Paylaş
Öncelikle hem tiyatral hem müzik hem de dans gösterisi olan bu oyunu başarıyla icra eden sanatçı arkadaşlarımı kutluyorum. Elbette 74 kişilik ekibi büyük ilgi ve alaka ile karşılayan Muş halkını da kutlarım. Gösteri valilik, belediye ve Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın katkıları ile gerçekleştiği için bir sanatçı ve vatandaş olarak kendilerine de teşekkürler.
Buraya kadar her şey güzel. Peki araya 68 yıl girmesi ve bu seneye kadar Muş şehrimize sanat topluluklarının gelmeyişi konusunu düşünmek gerekmez mi?
68 yıl, dile kolay. İçine neler sığar… Celal Bayar’ın görev yaptığı 1949’dan bu yana ülkemiz 10 Cumhurbaşkanı görmüş. Görev yapan Kültür Bakanı sayısını gelin siz yorumlayın.
Muş şehrimizin nüfusuna bakıyorum; 2016 sayımına göre 406.501. Yani ülkemizin birçok ilinden daha kalabalık. Öte yandan ülkemizdeki sahne bulamama sorunu bu şehrimizde de var. Üniversitenin sahnesinden başka, büyük eserleri icra edecek alan bulmak çok zor. Ancak gerek Devlet Opera ve Balemiz gerekse Devlet Tiyatroları ya da orkestralarımız, sahnesi olmayan şehirlerimizde bile platformlar kurarak gösterilerini yapıyorlar, konserlerini veriyorlar. Gerçekleşen gösterilere olan ilgi hatırı sayılır ölçüde.
Görünen o ki bir stratejik plan yapmakta güçlük çekiyoruz. Elimizdeki bu kadar değerli sanat kurumlarından daha çok yararlanmamız gerekiyor. Hangi şehrimize hangi sanat kolunun ulaşacağı, ne kadar zaman aralığıyla seyirci ile buluşacağını planlamak, ölçmek ve detaylandırmakla sorumlu olan kurumlara bu önemli noktayı hatırlatmak isterim.
Mehmet Balkan’ın Fındıkkıran Balesi Ankara’da
Çaykovski’nin ünlü eseri “Fındıkkıran” balesi Mehmet Balkan’ın yorumuyla Ankara’da sahnelendi. Daha önce gördüğünüz Fındıkkıran yorumlarından bir hayli farklı bir eser. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin yetenekli sanatçı kadrosu ile gerçekleşen eseri siz okuyucularımın da görmesini arzu ederim. Klişe tabirle Fındıkkıran’ı 7’den 70’e herkes izleyebilir.
Eser kapalı gişe oynuyor. Hakkını her zaman teslim ettiğim Ankara seyircisi balemize yine büyük ilgi gösteriyor. Teşekkürler Ankara.
Uğur Seyrek’in Fındıkkıran Balesi İstanbul’da
İstanbul Opera ve Balesi, sosyal sorumluluk projelerine bu yıl Down Sendromu Derneği’ni ağırlayarak devam ediyor. Neo klasik “Fındıkkıran” bale eserinin librettosu Uğur Seyrek ve Işık Noyan’a, koreografi ve rejisi Uğur Seyrek’e ait. İsmail Dede eserin dekorunu, Serdar Başbuğ ise kostümlerini yarattı.
Clara rolünde İlke Kodal, Fındıkkıran / Prens rolünde Batur Büklü, Drosselmeyer rolünde M.Nuri Arkan, Fare Kral rolünde Egemen Kement ve diğer rollerde İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden bale sanatçıları dans edecekler. Eseri 27 Aralık’ta Zorlu Performans Sanatları Büyük Sahne’de ve 6 Ocak’ta Süreyya Operası’nda seyredebilirsiniz.
Mersin’den Dünyaya Açılan Bariton
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu genç opera sanatçımız bariton Orhan Yıldız, kadrolu sanatçısı olduğu Viyana Devlet Operasında sahnelenen Aşk İksiri-L’Elisir D’amore eserinde Belcore rolüyle, Hamburg Devlet Operasında sahnelenen La Boheme eserinde ise Marcello rolüyle sahne aldı.
Halen çalışmalarını Viyana Devlet Operasının solist bariton sanatçısı olarak sürdürüyor. 2020 yılına kadar kontratını Viyana’da yenileyen sanatçı, misafir olarak da Avrupa’daki opera evlerinde temsillerine devam ediyor.
Mersin Devlet Konservatuvarımızın bizlere kazandırdığı baritonumuzu kutluyorum.
Paylaş