Paylaş
Bıraktığı miras o denli önemli ki Petipa balenin olduğu her sanat alanında mutlaka anılır. Bu yıl da 200. doğum günü, St. Petersburg'daki Mariinsky Tiyatrosu'nda gerçekleştirilen muhteşem bir gala ile geçtiğimiz hafta kutlandı. Sadece bu önemli tiyatro binasında değil, dünyanın hemen hemen birçok önemli sahnesinde Petipa, eserleri sergilenerek anıldı.
Petipa ne denli unutulmaz bir sanatçı olduğunu adına düzenlenen bu etkinliklerle kanıtlıyor ve 19. yüzyılda saçtığı ışık günümüze kadar ulaşıyor.
Bir bale sanatçısı olarak ben de bu ışığa kapılıyorum ve zaman zaman onun en üretken olduğu o altın çağda yaşamak istiyorum doğrusu.
Aradan 100 yılın üzerinde zaman geçmesine rağmen, bugün bile biletleri satışa sunulduğu anda tükenen, önünde kuyruklar oluşturan o eşsiz eserlerin hazırlık sürecine tanıklık etmek, sanatsal doğumlara şahit olmak ne müthiş olurdu…
Petipa’nın başarısı tesadüf değil
1818 yılında Marsilya’da doğan Petipa, sanatçı bir aileye sahipti. Babası Jean Antoine Petipa, Marsilya’daki Salle Bauveau’da baş dansçı ve bale hocası olarak çalışıyordu. Annesi Victorine Grasseau ise müthiş bir oyuncu ve tiyatro eğitmeniydi. Petipa onun sayesinde küçük yaşlardan itibaren sahne rejisine şahit oluyor, birçok önemli detayı öğreniyordu.
Bale sanatının mutfağında erken yaşta yetişmeye başlayan Petipa yedi yaşında babasından bale öğrenmeye başladı. Brüksel’deki Théâtre de la Monnaie’de babasının sahneye koyduğu eserde ilk kez yer aldığında ise sadece dokuz yaşındaydı.
Mesleğine katkı sağlayan bir başka aile üyesi ise Paris Operasında baş dansçı olan ağabeyi Lucien Petipa idi. Onun yanında uzun süre kalan sanatçı, dünyanın en önemli sahne sanatları mabetlerinden birinde eserler hakkında kapsamlı bilgi sahibi oldu.
1838’de Ballet de Nantes’te baş dansçı olarak atandı. Bu dönemde kendi koreografileri üzerine çalışmaya başladı.
Başarısıyla adından sıkça söz ettiren Petipa, St. Petersburg’taki İmparatorluk Bale Okulu’ndan öğretmenlik teklifi aldı. Bir yandan eğitmenlik yaparken, diğer yandan profesyonel topluluk olan İmparatorluk Balesinde dansçı ve koreograf olarak çalışmaya başladı.
Yaklaşık 60 yıl çalıştığı bu toplulukta Petipa, onun dünyanın en başarılı bale koreografı olmasını sağlayacak çok büyük başarılara imza attı. Son derece önemli kompozitörlerle çalıştı ve 60’dan fazla bale eserini sahneye koydu.
Pyotr Tchaikovsky işte o önemli kompozitörlerin başında geliyordu. Bu müzik dehasıyla birlikte çalışan Petipa, 1890’da Uyuyan Güzel, 1893’te Fındıkkıran, 1895’te Kuğu Gölü balelerinin koreografilerini yaptı.
Bu önemli bale insanı çalışmaları ve bıraktığı eserlerle kocaman bir dünya kurdu ve bu muazzam kültür dünyasını bizlere miras bıraktı.
Yaşadığı dönem yaratıcılığın sınır tanımadığı bir zaman dilimi. Petipa ve o zaman diliminde yaşayan sanatçılar dönemin şanslı insanları. Ya da bu insanlar yaşadığı için o dönem çok şanslı…
Bugün elimizdeki her türlü olanağa rağmen bu yaratıcılığın neresindeyiz? Sorgulamamız gereken sanırım bu!
Sorgulanması gereken topluma empoze edilmeye çalışılan “popüler kültürün” tek tip düşündüren, belki hiç sorgulatmayan, yaratıcılığı unutturmayı beceren yıkıcı gücü.
BU YETENEĞİ GÖRÜN
Meslek hayatım boyunca yeni yeteneklerin keşfi beni çok heyecanlandırmıştır. İşte onlardan biri Eylül Sıla Ilgaz.
Eylül, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı 7. sınıf öğrencisi.
Eğitmeni sevgili dostum Prof. Ayşin Kabalak ile İspanya, Alicante’de 3-4 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen World Dance Fair (Dünya Dans Fuarı) organizasyonunda, kendi kategorisinde 2. oldu ve bale dünyasının en prestijli okullarından biri kabul edilen Vaganova Bale Akademisi’nde tam zamanlı eğitim hakkı kazandı. Genç yetenek bunun yanında farklı ülkelerden çeşitli sürelerde yaz okulu bursları ve tam zamanlı eğitim burslarına da layık görüldü.
Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bulunan “Vaganova Bale Akademisi” normal akademik eğitimi döneminde, Rusya dışından ancak 16 yaşından büyük öğrencileri, kendi sınavını yaparak kabul ediyor ve yıllık 15 bin Euro ücret talep ediyor.
Alicante’de yapılan yarışmadan sonra bu okulun direktörü Zhanna Ayupova, 12 yaşında olmasına rağmen ona, okullarında tam zamanlı eğitim vermek istediklerini bildirmiş. Ancak okulun 15 bin Euro yıllık ücreti konusunda, Rus vatandaşı olmayan öğrencilere herhangi bir burs veya kolaylık sağlanamadığını da belirtmiş.
Ailesi Eylül’ü bu okula göndermek istiyor. Ne var ki 5-6 yıl sürecek bir eğitim sürecinde bu ücreti ödeyecek yeterli bütçeleri yok.
Ben Eylül’ün “Vaganova Bale Akademisi” gibi dünyanın en önemli okullarından birinde alacağı eğitim için destek bulabilirse, bu sanat dalında ülkemiz adına katkı sağlayabilecek bir sanatçı olarak yetişebileceğini düşünüyor ve duyarlı kuruluşlarımızın bu konuda destek vermelerini rica ediyorum.
Bir kez daha onu yetiştiren hocalarına buradan teşekkürlerimi sunuyorum.
Paylaş