlemleyip kontrol etmemiz ve tüm bu belirtilerin ışığında rutin veteriner muayenelerimize özen göstermemiz onların erken tanı ile hayatlarını kurtaracaktır.
Paylaş