Paylaş
Önce isterseniz dünyadaki bilim yarışının neresindeyiz, ona bakalım. Aşağıdaki tabloyu SJR (Scientific Journal Rankings) verilerinden aldım. Tipik üç ülkede indekslere giren bilimsel yayınların dünya sıralamasındaki yerini gösteriyor:
Grafiğin en altındaki GENEL satırında tüm bilim dallarının toplamında ülkelerin sıralaması görülüyor; İran iki basamak önümüzde.
Yüzümüzü ağırtan tek dal, tıp.
İRAN BİLE...
Daha önce bir “İran bile bizi geçti” demiştim; bazı okurlardan “bile” dediğim için eleştiriler aldım. Asla İran’ı küçümsemem. Aksine, İran’ın tarihi birikimini bilirim. Zamanımızdaki başarısını da yazıyorum.
“İran bile” dememin sebebi, 1979-1980 devriminin ve izleyen savaşın İran’da bilim hayatını mahvetmiş olmasıdır.
Çok gerilerden gelip bizi geçtiler.
Yirmi yıl evvel 1997 yılında genel bilim sıralamasında Türkiye 27. sıradaydı, İran 51. sıradaydı... Bugün Türkiye 18. sırada, İran 16. sırada.
Kimya, matematik, fizik-astronomi, tarım-biyoloji dallarında Güney Kore çok önümüzde, İran birkaç basamak önümüzde.
Tarımda bile!... Halbuki 2000 yılında tarım-biyoloji alanında İran 55. sıradaydı, Türkiye onun hayli ilerisinde 32. sıradaydı.
EKONOMİ İÇİN BİLİM
Türkiye bugün et ve tarımsal ürünler ithal ediyor. Sebep doğrudan bilimsel yayınların durumu değil ama çok önemli bir veri.
Geleceğimiz bilimsel gelişmemize bağlı. YÖK’ün puan ve burs kararları da bunun için önemli.
YÖK geçen ders yılı başında tıp, hukuk ve mühendislik dallarında üniversiteye giriş taban puanlarını yükseltmişti. Kendini daha iyi yetiştirmiş olmak gerekiyor bu dallara girmek için.
Ülkemizde hukukun hali malum, daha donanımlı öğrenciler hukuk okuyacak diye çok sevindim tabii.
YÖK geçen yıl tarım, orman ürünleri ve su ürünleri dallarında burs uygulaması başlattı. Bu dallarda ilk üç sırada fakülte bölümlerine giren öğrencilere burs veriyor.
Yarınki nesillerin beslenmesinde bu dalların önemi bellidir.
TEMEL BİLİMLER
Öğrenci yokluğundan temel bilimlerle ilgili bölümler kapanıyordu.
YÖK fizik, kimya, biyoloji ve matematik dallarında ilk üç sıraya giren öğrenciler için aynı şekilde burs veriyor.
Önceki gün ajanstan dinlediğim habere göre, YÖK önümüzdeki ders yılı için yerbilimleri ve jeofizik mühendisliği dallarında da en başarılı üçer öğrenciye burs verecek.
Bu gelişmeler sadece bilim zihniyeti değil, üniversite-sanayi işbirliği alanındaki bilincin de işaretleridir.
Keyiflendim ve YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç’tan uygulamaya dair bilgiler rica ettim.
İDEOLOJİ YERİNE BİLİM
Evvela bu öncelikli dallarda 1344 öğrenci için burs ihdas edilmiş oluyor. Bursun yolu, sınavlarda ilk üç sıraya girmek.
Objektif ölçü, sizden bizden yok.
Burs konulması bu dallara yönelen tercihleri artırmış.
2013 yılında temel bilimlerde öğrenci sayısı 0 olan 20 program varmış, bu ders yılında doluluk oranları mühendislik bölümlerini yakalamış.
Bunlar memnuniyet verici ve teşvik edilmesi gerekli adımlardır.
Politikaya fazla takılan, ideolojileri fazla önemseyen ve biraz da günlük davranan bir toplumuz. Halbuki bilim zihniyeti ve akademik kurumlar, bunun tam aksine objektif, sorgulayıcı ve uzun vadeli düşünen zihinler ve programlar gerektirir.
Tabii mezun olanların sanayide istihdamı da çok önemli, hem onlar için hem üretim artışı için.
Bu konuları Ankara’ya gittiğimde Sayın Yekta Saraç’ın kahvesini içerek dinleyeceğim, yazacağım tabii.
Paylaş